Çevre-Hayat

Öğretmenlik aşkı 'engel' tanımadı

Küçük yaşlarda geçirdiği çocuk felci sonrası yüzde 40 yürüme engelli olan Abdullah Şenol, yıllardır hem çok sevdiği öğretmenlik mesleğini yapıyor hem de müdür olarak okulu yönetiyor.

Öğretmenlik aşkı 'engel' tanımadı
24-11-2018 20:02

TEKİRDAĞ - Ömer Ural

Küçük yaşlarda geçirdiği çocuk felci sonrası yüzde 40 yürüme engelli olan Abdullah Şenol, yıllardır hem çok sevdiği öğretmenlik mesleğini yapıyor hem de müdür olarak okulu yönetiyor.

Mersin'in Erdemli ilçesinde 1977 yılında dünyaya gelen ve bir yaşındayken çocuk felci geçiren, bundan dolayı da engelli kalan Şenol, ilk ve ortaokul yıllarından itibaren kurduğu öğretmen olma hayalini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyor.

Üniversite sınavına girdiği 1996 yılında Malatya İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesini kazanan Şenol, mezun olduktan sonra Türkiye'nin çeşitli illerinde görev yaptı.

Şu anda Süleymanpaşa İmam Hatip Anadolu Lisesinde hem müdürlük yapan hem de Kur'an-ı Kerim derslerine giren Şenol, 19 yıldır görevini başarılı bir şekilde sürdürüyor.

Abdullah Şenol, AA muhabirine yaptığı açıklamada, öğretmenliğin, kutsal bir meslek olduğunu, öğrencilik yıllarında hep öğretmen olmanın hayaliyle yaşadığını söyledi.

"Hep öğretmen olmanın hayalini kurdum"

Türkiye'nin her yerinde görev yapmanın onur olduğunu dile getiren Şenol, "Öğretmenliği isteyerek, severek talip oldum. Hep öğretmen olmanın hayalini kurdum. Gerek lise gerekse de üniversite eğitimim boyunca bize yön veren hocalarımız, öğretmenlerimiz oldu. Biz onları örnek aldık. Eğitim hayatım boyunca öğretmenlik dışında başka bir meslek düşünmedim. Mezun olduktan sonra yurdumuzun neresi olursa olsun, göreve başlayıp öğrencilerime kavuşup, onları eğitmek, değiştirip ve dönüştürmek hayalimdi. Bu hedefime ve hayalime de çok şükür ulaştım." diye konuştu.

"Öğrencinin kimliğini oluşturan öğretmendir"

Öğretmenliğin çok kutsal bir meslek olduğunun altını çizen Şenol, şunları söyledi:

"Öğretmenlik kutsal bir meslektir, peygamber mesleğidir. En önemli mesleklerin başında gelir. Çünkü bir doktoru, bir avukatı, bir profesörü yetiştiren ve eğiten öğretmendir. Okula giden öğrencinin kişiliğini, kimliğini oluşturan öğretmendir. Öğrenciyi güzel bir kişi, iyi bir birey ve vatanını, milletini seven bir nesil olarak yetiştiren öğretmendir. Onun için öğretmenlik mesleği kutsaldır.

Bir yaşında çocuk felci geçirdim ve yüzde 40 engelli kaldım. 'Bu sorun acaba öğretmenlik yapmama engel olur mu?' diye hiçbir zaman tereddüt etmedim. Çünkü ben işimi çok seviyorum. Diğer insanların, meslektaşlarımın gerisinde kalmamaya, hep daha fazla bir şeyler yapmaya çabaladım."

"Hayatımda hiçbir zaman kendimi kısmadım"

Öğretmen Abdullah Şenol, engelli bireylerin asla pes etmemesi gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Mesleğimde şu an 19. yılımdayım. Türkiye'nin değişik yerlerinde görev yapan makam ve mevkilerde öğrencilerim var. Onlarla sürekli görüşüyorum. Ben burada aynı zamanda engelli birinin bir şeyler başarabileceğini göstermek istedim. Engelli birinin de öğretmen olacağını göstermek istiyordum. Bütün zamanlarımın çalışmalarımın temelinde yatan hedef buydu. Herkesten daha çok çalışıp bir engelinin de bunu başarabildiğini göstermek istedim. Hayatımda hiçbir zaman kendimi kısmadım. Hayatımdan, yaşantımdan, hobilerimden hiçbir zaman taviz vermedim."

"Hayatta engelimiz ile birlikte başarılı olabiliriz"

Engelli olup da farklı mesleklerde çok başarılı olan insanlar bulunduğunu aktaran Şenol, "(Ben engelliyim) deyip onun arkasına sığınmadım. Şu anda Süleymanpaşa Anadolu İmam Hatip Lisesinde hem okul müdürlüğü yapıyorum hem de Kur'an-ı Kerim derslerine giriyorum. Engelli olup da kendi alanında başarılı olan çok meslek sahibi var. Başarılı olan sporcu, sanatçı, öğretmen var. Benim tavsiyem şu, engelimizin arkasına sığınarak kendimizi hayatın gerisine itmeyelim. Hayatta engelimiz ile birlikte başarılı olabiliriz." ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER