KÖLN
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ), 15 Temmuz'daki hain darbe girişiminde ağır yaralanan Şükrü Mutlu, "O sela sesleri, ezan sesleri bizi aldı başka bir aleme götürdü. Ben şu an 51 yaşımdayım, bugüne kadar beni böyle etkileyen bir sela sesi duymadım." dedi.
Köln Başkonsolosluğunun davetlisi olarak Başkonsolos Hüseyin Emre Engin ile görüşen Mutlu, o gece hainlerin saldırısına uğrayarak bacağının kopup bağırsaklarının yere döküldüğünü, uzun süre komada kaldıktan sonra bir yıllık tedavisinin ardından koltuk değneğiyle yürüyebildiğini söyledi.
Almanya'dan izin için gittiği memleketi Ankara'dan döneceği gün darbe girişimini televizyondan öğrendiğini kaydeden Mutlu, yaşadıklarını şöyle dile getirdi:
"Başta olayı tam kavrayamadık ancak içim içime sığmadı, dışarı çıkmak istedim. Kayınvalidemin 'Yarın yolcusunuz çıkmayın.' demesine rağmen hazırlanıp dışarı çıktık. O sela sesleri, ezan sesleri bizi aldı başka bir aleme götürdü. Ben şu an 51 yaşımdayım, bugüne kadar beni böyle etkileyen bir sela sesi duymadım. Sela seslerini duyunca ilk aklıma gelen bu namussuzlar Sayın Cumhurbaşkanımızı şehit ettiler ve onun selasını okuyorlar diye düşündüm, ilk aklıma gelen o oldu. GATA'nın oraya geldik, genç yaşlı çoluk çocuk inanılmaz bir kalabalık vardı. Tank geldi, havaya ateş açtılar, kendi askerimiz kendi milletine asla kurşun sıkamaz dedim. Meğer bunlar o şanlı üniformayı giyen teröristlermiş, bunu sonradan anladık."
"Yüreğimizde imanımızla, elimizde bayrağımızla gittik"
Ankara Emniyet Müdürlüğüne gittiklerinde oranın daha önce uçakla vurulduğunu görünce adeta şok olduğunu, yaşanan can pazarında yaralılara yardım ettiklerini anlatan Mutlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Sesimiz çıktığı kadar bağırıyorduk, o an elimizde bir silahımız yoktu, sadece yüreğimizde imanımızla ve elimizde bayrağımızla gittik. Artık ertesi gün Almanya'ya döneceğimiz aklımıza gelmiyordu. Kızılay bulvarına döndük arabayı park ettik, biri elime bayrak verdi, kim olduğunu bilmiyorum. Genelkurmaya doğru gidiyoruz, önümüze yaşlı bir amca çıktı ve oranın çok kötü olduğunu belirterek gitmememizi tavsiye etti. Tabii ben dinlemedim gittik. Helikopterden inanılmaz ateş açılıyordu ve insanları tarıyordu. İnsanlar kendini sağa sola atıyordu, orada biz resmen savaşı yaşadık, her yer kan revan olmuştu, hainler o gece yaralıları, şehitleri taşıyan ambulansları taradılar."
"Şehadet getirdim ve 'Buraya kadarmış' dedim"
Mutlu, vurulduğu anı ise şöyle anlattı:
"Orada bir askerle tartışmaya girdim, 'Ben ölürsem şehit, kalırsam gazi olurum, sen ise birkaç saat sonra hain olacaksın.' dedim. Üzerinde yeşil bir tişört vardı. Eminim ki o telsizden 'Bu adamı indirin.' dedi. Helikopter tekrar taramaya başladığında ben arkamı dönüp saklandım, tam vurulmadım dediğim an bana tek nokta atışı yapıldı 'Eyvah vuruldum.' dedim. Elimi attım kan, beni vuran helikopter pilotuyla göz göze geldim. Yarama tekrar baktım, nasıl bir mermiyse artık karnım yarılmış bağırsaklarım döküldü, ayağım ters döndü, kendimi yere attım, şehadet getirdim ve 'Buraya kadarmış.' dedim. Yere yattım bilincim yerindeydi, genç kısa boylu bir çocuk geldi bana yardım etti, kaldırıp bir aracın arkasına koydular ve hastaneye götürdüler. O bana yardım eden çocuğun kim olduğunu bir daha hiç bulamadık."
Türkiye'de bir yıldır devam eden tedavisinin ardından üç aylık hava değişimi alarak daha önce yaşadığı Köln'e gelen Mutlu, Almanya'daki emeklilik işlemlerini tamamladıktan sonra Türkiye'ye döneceğini ve tedavisine orada devam edeceğini ifade etti.
Muhabir: Mesut Zeyrek
dikGAZETE.com