ÇORUM
Çorum'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında yaşamını yitiren, vatan kahramanı şehit ve gaziler için "15 Temmuz Demokrasi Zaferi ve Şehitleri Anma Gecesi" gerçekleştirildi.
Çorum Belediyesi ile 15 Temmuz Hareketi tarafından belediye konferans salonunda düzenlenen program, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Kuran-ı Kerim tilavetiyle devam eden programda, FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişiminde şehit olan Çorumlu vatandaşların fotoğraflarının yer aldığı sunum yapıldı.
Programda daha sonra darbe girişimi sırasında şehit olan Akif Kapaklı'nın kardeşi Sebahattin Kapaklı ve Mehmet Kocakaya'nın (22) babası Mevlüt Kocakaya ile gazi Ferhat Yeğenoğlu, 15 Temmuz gecesi yaşadıklarını anlattı.
Jandarma Genel Komutanlığı önünde yaralanan ve hastanede şehit düşen Akif Kapaklı'nın kardeşi Sebahattin Kapaklı, darbe girişiminin olduğunu bir arkadaşından öğrendiğini ve duyduğu an meydanlara çıktığını söyledi.
Arkadaşlarıyla ilk olarak Etimesgut Belediyesinin önüne gittiğini belirten Kapaklı, "Evden çıktığımda önce ağabeyimi aradım. Onunla belediyenin önünde buluştuk. Daha sonra buradan Beştepe'ye gitmeye karar verdik. Arkadaşlarla iki arabaya bindik. Ağabeyim diğer arabadaydı. Ağabeyimi aradığımda 'Jandarma Genel Komutanlığının önünde beklediklerini' söyledi. Ağabeyime sürekli telefon ediyordum. En son aradığımda cevap vermedi. Biz tam oraya vardığımızda uçaktan bomba atıldı. Patlayan bombanın ardından ağabeyime şarapnel parçaları isabet etmiş. Onu gördüğümde elleri kopmuştu, vücudunun bazı yerleri parçalanmıştı. Bu sırada helikopter halkı taramaya başladı. Biz köprünün altındaydık, onlar üzerinde kaldı. Helikopter taraması bittiğinde biz tekrar yukarı çıktık." şeklinde konuştu.
Yaralı birinin arabasıyla ağabeyini hastaneye kaldırdıklarını dile getiren Kapaklı, "Ağabeyimi gördüğümde hiç acı hissetmiyor gibiydi. Fotoğrafta gördüğünüz gibi gülümseyen bir ifade vardı suratında. Daha sonra ameliyata giren ağabeyim bir daha çıkamadı. Ağabeyim şehit oldu, ne mutlu ona. Bizler de bunun gururuyla yaşıyoruz." ifadelerini kullandı.
"Bu acıyı ancak yaşayan bilir"
Şehit Mehmet Kocakaya'nın babası Mevlüt Kocakaya da darbe girişiminden üç gün sonra oğlunun doğum günü olduğunu, bu nedenle hediyeler alıp hazırlık yaptığını anlattı.
Oğlunun her zaman şehit olacağını söylediğine dikkati çeken Kocakaya, "Oğlum her zaman şehit olacağını söylerdi. Ben de 'Askerliğini yaptın, nasıl olacak?' diye sorardım. Allah ona şehitliği nasip etti." dedi.
Darbe girişiminin olduğu gece oğlunun arkadaşlarıyla beraber olduğunu kaydeden Kocakaya, şöyle konuştu:
"Darbe girişiminin olduğu gece oğlum arkadaşlarıyla otururken olayı öğreniyor. Gazi olan arkadaşıyla beraber ilk olarak Milli İstihbarat Teşkilatının önüne gidiyorlar. Giderlerken önleri kesiliyor. Orada oğlum 'Vatan elden gidiyor, biz ölmeye geldik, bırakın bizi' dediğini öğrendim. Daha sonra oradan Genelkurmay Başkanlığının önüne gidiyorlar. Burada helikopter tarafında açılan ilk ateş sonucu oğlum başından vurularak şehit oluyor."
Kendisinin o gece evde olduğunu ve sürekli oğluna ulaşmaya çalıştıklarına belirten Kocakaya, "Sabaha karşı kızımın telefonu çaldı. Numune Hastanesinden bir polisin aradığını öğrendim. Arayan polis bana oğlumun yaralı olduğunu söyledi, bizi hastaneye çağırdı. Hastaneye gittiğimde bütün yaralıları aradım ancak oğlumu bulamadım. Daha sonra beni arayan polisin yanına gittim. Oğlumu sorduğumda polis bana morgda olduğunu söyledi. Morgu duyduğumda hastane benim üzerime yıkıldı. Bu acıyı ancak yaşayan bilir. Daha sonra morgda oğlumu bulduk. Benim oğlum şehit oldu ama bu vatan bölünmez. Bir Mehmet gider bin Mehmet gelir. Benim alnım ak, ben oğlumla gurur duyuyorum. Benim bir oğlum vardı. Benim oğlum ölmedi, şehitlerimizin hiçbiri ölmedi." diye konuştu.
"Onlar taradı, biz koştuk"
Darbe girişiminin olduğu gece arkadaşlarıyla meydanlara inen 15 Temmuz gazisi Ferhat Yeğenoğlu ise kalkışmayı iş yerinde öğrendiğini ve Cumhurbaşkanının çağrısıyla sokağa çıktığını söyledi.
İlk olarak AK Parti Genel Merkezinin önüne geldiğini dile getiren Yeğenoğlu, şunları kaydetti:
"Oraya gittiğim an uçakların tepemizde uçtuğunu gördüm. Uçaktan gelen süpersonik patlamadan dolayı biz bomba atıldığını zannettik ve kendimizi yerlere attık. Daha sonra bir grup geldi ve külliyenin önüne gitmemiz gerektiğini söyledi. Külliyeye yaklaşık 150 kişilik grup halinde gittik. Oradan da Jandarma Genel Komutanlığının olduğu tarafa doğru geçtik. Buradaki zırhlı araçlara saldırmaya başladık. Daha sonra zırhlı araçların namluları bize doğru hedef aldı. Oradan bir genç 'Beni mi vuracaksın? Vur hadi' diye bağırdı. Daha sonra zırhlı araçtan bize doğru ateş edildi. Yanımdaki birçok kişi vuruldu. Ne yapacağımızı şaşırdık. Bu sefer de yaralılar için koşturmaya başladık. Sabaha kadar bu böyle devam etti. Onlar taradı, biz koştuk. Çok kötü bir gece geçirdik Rabbim bir daha böyle acılar yaşatmasın."
Muhabir: Muhammed Kaygın
dikGAZETE.com