Dünya

NSU sanığı hem iddiaları reddetti hem özür diledi

Almanya’da 8’i Türk 10 kişinin öldürülmesi olayının hayatta olan tek sanığı Beate Zschaepe, suskunluğunu 53 sayfalık yazılı ifadesiyle bozdu. Hakkındaki iddiaları reddeden Zschaepe, olaylara katılmadığını öne sürerek, öldürülenlerin...

NSU sanığı hem iddiaları reddetti hem özür diledi
09-12-2015 16:32
Almanya’da 8’i Türk 10 kişinin öldürülmesi olayının hayatta olan tek sanığı Beate Zschaepe, suskunluğunu 53 sayfalık yazılı ifadesiyle bozdu. Hakkındaki iddiaları reddeden Zschaepe, olaylara katılmadığını öne sürerek, öldürülenlerin yakınlarından özür diledi.
Almanya’da 8’i Türk 10 kişinin öldürülmesi, iki bombalama ve 15 soygun eyleminde bulunan aşırı ırkçı Neo Nazi Nasyonal Sosyalist Birliği (NSU) yeraltı örgütü davasının 249. duruşması bugün gerçekleştirildi. Duruşmada suskunluğunu 53 sayfalık ifadesi ile bozan Neo Nazi Nasyonal Sosyalist Birliği’nin (NSU) hayatta olan tek sanığı Beate Zschaepe hakkındaki iddiaları reddetti. Zschaepe, yaşanılan olaylara katılmadığını, ölümlerden daha sonra haberi olduğunu ve aşırı ırkçı NSU üyesi olmadığını söyledi. Zschaepe, olayları öğrendikten sonra polise gitmesi gerekmesine rağmen gitmediğini ve bu nedenle de üzüldüğünü belirtti.
2.5 yıldır devam eden, 500 tanığın dinlendiği 248 duruşma boyunca susma hakkını kullanan örgütün bilinen hayattaki tek üyesi olan 40 yaşındaki baş sanık Beate Zschaepe, bugünkü 249. duruşmada mahkemenin sorularına yazılı cevap verdi. Mahkeme salonuna girerken gülerek avukatlarını selamlayan baş sanık Zschaepe’in rahat tavırları dikkat çekti.
“8 Aralık’taki oturumda konuşacağım” diyen sanık Zschaepe, daha sonra mahkemeye ara verilmesiyle fikrini değiştirerek mahkemenin sorularına yazılı cevap vermek istediğini belirtmiş ve mahkeme bu talebi kabul etmişti. Beate Zschaepe’nin avukatlarından Mathias Grasel, mahkemenin müvekkiline yönelttiği sorulara karşılık müvekkili Zschaepe tarafından kaleme alınan 53 sayfalık yazılı ifadesini bir buçuk saat boyunca mahkeme heyetine okudu. Beate Zschaepe’nin çok sorunlu ve zor bir çocukluk geçirdiğini anlatan avukat Mathias Grasel, Zschaepe’nin de bu olayın mağduru olduğunu söyledi. Avukat, mahkeme tarafından itham edilen sanığın banka soygunu, bombalama eylemine karıştığı iddialarının asılsız olduğunu ileri sürdü. Beate Zschaepe’nin Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt ile birlikte olduğunu ancak yapılan eylemlerden haberi olmadığını söyleyen avukat Grasel, polis memuru Michèle Kiesewetter’i ise silahını almak için öldürdüğünü kaydetti. Zschaepe, yazılı ifadesinde olayları öğrendikten sonra polise gitmesi gerekmesine rağmen gitmediğini ve bu nedenle de üzüldüğünü belirtti.

HAFİFLETİLMİŞ NEDENLER ARANIYOR
Aşırı ırkçı Nazi NSU terör örgütünün baş sanığı Beate Zschaepe’nin suskunluğunu bozmasının ağırlaştırılmış hapis cezasının hafifletilmesi için olduğuna dikkate çeken hukukçular, davanın süreceğini ifade etti. Öldürülen Türkler’in avukatı Mehmet Daimagüler, sanığın yazılı ifadelerinden çok fazla bir şey beklemediğini söyledi. Daimagüler, “Umutlarım çok, fakat beklentim azdır. NSU’nun arkasındaki Anayasa Koruma Teşkilatı üyeleri kimlerdir? Kimler yardım etti? Bu soruların cevap bulması lazımdır” dedi.
Münih Ağır Ceza Mahkemesi’nin bu günkü duruşmasına gelen maktul yakınları, sorularına cevap bulmak için sanık Zschaepe’nin ifadelerini bekliyor. Baş sanık Zschaepe’nin mahkemenin vereceği ağır cezanın hafifletilmesi için çocukluk döneminden beri psikolojik sorunları olduğu açıklandı. Doğu Almanya doğumlu Beate Zschaepe’nin çocukluk yıllarında birçok olumsuzluk yaşadığı, alkolik olan annesinden dolayı anneannesiyle yaşadığı, annesinden harçlık alamadığı için de küçük hırsızlıklar yaptığı ve daha sonra polisin kendisine sert muamelesi nedeniyle polise karşı düşmanlık beslediği belirtildi.

NAZİ NSU ÖRGÜTÜNÜN BİLİNEN EYLEMLERİ
Aşırı ırkçı Nazi Nasyonal Sosyalist Birliği (NSU) yeraltı örgütü, 8’i Türk 1’i Yunan 9 erkek kurbanın öldürülmesi, iki bombalı eylem ve 15 soygun yapmaktan sorumlu tutuluyor. NSU’nun son cinayetinde Heilbronn kentinde bir Alman kadın polis memuru öldürülmüş ve polisin yanındaki meslektaşı da ağır yaralanmıştı. Baş sanık Beate Zschäpe, Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt ile birlikte 13 yıl boyunca sahte isimle yaşamıştı. Son adresleri Saksonya eyaletindeki Zwickau kenti olan üçlünün radikalleşmesinin aşırı sağcı Heimatschutz Thüringen adlı aşırı sağcı platformda gerçekleştiği belirtilmişti. Bu platformun ise Alman iç istihbarat birimi Anayasayı Koruma Teşkilatı’na bağlantı adamı olarak çalışan bir kişi tarafından yönetildiği kaydedilmişti. Üçlü, 1998 yılında izini kaybettirerek kayıplara karışmıştı. NSU terörünün baş zanlıları olarak kabul edilen Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt, Eisenach’ta 4 Kasım 2011 tarihinde bir banka soyduktan sonra polis tarafından yanan bir karavanın içinde ölü olarak bulunmuştu. İkilinin intihar etmiş olabileceği ifade edilmişti.
Federal Savcılık, Beate Zschaepe’yi cinayetleri birlikte planlamak, bombalı saldırılar ve banka soygunlarına katılmakla suçluyor. Mundlos ve Böhnhardt’ın ölümünün ardından üçlünün Zwickau’da kaldığı evde çıkan yangın davada kilit rol oynuyor. Detaylar üzerinde yapılan titiz incelemeler sonrasında mahkeme, Zschaepe‘nin delilleri silmek için evi ateşe verdiğini iddia ediyor.
1990’larda kurulan NSU’nun ilk kurbanı Nürnberg’te çiçekçilik yapan Enver Şimşek, 9 Eylül 2000 tarihinde öldürülmüştü. 2007’ye kadar ise Abdürrahim Özüdoğru, Süleyman Taşköprü, Habil Kılıç, Mehmet Turgut, İsmail Yaşar, Yunan Theodoros Boulgarides, Mehmet Kubaşık, Halit Yozgat ve Alman polis Michele Kieswetter öldürülmüştü.
(İHA)
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER