İzmir
Johannes Kepler Üniversitesi Fizikokimya Kürsü ve Enstitüsü Başkanı Ord. Prof. Dr. Niyazi Serdar Sarıçiftçi, Yaşar Üniversitesi tarafından çevrimiçi olarak düzenlenen "Güncel Bilim ve Sanat Söyleşileri"nde yaptığı konuşmada, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'ndaki 17 konudan ikisinin erişilebilir ve temiz enerji ile iklim değişikliği olduğunu vurguladı.
Dünyaya güneşten gelen güç kapasitesinin 170 bin teravatın üzerinde olduğuna işaret eden Sarıçiftçi, "Dünyanın ihtiyacı ise 17 teravat, ihtiyacının binlerce misli bir enerji her an, her dakika dünyaya ulaşmakta. Yararlanmak bizim elimizde." değerlendirmesinde bulundu.
Sarıçiftçi, enerjide dışa bağımlılığın cari açığı etkilediğini kaydederek, "Ülkemizin güneşi, Türkiye'nin enerji ihtiyacını karşılayabilecek kapasitede. Almanya, Türkiye'den çok daha az güneş almasına karşın bizim kat ve kat üzerimizde kurulu kapasiteye sahip. Türkiye'de güneşte 50 gigavat kapasiteye rahatlıkla ulaşabiliriz. Gecesi, gündüzü, kışı, yazı bütün seneye baktığımızda bir metrekarelik panel ile 2 bin kilovatsaatlik bir enerji elde edilebilir. Öyle büyük, boş ve tarıma uygun olmayan arazi var ki ülkemizde, bunları bile kapatsak çok rahat enerji elde edilebiliriz. Ciddi bir nükleer enerji santralinin getirebileceği kapasitedeki enerjiyi, güneş enerjisi santralleriyle elde edebilirsiniz." ifadelerini kullandı.
"Yenilenebilir enerjideki en büyük problemlerden biri depolama"
Plastik organik güneş pilleri konusundaki çalışmasıyla dünyadaki ilk patent ve yayına sahip olan Sarıçiftçi, güneş, rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynaklarında en büyük problemlerden birinin üretilen enerjinin depolanması olduğunu belirtti.
Bu alanlarda son dönemde ciddi çalışmalar yürütüldüğüne işaret eden Sarıçiftçi, şöyle konuştu:
"Bu alandaki en son gelişme güneş enerjisinden direkt olarak suni benzin veya suni doğal gaz elde etmek. Bu çeşit teknolojilere 'suni fotosentez' adı veriliyor. Karbondioksit, su, güneş enerjisi bir foto veya elektrosentez ile çeşitli hidrokarbon yakıtlara dönüştürülebilir. Bu konuda teknolojiler geliştirilmekte. Bu şekilde karbondioksit geri dönüşüme uğradığı için bu çeşit suni yakıtlar karbon saçmayan yakıtlar olarak tümüyle doğaya zararsız hale geliyor. Ayrıca, bu çeşit kimyasal enerji depolama metotları ile güneş ve rüzgar enerjisi de depolanmış oluyor. Bunun hem doğaya hem de ekonomiye çok ciddi faydaları olacaktır."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com