Siyaset

Öğrenci liderliğinden cumhurbaşkanlığına Alpha Conde'nin 50 yıllık mücadelesi

Gine'de 18 Ekim'de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 3. dönemine aday olan Alpha Conde, siyasete okul sıralarında başladı.

Öğrenci liderliğinden cumhurbaşkanlığına Alpha Conde'nin 50 yıllık mücadelesi
16-10-2020 14:26
Dakar

Gine'de 2010'da ilk demokratik güç değişimiyle başa gelen, öncesinde uzun yıllar sürgünde yaşayan, hapis yatan, bağımsızlık mücadelesinin sembol isimlerinden Cumhurbaşkanı Alpha Conde'nin 3. dönem adaylığı, hafta sonu yapılacak seçimlerin en önemli konu başlığı olarak öne çıkıyor.

Gine'de 18 Ekim'de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri, Afrika kıtasındaki 3'üncü dönem adaylık tartışmalarının fitilini ateşledi. Fildişi Sahili Cumhurbaşkanı Alassane Ouattara ve Gineli mevkidaşı Conde'nin 3. dönem adaylıkları, Batı Afrika siyasetindeki en sıcak gündem maddelerinden biri haline geldi.

Siyasi hayatı, öğrencilik yıllarında şekillendi

AA muhabiri, Gine'de 18 Ekim'de yapılacak seçimler öncesi eleştirilerin hedefi olan Conde'nin politik yaşamı, sürgündeki yılları ve öğrenci temsilciliğinden cumhurbaşkanlığına uzanan yolculuğuna ilişkin detayları derledi.

Ülkenin batısındaki Boke kentinde 4 Mart 1938'de doğan Conde, eğitimini Sorbonne Üniversitesinde tamamladı. Conde, öğrencilik yıllarında Nicolas Sarkozy döneminde Dışişleri Bakanlığı yapan Bernard Kouchner ile tanıştı ve bu dostluğu uzun yıllar sürdürdü.

Siyasete öğrencilik yıllarında ilgi duymaya başlayan Conde, 1951'de kurulan ve Fransız sömürgesi Afrika ülkelerinin bağımsızlığını savunan Fransa'daki Afrikalı Öğrenciler Federasyonunun (FEANF) 1963'te yöneticiliğine seçildi.

Yaklaşık 15 yıl süren bu yöneticilik deneyimi, Conde'nin liderlik yeteneğini geliştirmekle kalmadı, başta ülkesi Gine olmak üzere Frankafon Afrika'da da adını duyurmaya yardım etti.

Önce yakın ilişki kurdu, ardından idama mahkum edildi

Bir yandan FEANF bünyesinde çeşitli faaliyetler yürüten Conde, her yaz tatilinde ülkesine dönerek gönüllü işlerde çalışarak çeşitli çevrelerle temas kurdu.

Conde, bu yaz tatillerinde, dönemin Cumhurbaşkanı Ahmed Sekou Toure ile tanışma ve akabinde defalarca görüşme fırsatı yakaladı. Conde ve Toure zamanla yakınlaşsalar da Gine'nin 1958'de bağımsızlığını kazanmasının ardından Conde'nin aktivist yönü, Toure'de rahatsızlık uyandırmaya başladı.

Conde, François Soudan ile yaşamına ilişkin yaptığı röportajlardan oluşan "Gine hakkında belli bir fikir" isimli kitabında, Toure ile 1960'da yaşadığı bir olayı şu sözlerle ifade etti:

"Bir gün etrafta kimse yokken bir anda gözlerimin içine bakmaya başladı. Uzun süre, kararlı şekilde gözlerini bana dikti. Ardından bakışlarını ellerime çevirdi. Anladım ki, korkudan titreyip titremediğimi anlamak istiyordu. İşte o gün Sekou ile aramda bir şeyler koptu."

FEANF'nin 1961'de büyük yankı uyandıran öğretmen grevine verdiği destek de Conde ve Toure arasında bardağı taşıran son damla oldu. İkilinin arası öylesine açıldı ki Conde, Portekiz'in Toure'yi devirmek amacıyla başlattığı Yeşil Deniz (Mar Verde) operasyonuna destek vermekle suçlandı ve gıyabında ölüm cezasına çarptırıldı.

Sürgünde geçen 20 yıl

Bu mahkumiyet, Conde için 20 yıllık sürgün hayatının başlangıcı oldu. Conde, Fransa'da özel sektörde çalışırken siyasetle bağını hiç koparmadı. Bir süre Fransız bir şeker şirketinde çalışan Conde, 1985'te "Africonsult" isimli danışmanlık şirketini kurdu ve 2001'e kadar yönetti.

Conde, şirketi sayesinde hükümetlere, Afrika'da faaliyet göstermek isteyen uluslararası şirket ve kurumlara ekonomik, mali ve sosyal danışmanlık hizmeti verdi. Zaman içinde Conde, kıtadaki bazı politik krizlerin çözümünde de önemli rol oynadı. Bu süreçte Conde'nin Gine siyasetiyle ilişkisi, uzaktan da olsa devam etti.

Cezaevine girdi, serbest kalması için şarkı yapıldı

Gine'nin ilk cumhurbaşkanı olan Toure'nin 1984'te ölümünün ardından Conde, 90'lı yıllarda ülkesine döndü.

Conde, Toure'nin ölümünden kısa süre sonra darbeyle başa geçen Lansana Conte'ye karşı 1993 ve 1998'de cumhurbaşkanı adayı oldu. Conde'nin ilk seçiminde, oyların büyük kısmını aldığı 2 ildeki sonuçlar iptal edildi, 1998'de ise seçimin ertesi günü gözaltına alındı.

Conde, 2000'de 50 sanıkla "devlet otoritesine karşı gelmek" suçundan 5 yıl hapse mahkum edildi. Cezaevinde 1 yıl kalan Conde, uluslararası toplumun da baskısıyla cumhurbaşkanlığı affından yararlanarak serbest kaldı.

Hapishanedeyken Conde için Tiken Jah Fakoly isimli bir müzisyen tarafından "Conde'yi serbest bırakın" isimli şarkı da yapıldı.

Demir parmaklıklar ardından ve sürgünde geçirdiği yıllar, Conde'nin 2010'da dile getirdiği "Gine'nin Mandelası olma" arzusuna büyük katkı sağladı.

Conde için tarihin ironik tekerrürü

Conde, halk nezdindeki muhalif imajını güçlendirirken, General Conte ise 3. kez seçilmenin yolunu aramaya başladı. Conte, yeniden cumhurbaşkanı olabilmek için 2001'de anayasayı değiştirdi ve 2003'te tekrar başa geldi. Conde ise bu değişikliğe, kendisinin de 19 yıl sonra aynı yöntemle 3. dönemine aday olacağını bilmeden şiddetle karşı çıktı.

Conde, bugün kendisinin 3. dönem adaylığına savaş açan muhalif Anayasanın Korunması Ulusal Cephesinin (FNDC) atası sayılan Demokratik Değişim için Cumhuriyetçi Cephesinin (FRAD) 2001'deki liderlerinden biri olarak, cumhurbaşkanının 3. dönem adaylığına karşı büyük mücadele verdi.

Conte'nin 3. dönemine devam etmek adına anayasayı değiştirmesini eleştiren Conde için tarih, 19 yıl sonra ironik şekilde tekerrür etti.

Conde, tıpkı dönemin cumhurbaşkanının yaptığı gibi tüm tepkilere rağmen 3. dönem adaylığına engel olan anayasa maddesini değiştirdi.

"Gine'nin Mandelası olacağım"

Conte'nin 2008'de ölmesiyle yönetimi asker Moussa Dadis Camara ele geçirdi. Conde ise siyasi hayatına 2 yıl daha muhalefet saflarında devam etti.

Kasım 2010'da düzenlenen cumhurbaşkanlığı yarışında 2. turda seçilen Conde, Gine'nin bağımsızlığından bu yana "demokratik güç değişimiyle başa gelen ilk isim" oldu.

Okul yıllarında başladığı siyasi mücadelesini hiç bırakmayan ve bunun için çeşitli bedeller de ödeyen Conde'nin muhalefet sıralarından iktidara gelmesi neredeyse 50 yıl sürdü.

Conde, yemin töreninde yaptığı konuşmada da bu uzun yolculuğa atıfta bulunarak, "Gine'nin Mandelası olacağım." ifadesini kullandı.

Kalkınmadan büyüme modeli

Bir sonraki dönem 5 yıllığına tekrar seçilen Conde, bugün en güçlü rakibi kabul edilen Gine Demokratik Güçleri Birliğinin (UFDG) lideri Cellou Dalein Diallo'yu ilk turda alt etmeyi başardı. Halkın Yürüyüşü Partisi'nden (RPG) seçilen Conde'nin 2. dönemi, çeşitli tartışmaları da beraberinde getirdi.

Uluslararası Para Fonunca (IMF) 2019'da yapılan açıklamada, Gine'nin kalkınmadan büyüme modeli benimsediği kaydedildi.

Seçim kampanyasında "Gine geri dönüyor (La Guinee is back)" sloganını kullanan Conde, zengin boksit kaynaklarından elde edilen geliri, halk yararına kullanmak yerine kendi yakın çevresine pay etmekle suçlanıyor. Conde, yolsuzluk, yakın çevresine kazanç sağlama, insan hakkı ihlalleri, seçim kampanyasında verdiği sözleri tutmama, artan işsizlik rakamları gibi birçok konu başlığı üzerinden de eleştirilere maruz kalıyor.

3. dönem gençler ve kadınlar için

Tüm bu eleştiriler ışığında 82 yaşındaki Conde'nin 3. dönemine seçilmek adına martta yaptığı anayasa değişikliği, ülkede büyük tartışmalara yol açtı. Conde, 3. dönemine "kadınlar ve gençler için" devam edeceği ve bu süreçte madencilik ve altyapı projelerini tamamlayacağını söylüyor.

Muhalefet ise Conde'nin adaylığının yasa dışı olduğunun altını çizerek söz konusu projelerin 5 yılda tamamlanmasının imkansızlığına işaret ediyor.

Conde'nin yeniden adaylığına karşı geniş katılımlı sokak eylemleri düzenlenirken hapse atıldığı dönemde kendisi için şarkı yazan Tiken Jah Fokoly bile Cumhurbaşkanı'nın 3. dönem kararına karşı çıktığını söylemekten çekinmiyor.

Neredeyse yarım yüzyıllık siyasi bir mücadelenin sonunda başa gelen Conde'nin 3. dönem arzusunun, seçmen tarafından ne kadar karşılık gördüğü 18 Ekim'de yapılacak seçimde anlaşılacak.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER