ROMA (AA) - Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Musul'un terör örgütü DEAŞ’tan kurtarma operasyonuna ilişkin, "Musul operasyonuna hava unsurlarımızın katılması yönünde koalisyon güçleriyle mutabakata vardık." dedi.
İtalya’nın başkenti Roma’daki İtalya Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın ev sahipliğini yaptığı Güneydoğu Avrupa Savunma Bakanları (SEDM) Toplantısı’na katılan Bakan Işık, buradaki temaslarının ardından, Türkiye’nin Roma Büyükelçiliği’nde Türk gazetecilere gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
"Türkiye olmadan Musul’un geleceğine ilişkin karar almak mümkün değil"
Milli Savunma Bakanı Işık, Türkiye’nin Musul operasyonuna katılıp katılmayacağı sorusuna, "Musul operasyonuna hava unsurlarımızın katılması yönünde koalisyon güçleriyle mutabakata vardık." yanıtını verdi.
Musul’un DEAŞ’tan tamamen temizlenmesinde Musul Operasyonu’nun önemli olduğunu ifade eden Işık, "Burada Türkiye’nin bulunması, hem DEAŞ’ın bölgeden temizlenmesini hızlandıracak hem de bölgenin DEAŞ sonrası terör örgütlerinin barınağı haline gelmemesinde, bölgenin istikrarsızlığa sürüklenmemesinde Türkiye’nin inisiyatif almasında, rol almasında mutlaka etkisi olacak." diye konuştu.
Fransa’nın başkenti Paris’te ilerleyen günlerde yapılacak Musul toplantısına, Türkiye’nin davet edildiği ve bu konudaki değerlendirmeleri sorulan Bakan Fikri Işık, davet kararının isabetli olduğunu belirterek, "Musul’daki gelişmelerde ve toplantılarda Türkiye’nin bulunması tabiidir. Türkiye olmadan Musul’un geleceğine ilişkin karar almak mümkün değil." diye konuştu.
"BM’nin uyarısı iyimser bir uyarı"
Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiserliği’nden Musul Operasyonu nedeniyle 100 bin Iraklı’nın Türkiye ve Suriye’ye kaçmasına neden olabileceği uyarısının hatırlatılması üzerine, Bakan Işık, şunları söyledi:
"BM’nin uyarısı iyimser bir uyarı. Eğer Musul’da yanlış bir strateji izlenirse ki şu andaki ilk işaretler, bu noktada dikkatli hareket edildiği yönünde. Yanlış bir strateji izlenirse Musul’un kendi halkını, kendi insanını Musul’un dışına çıkaracak, Musul’dan adeta koparacak bir strateji izlenirse 100 bin değil, milyona yakın insanın mülteci, göçmen durumuna düşmesi ihtimali var. Biz, bunu Türkiye olarak defalarca dile getirdik. Bu noktada, Türkiye olarak biz, ısrarla ve sabırla şunu söylüyoruz: Musul harekatı, kesinlikle bölgedeki insanların kendileri tarafından yapılmalıdır."
"Musul’un geleceğinde yeni istikrarsızlık alanları, yeni çatışma alanları oluşturmayalım"
Koalisyon güçlerinin destek verip, önderlik etmesinin tabi olduğunu anlatan Milli Savunma Bakanı Işık, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Siz kalkar bölgenin asli unsuru olmayan bir takım güçleri, Musul Harekatı’na katarsanız, orada çok ciddi sorunlar çıkar, bir yeni mülteci sorunuyla karşı karşıya kalabiliriz ve burada tabi düşünün, böyle bir sorun ortaya çıkarsa ve bu sorun Irak’ta çözülemezse, bu insanların geleceği yer Türkiye’dir. Bir milyona yakın insandan bahsediliyor. Bunu Türkiye’nin kaldırma kapasitesini siz düşünün. Bunun Avrupa’yı etkilememesi de mümkün değil. Dolayısıyla baştan beri bizim ısrarla vurgumuz, Musul Operasyonu’nu doğru planlayalım, doğru aktörlerle bu operasyonları yapalım ve Musul’un geleceğinde yeni istikrarsızlık alanları, yeni çatışma alanları oluşturmayalım."
İtalya’nın başkenti Roma’daki İtalya Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın ev sahipliğini yaptığı Güneydoğu Avrupa Savunma Bakanları (SEDM) Toplantısı’na katılan Bakan Işık, buradaki temaslarının ardından, Türkiye’nin Roma Büyükelçiliği’nde Türk gazetecilere gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
"Türkiye olmadan Musul’un geleceğine ilişkin karar almak mümkün değil"
Milli Savunma Bakanı Işık, Türkiye’nin Musul operasyonuna katılıp katılmayacağı sorusuna, "Musul operasyonuna hava unsurlarımızın katılması yönünde koalisyon güçleriyle mutabakata vardık." yanıtını verdi.
Musul’un DEAŞ’tan tamamen temizlenmesinde Musul Operasyonu’nun önemli olduğunu ifade eden Işık, "Burada Türkiye’nin bulunması, hem DEAŞ’ın bölgeden temizlenmesini hızlandıracak hem de bölgenin DEAŞ sonrası terör örgütlerinin barınağı haline gelmemesinde, bölgenin istikrarsızlığa sürüklenmemesinde Türkiye’nin inisiyatif almasında, rol almasında mutlaka etkisi olacak." diye konuştu.
Fransa’nın başkenti Paris’te ilerleyen günlerde yapılacak Musul toplantısına, Türkiye’nin davet edildiği ve bu konudaki değerlendirmeleri sorulan Bakan Fikri Işık, davet kararının isabetli olduğunu belirterek, "Musul’daki gelişmelerde ve toplantılarda Türkiye’nin bulunması tabiidir. Türkiye olmadan Musul’un geleceğine ilişkin karar almak mümkün değil." diye konuştu.
"BM’nin uyarısı iyimser bir uyarı"
Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiserliği’nden Musul Operasyonu nedeniyle 100 bin Iraklı’nın Türkiye ve Suriye’ye kaçmasına neden olabileceği uyarısının hatırlatılması üzerine, Bakan Işık, şunları söyledi:
"BM’nin uyarısı iyimser bir uyarı. Eğer Musul’da yanlış bir strateji izlenirse ki şu andaki ilk işaretler, bu noktada dikkatli hareket edildiği yönünde. Yanlış bir strateji izlenirse Musul’un kendi halkını, kendi insanını Musul’un dışına çıkaracak, Musul’dan adeta koparacak bir strateji izlenirse 100 bin değil, milyona yakın insanın mülteci, göçmen durumuna düşmesi ihtimali var. Biz, bunu Türkiye olarak defalarca dile getirdik. Bu noktada, Türkiye olarak biz, ısrarla ve sabırla şunu söylüyoruz: Musul harekatı, kesinlikle bölgedeki insanların kendileri tarafından yapılmalıdır."
"Musul’un geleceğinde yeni istikrarsızlık alanları, yeni çatışma alanları oluşturmayalım"
Koalisyon güçlerinin destek verip, önderlik etmesinin tabi olduğunu anlatan Milli Savunma Bakanı Işık, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Siz kalkar bölgenin asli unsuru olmayan bir takım güçleri, Musul Harekatı’na katarsanız, orada çok ciddi sorunlar çıkar, bir yeni mülteci sorunuyla karşı karşıya kalabiliriz ve burada tabi düşünün, böyle bir sorun ortaya çıkarsa ve bu sorun Irak’ta çözülemezse, bu insanların geleceği yer Türkiye’dir. Bir milyona yakın insandan bahsediliyor. Bunu Türkiye’nin kaldırma kapasitesini siz düşünün. Bunun Avrupa’yı etkilememesi de mümkün değil. Dolayısıyla baştan beri bizim ısrarla vurgumuz, Musul Operasyonu’nu doğru planlayalım, doğru aktörlerle bu operasyonları yapalım ve Musul’un geleceğinde yeni istikrarsızlık alanları, yeni çatışma alanları oluşturmayalım."
