İSTANBUL
Okmeydanı'ndaki bir kahvehanede yapılan ve sosyal medyada paylaşıldıktan sonra tartışmaya konu olan konuşmaya ilişkin 2'si firari 2'si tutuklu toplam 4 şüphelinin "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçundan üçer yıl hapisle cezalandırılması istendi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Bürosunca hazırlanan iddianamede, Ali Turabi Doğanay "ihbar eden", Ayşegül Başar, Hamit Dışkaya, Ergin Çavik ve Himmetcan Çeliker ise "şüpheli" sıfatıyla yer aldı.
İddianamede, 1 Ocak 2017'de V.K'nın Twitter hesabından bildirimi üzerine soruşturma başlatıldığı belirtilerek, sosyal medyada dolaşan bir video kaydında üç erkek bir kadının bir kahvehanede yaptıkları konuşma içeriğine yer verildi.
Söz konusu videodaki konuşmanın şüpheli Ergin Çavik tarafından yapıldığı ve yanında diğer 3 şüphelinin bulunduğu aktarılan iddianamede, şüphelilerden Ayşegül Başar ve Hamit Dışkaya'nın soruşturma kapsamında tutuklandığı, diğer iki şüphelinin ise firari olarak arandığı kaydedildi.
Şüphelilerin ifadesine yer verilen iddianamede, şüpheli Başar'ın ifadesinde ''Kahvehanede izinli olarak konuşma yaptıklarını, amaçlarının halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek olmadığını, saldırılara karşı tedbirli ve bilinçli olmak için ve bir farkındalık yaratmak için yapılan bir hareket olduğunu'' söylediği belirtildi. İddianamede, şüpheli Başar'ın, bağlı bulunduğu Halkevi'nin kamuya yararlı bir dernek ve amacının da belli olduğunu anlattığı aktarıldı.
İddianamede ifadesi yer bulan şüpheli Hamit Dişkaya da bildiri okuyan kişileri tanımadığını ve kendisinin kahvehanede o sırada tamamen tesadüfi olarak bulunduğunu iddia etti.
Diğer şüphelilerin firari oldukları için ifadelerine başvurulamadığı belirtilen iddianamede, şüpheli Dişkaya'nın ifadesinin aksine suça konu video görüntüleri incelendiğinde, diğer şüphelilerin hemen arkasında ayakta durur vaziyette bulunduğu bildirildi.
İddianamede, "Türk Ceza Kanunu'nun 216. maddesinde düzenlenen halkı ırk ve bölge farklılığına dayanarak kin ve düşmanlığa tahrik suçunun oluşabilmesi için kışkırtmanın farklı halk topluluklarını birbirine karşı düşmanlığa sevk etmesi ve kamu güvenliği için tehlikeli olabilecek yeterlilikte olması, tehlikenin somut ve yakın tehlike olması kışkırtmasının şiddet içermesi gerekmektedir." denildi.
Konuşmada her ne kadar terör örgütü DEAŞ'a yönelik beyanlarda bulunulsa da konuşmanın sonlarında "Gericilerden, faşistlerden, başkanlık sevdalılarından hesap sormaya çağırıyoruz." denilmek suretiyle sosyal demokratları muhafazakar ve milliyetçi görüşe sahip olanlara karşı kışkırttığı vurgulandı.
İddianamede, bu konuşmanın sosyal paylaşım sitelerinden farklı halk kitleleri arasında gerilime ve ciddi tartışmalara sebebiyet verdiği, bu nedenlerle suçun yasal unsurlarının oluştuğu kaydedildi.
Şüphelilerin "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçundan ayrı ayrı 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilen iddianame, gönderildiği İstanbul Asliye Ceza Mahkemesince de kabul edildi. Şüpheliler ilerleyen günlerde hakim karşısına çıkacak.
dikGAZETE.com