Ankara
ODTÜ Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Barış Bayram, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, fiber optik mikrofon için ODTÜ ULTRAMEMS Araştırma Laboratuvarı'nda 3 yıl boyunca çalıştıklarını söyledi.
Bu süreçte ODTÜ Teknoloji Transfer Ofisinin kendilerine destek sağladığını belirten Bayram, "Mikrofon projemiz için 4 yıl 8 ayda Türkiye, Avrupa ve ABD patenti alındı." dedi.
Fiber optik mikrofon projesini geliştirirken TÜBİTAK'tan finansal destek aldıklarını dile getiren Bayram, "Bu çalışmamızla yeni bir şey başardık. Bu başarımızın ticari bir değer oluşturması için de çalışmamıza devam ediyoruz. Şu an ikinci nesil fiber optik mikrofonlar ve oradan türetilebilecek yenilikler üzerine de çalışmamızı yine TÜBİTAK'ın yeni proje çağrısı kapsamında devam ettiriyoruz." diye konuştu.
"Deprem titreşimleri için de modifiye edilebilir"
Bayram, mikrofon tasarımını daha çok 1000 odalı büyük yapılarda, otellerde ya da çok daha kapsamlı bir sistemde güvenlik uygulaması olarak gördüklerini belirterek, "Bunlar çok küçük, gözle tespit edilemeyen sistemler. Mikrofon, yerleştirildiği yerde bir yangın durumunda ya da bakıma muhtaç bir yaşlı 'yardım' dediği zaman bunu algılayıp ona göre hemen gerekli kuruluşa haber verebilecek." ifadesini kullandı.
Bina içine döşendiklerinde mikrofonların anlık olarak her taraftan ses ve diğer bilgileri toplayabildiğini anlatan Bayram, "Özellikle deprem gibi durumlarda bir ihtiyaç söz konusu olduğunda ses dalgalarını da taşıyabilir. Bunlar çok hassas sistemler, deprem için de küçük titreşimleri algılayacak şekilde modifiye edilebilir. Biz burada normalde akustik ses dalgalarını öngördük ama yeni destekler söz konusu olursa bu frekans aralığı da ayarlanabilir." dedi.
"Biyomedikal alanlarda kullanılabilir"
Bayram, mikrofonun kullanılabileceği diğer alanlara ilişkin bilgi verirken şunları kaydetti:
"Algılayıcılar, biyomedikal alanlarda, böbrek taşını görüntüleme ve kırmada da kullanılabilir. Onların da tescil süreçleri devam ediyor. Bir başarıya ulaştık ancak yolun başındayız. Önümüzde projeyi ticarileştirmek var. Geliştirdiğimiz teknolojiler daha dünyada araştırma seviyesinde olduğu için Türkiye'de bunu kullanmak isteyenler sınırlı sayıda olabilir. ABD ve Avrupa'ya açılmamız lazım. Tescil edilmiş bir ürünümüz ve aktif bir laboratuvarımız var, bunu ihtiyaca göre geliştirebiliriz. Daha büyük hedefler için de desteklerin devamına ihtiyacımız var."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com