Dersim askeri harekatı sırasında 15 Kasım 1937 tarihinde oğlu Reşik Hüseyin ve 5 Tuncelili aşiret lideriyle birlikte Elazığ Buğday Meydanı’nda asılarak, idam edilen Seyit Rıza’ya ait herhangi bir nüfus kaydına rastlanmadı. Seyit Rıza’nın mezar yerinin açıklanması için yıllardır ailenin avukatlığını yapan Cihan Söylemez, nüfus kaydının bulunamamasını Seyit Rıza’yı sanki hayali bir kişilik haline getirdiğini söyledi.
Tek parti döneminde, 15 Kasım 1937 tarihinde oğlu Reşik Hüseyin ve 5 Tuncelili aşiret lideri ile birlikte Elazığ’da idam edilen Seyit Rıza’nın mezar yerinin tespit edilmesi amacıyla bir dönem CHP milletvekilliği de yapan Hüseyin Aygün tarafından Seyit Rıza’nın torunu olan Rüstem Polat adına 30.10.2006 tarihinde Elazığ Valiliği’ne müracaat edilerek, Seyit Rıza’nın mezar yerinin bildirilerek, naaşının defnedilmek üzere aileye verilmesi talep edildi. Ancak Elazığ Valiliği, yapılan idari başvuruyu reddedince Seyit Rıza’nın torunu Rüstem Polat tarafından Elazığ 1. İdare Mahkemesi’nde 2007 yılında dava açıldı. Elazığ 1. İdare Mahkemesi ise, Rüstem Polat’ın açmış olduğu davada Elazığ Valiliği’ni haklı bularak, 2008 yılında oy birliğiyle ret kararı verdi. Bunun üzerine Rüstem Polat’ın avukatı Hüseyin Aygün tarafından yerel mahkeme kararı temyiz edildi. Temyiz başvurusunu inceleyen Danıştay, 10. Daire Başkanlığı 2013 yılında Elazığ 1. İdare Mahkemesi kararını onadı.
DAVA ANAYASA MAHKEMESİNE TAŞINDI
Seyit Rıza’nın mezar yeri davasının Danıştay 10. Daire Başkanlığı tarafından reddedilmesinin ardından dava ailenin avukatı Cihan Söylemez tarafından Anayasa Mahkemesi’ne taşındı. Anayasa Mahkemesi’nde süren yargılamada aileden Seyit Rıza’nın nüfus kaydı istendi. Talep üzerine Avukat Cihan Söylemez, Ovacık Kaymakamlığı Nüfus Müdürlüğü’nden Seyit Rıza ve Ailesi’ne ait nüfus kayıtlarını istedi. Talebe, Ovacık İlçe Nüfus Müdürlüğü, “İlgili kütük kayıtlarımızda ve bilgisayar taramasında yaptığımız tetkik sonucunda Seyit Rıza ve ailesinin kaydına rastlanılmamıştır” şeklinde cevap verdi.
“HAYALİ BİR KİŞİLİK HALİNE GETİRİLMİŞ”
Türkiye Cumhuriyeti Mahkemelerinde yargılanıp, idam edilen Seyit Rıza’nın idamının kayıtlara işlenmeyerek adeta hayali bir kişilik haline getirildiğini belirten avukat Cihan Söylemez, hukuki süreci İHA’ya değerlendirdi. Söylemez, “2015 yılında Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı’na müracaat ederek Seyit Rızalar Elazığ’da yargılandığı için mahkeme evraklarının istenmesini talep ettik. Bu evraklar üzerinden mezar yerlerine ulaşmanın mümkün olduğunu savcılığa ilettik. Ama savcılık zamanaşımı iddiasıyla bunu reddetti. Sonra yaptığımız itirazlar da mahkemelerce kabul edilmeyince Anayasa Mahkemesi’ne gitmek zorunda kaldık. Anayasa Mahkemesi’nde yapılan yargılamada bizden Seyit Rıza’nın nüfus kaydı istendi. Seyit Rıza Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleri tarafından yargılanıp idam edilmesine rağmen nüfus kayıtlarında Seyit Rıza’ya ilişkin herhangi bir ibare söz konusu değil. Buna ilişkin Ovacık Kaymakamlığı ilçe nüfus müdürlüğünden aldığımız kayıtlara göre Seyit Rıza’nın Türkiye Cumhuriyeti nüfus kayıtlarına durumu işlenmemiş. Hâlbuki bir infaz durumu söz konusu olduğunda idam cezasının infazı söz konusu olduğunda bunu nüfus müdürlüğüne bildirip oradan ölüm kaydının düşmesi gerekiyor. Şu anda Seyit Rıza sanki hayali bir kişiymiş gibi resmi kayıtlarda mahkeme kayıtlarında geçiyor. Bu durumu Anayasa Mahkemesine ilettik. Genelkurmay Başkanlığı arşivinden Seyit Rıza’nın yargılama dosyası istenirse orada kimlik bilgilerinin bulunabileceğini ifade ettik. Devlet bugüne kadar mezar yerinin bulunması açısından kendisine düşen sorumluluğu yerin getirmemiş, aileyi manevi açıdan mağdur etmiş. Hem de Seyit Rıza’nın idamı sonrasında bilgilerini işlemeyerek Seyit Rıza’yı hayali bir kişi haline getirmişler. Nüfus kayıtlarında Seyit Rıza’ya ilişkin herhangi bir şey bulamıyoruz ne yazık ki” dedi.
(İHA)
Tek parti döneminde, 15 Kasım 1937 tarihinde oğlu Reşik Hüseyin ve 5 Tuncelili aşiret lideri ile birlikte Elazığ’da idam edilen Seyit Rıza’nın mezar yerinin tespit edilmesi amacıyla bir dönem CHP milletvekilliği de yapan Hüseyin Aygün tarafından Seyit Rıza’nın torunu olan Rüstem Polat adına 30.10.2006 tarihinde Elazığ Valiliği’ne müracaat edilerek, Seyit Rıza’nın mezar yerinin bildirilerek, naaşının defnedilmek üzere aileye verilmesi talep edildi. Ancak Elazığ Valiliği, yapılan idari başvuruyu reddedince Seyit Rıza’nın torunu Rüstem Polat tarafından Elazığ 1. İdare Mahkemesi’nde 2007 yılında dava açıldı. Elazığ 1. İdare Mahkemesi ise, Rüstem Polat’ın açmış olduğu davada Elazığ Valiliği’ni haklı bularak, 2008 yılında oy birliğiyle ret kararı verdi. Bunun üzerine Rüstem Polat’ın avukatı Hüseyin Aygün tarafından yerel mahkeme kararı temyiz edildi. Temyiz başvurusunu inceleyen Danıştay, 10. Daire Başkanlığı 2013 yılında Elazığ 1. İdare Mahkemesi kararını onadı.
DAVA ANAYASA MAHKEMESİNE TAŞINDI
Seyit Rıza’nın mezar yeri davasının Danıştay 10. Daire Başkanlığı tarafından reddedilmesinin ardından dava ailenin avukatı Cihan Söylemez tarafından Anayasa Mahkemesi’ne taşındı. Anayasa Mahkemesi’nde süren yargılamada aileden Seyit Rıza’nın nüfus kaydı istendi. Talep üzerine Avukat Cihan Söylemez, Ovacık Kaymakamlığı Nüfus Müdürlüğü’nden Seyit Rıza ve Ailesi’ne ait nüfus kayıtlarını istedi. Talebe, Ovacık İlçe Nüfus Müdürlüğü, “İlgili kütük kayıtlarımızda ve bilgisayar taramasında yaptığımız tetkik sonucunda Seyit Rıza ve ailesinin kaydına rastlanılmamıştır” şeklinde cevap verdi.
“HAYALİ BİR KİŞİLİK HALİNE GETİRİLMİŞ”
Türkiye Cumhuriyeti Mahkemelerinde yargılanıp, idam edilen Seyit Rıza’nın idamının kayıtlara işlenmeyerek adeta hayali bir kişilik haline getirildiğini belirten avukat Cihan Söylemez, hukuki süreci İHA’ya değerlendirdi. Söylemez, “2015 yılında Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı’na müracaat ederek Seyit Rızalar Elazığ’da yargılandığı için mahkeme evraklarının istenmesini talep ettik. Bu evraklar üzerinden mezar yerlerine ulaşmanın mümkün olduğunu savcılığa ilettik. Ama savcılık zamanaşımı iddiasıyla bunu reddetti. Sonra yaptığımız itirazlar da mahkemelerce kabul edilmeyince Anayasa Mahkemesi’ne gitmek zorunda kaldık. Anayasa Mahkemesi’nde yapılan yargılamada bizden Seyit Rıza’nın nüfus kaydı istendi. Seyit Rıza Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleri tarafından yargılanıp idam edilmesine rağmen nüfus kayıtlarında Seyit Rıza’ya ilişkin herhangi bir ibare söz konusu değil. Buna ilişkin Ovacık Kaymakamlığı ilçe nüfus müdürlüğünden aldığımız kayıtlara göre Seyit Rıza’nın Türkiye Cumhuriyeti nüfus kayıtlarına durumu işlenmemiş. Hâlbuki bir infaz durumu söz konusu olduğunda idam cezasının infazı söz konusu olduğunda bunu nüfus müdürlüğüne bildirip oradan ölüm kaydının düşmesi gerekiyor. Şu anda Seyit Rıza sanki hayali bir kişiymiş gibi resmi kayıtlarda mahkeme kayıtlarında geçiyor. Bu durumu Anayasa Mahkemesine ilettik. Genelkurmay Başkanlığı arşivinden Seyit Rıza’nın yargılama dosyası istenirse orada kimlik bilgilerinin bulunabileceğini ifade ettik. Devlet bugüne kadar mezar yerinin bulunması açısından kendisine düşen sorumluluğu yerin getirmemiş, aileyi manevi açıdan mağdur etmiş. Hem de Seyit Rıza’nın idamı sonrasında bilgilerini işlemeyerek Seyit Rıza’yı hayali bir kişi haline getirmişler. Nüfus kayıtlarında Seyit Rıza’ya ilişkin herhangi bir şey bulamıyoruz ne yazık ki” dedi.
(İHA)