Genel

Öcalan’ın mesajı Kürtçe ve Türkçe okundu: Silah bırakın!

Diyarbakır’daki Nevruz etkinliklerinde Abdullah Öcalan’ın merakla beklenen mesajı okundu. Öcalan, mesajında, PKK’nın Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı yaklaşık 40 yıldır yürüttüğü silahlı mücadeleyi sonlandırmak ve yeni döneme uygun siyasi taktiklerini değerl

Öcalan’ın mesajı Kürtçe ve Türkçe okundu: Silah bırakın!
21-03-2015 15:58
Diyarbakır’daki Nevruz etkinliklerinde Abdullah Öcalan’ın merakla beklenen mesajı okundu.
Öcalan, mesajında, PKK’nın Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı yaklaşık 40 yıldır yürüttüğü silahlı mücadeleyi sonlandırmak ve yeni döneme uygun siyasi taktiklerini değerlendirmek için kongre yapmasını önemli gördüğünü belirterek, barış ve kardeşlik vurgusu yaptı.
[gallery ids="28638,28639,28640,28641,28642,28643"] Mesajı Kürtçe, HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Pervin Buldan, Türkçe ise İstanbul milletvekili Sırrı Süreyya Önder okudu. Mesajına, Nevruz’u selamlayarak başlayan Öcalan, şunları kaydetti: “Emperyalist kapitalizmi ve despotik yerel işbirlikçilerin tüm dünyaya dayattığı neo-liberal politikaların yol açtığı kriz bölgemiz ve ülkemizde çok yıkıcı bir şekilde yaşanmaktadır. Halklarımızın ve kültürlerin etnik ve dini farklılıkları bu kriz ortamında anlamsız ve acımasız kimlik savaşları ile tüketilmektedir. Ne tarihi ne de vicdani ve siyasi değerlerimiz bu tabloya asla sessiz kalamaz. Bilakis acil bir müdahale, dini inançlarımız siyasi ve ahlaki sorumluluğumuzun gereğidir. Ülkemiz halklarımızın demokrasi, özgürlük, kardeşlik ve onurlu barışı için yürüttüğümüz mücadele bugün tarihi bir eşiktedir. 40 yıllık hareketimizin acılarla geçen bu mücadelesinin boşa gitmediği gibi aynen sürdürülemez bir aşamaya da varmış durumdadır. Anlayışımız bizden dönemin ruhuna uygun bir demokratik çözümü ifade etmektedir.”
“ARTIK YENİ BİR DÖNEM BAŞLIYOR”
Mesajında, çözüm süreci çerçevesinde Dolmabahçe Sarayı’nda açıklanan 10 maddelik deklarasyona da dikkat çeken Öcalan, şu ifadelerde bulundu: “Bu temelde yeni bir süreci başlatma görev ile karşı karşıyayız. Deklarasyon gereği mutabakat oluşturması ile birlikte PKK’nin Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı yaklaşık 40 yıldır yürüttüğü silahlı mücadeleyi sonlandırmak ve yeni döneme uygun siyasi taktiklerini değerlendirmek için bir kongre yapmalarını önemli görmekteyim. Bu hakikat ile yüzleşme komisyonundan geçerek bu kongreyi başarı ile realite etme durumunu yaşarız. Bu kongremiz ile birlikte artık yeni bir dönem başlamaktadır. Bu yeni dönemde Türkiye Cumhuriyeti tarihinde özgür ve eşit anayasal yurttaşlık temelinde kimlik sahibi demokratik toplum olarak barış içinde ve kardeşçe yaşama sürecine giriyoruz. Böylelikle 90 yıllık cumhuriyet tarihinin çatışmalarla dolu geçmişini aşıp, gerçek barış kriterleri ile örünmüş bir geleceğe yürüyoruz. Nevruz’un gerçek tarihine yakışan da böyle bir aşamayı selamlamaktır. Selam olsun. Velakin ülkemiz ve halklarımız için doğru olan olgular aynı zamanda kutsallarla dolu bölgemiz için de geçerli olmak durumundadır.”
“IŞİD, BARBARLIĞIN ANLAMINI ZORLUYOR”
Kapitalist emperyalizmin son 100 yıllık gerçeğinin ulus devlet çerçevesinde etnik kimlikleri birbirlerine düşman etmek olduğuna da dikkat çeken Öcalan, mesajını şöyle sürdürdü: “Yani böl-yönet politikasına uygun olarak varlığını acımasızca günümüze kadar sürdürmek. Bilmeliyiz ki Ortadoğu üzerindeki emellerinden vazgeçmeyen emperyalist güçlerin yol açtığı son zorbalık IŞİD görüntüsüyle ortaya çıkmıştır. Barbarlığın bile anlamını zorlayan bu örgüt kadın çocuk demeden Kürtler, Türkmenler, Araplar, Ezidiler, Asuri ve Süryaniler başta olmak üzere bütün bölge halklarına ve bütün inançlara dönük vahşice katliamlar sergiledi. Artık gün bu acımasız ve yıkıcı tarihi sonlandırıp gerçek geçmişine uygun barış kardeşlik ve demokrasiye geçiş yapmak günüdür. Doğru bildiğim ve inancım gereği çatışmacı, yıkıcı milliyetçiliğin doğurduğu ulus değerleri demokratik kimliklerle bir ortaklaşmaya geçmenin mecburiyetidir. Bunun için ulus devletleri demokratikleşmenin yeni bir türünü gerçekleştirmeye ve kendi aralarında Ortadoğu’nun demokrasisini inşa etmeye çağırıyorum. Ayrıca bugün vesilesi ile mahşeri topluluğumuz ezici çoğunluğu teşkil eden özgürlüğe kanat çırpan kadın ve gençleri önümüzdeki günlerin ekonomi, siyasal ve güvenlik alanında özgürlük ve demokrasi mücadelesinde en aktif bir şekilde yer almaya çağırıyorum. Ayrıca hem bölgemiz için hem de uluslararası dünya için büyük anlamı olan Kobani direnişini ve zaferini selamlıyorum. Bu temelde gelişen eşme ruhunu halklarımız arasında yeni tarihin sembolü olarak selamlıyorum. Yukarda belirtmeye çalıştığımız tüm bu saptamalar tek cümleyle toplumun yeni inşası için değerli bir çağrıdır. Tekrar bu tarihi Nevruzun şahsınızda tüm insanlık için büyük hayırlara vesile olması dileğiyle hepinizi bütün kalbimle selamlıyorum. Yaşasın nevruz, yaşasın halkların kardeşliği.”
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER