Başbakan Binali Yıldırım, "Bize diyorlar ki ’niye önlem almadınız’? Ben de diyorum ki yıllardır bizi verdiğimiz mücadelede neden yalnız bıraktınız? Eğer bugünkü desteğiniz o günlerde olsaydı belki bunlar yaşanmayacaktı" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, "Bağışlayan Allah’ın adıyla. Allah’ın alemlerin Rabbi Mevlama hamdolsun. bize bu toprakları vatan kılan Rabbime sonsuz hamd-ü senalar olsun. Bizi istiklaline aşık bir millet olarak yaşatan Mevlama şükürler olsun. Bizi bu aziz milletin ferdi olarak yaratan Allah’a şükürler olsun. Allah’ın sen bu aziz milleti ebediyete kadar koru. Düşmanlara karşı hainlere karşı bölücülere karşı haşhaşi çetelerine karşı bize güç ver. Bizim birliğimizi dayanışmamızı daim eyle. biz kısık sesleriz minareleri ezansız bırakma Allah’ım. Müslümanlıkla yoğrulan yurdu Müslümansız bırakma Allah’ım. Cihad meydanını pehlivansız bırakma Allah’ın. Bilelim hasma karşı koymasını bizi cansız bırakma Allah’ım. Yarının yollarını yılları da Ramazansız bırakma Allah’ım. Ya dağıt kimsesiz kalan sürünü ya çobansız bırakma Allah’ım. Bizi vatansız bırakma Allah’ım. Müslümanlıkla yoğrulan yurdu Müslümansız bırakma Allah’ım" ifadelerini kullandı. Başbakan Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sizin dedeleriniz Malazgirt’te, Kosova’da, Niğbolu’da destanlar yazdılar. Sizin Kuttul Amare’de destanlar yazdılar. Kurtuluş Savaşı’nda destanlar yazdılar. En küçük bir şühpe duymuyorum. 15 Temmuz zaferi en az bu zaferler kadar büyük bir zafer, en az bu destanlar kadar kutlu bir destandır. Siz de dedelerinize layık oldunuz, destan yazdınız. 15 Temmuz destanını yazan bu Aziz millet sizleri yürekten, kalpten selamlıyorum. Size istiklal şairimizin dizeleriyle, Asım’ın nesli diyorum ya, nesilmiş gerçek işte, çiğnetmedi namusunu çiğnetmeyecek. Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber..." dedi.
"TANKIN GÜCÜ HALKIN GÜCÜNÜ YENEMEMİŞTİR"
"15 Temmuz bir şeyi ortaya koymuştur. Tankın gücü halkın gücünü yenememiştir" diyen Yıldırım, "Bugün bu kürsüden sizlere hitap edebiliyorsam, bu hiç kuşkusuz aziz şehitlerimizin ve yaralılarımızın sayesindedir. Bugün Meclis’in kapıları açıksa, eğer bugün TBMM dimdik ayaktaysa, işte aziz milletimizin sokağa çıkan tankların önüne duran, kurşunlara karşı kafa atan, füzelerin önünü kesen bu Aziz milletin sayesindedir. Bu Aziz milleti dünya hayranlıkla izledi. Bütün dünya, bu Aziz milleti alkışlıyor. Böyle bir millet, böyle cesur, kahraman bir milletin evladı olmaktan büyük bir gurur duyuyorum" ifadelerini kullandı. Başbakan Yıldırım, konuşmasında şunları kaydetti:
"Hiç kuşkusuz milletimiz asırlardır devam eden kutlu yürüyüşü sırasında defalarca ihanetlere şahit oldu. İnsan görünümündeki caniler, itaatkar görünümlü isyankarlar sinsice fırsat kollayıp bu milleti arkasından hançerlemek istediler. 15 Temmuz’da akşam saatlerinde bu büyük ihanetlerden birinin emri verildi. İstisnasız her darbe kötüdür, milli iradeye karşı ihanettir. Ancak, siyasi tarihimizde hiçbir darbe girişimi 15 Temmuz’daki kadar kötü ve alçakça olmamıştır. Hiçbir darbe kökü dışarıda, hoca kılıklı bir hain tarafından yönetilmemiştir. Hiçbir darbe, halkına karşı silah çekmemiştir. Hiçbir darbe TBMM’ye bomba yağdırmamıştır. Bu Gazi Meclis, 1920’den beri birçok darbeye şahit olmuş ama hiçbirinde de bu Meclisin iradesine karşı bir taarruz olmamıştır. Ancak bu darbeciler bunu da yaptılar, bunların hiçbir kutsalı yok, bunlar hiçbir durakta beklemezler."
"Kendilerine çok güvendiler. Birkaç saat içinde işi bitirecekler, ülkeyi ele geçirecekler, uçaklarıyla, helikopteriyle, füzeleriyle bu Aziz milleti sindireceklerini zannettiler" diyen Yıldırım, "Ancak, bir hesap hatası yaptılar. Öncelikle, karşılarından bu yola kefeniyle çıkmış, bir demokrasi kahramanının, ülkesinin yoluna başını koymuş Recep Tayyip Erdoğan’ın olduğunu hesap edemediler. O gelecek olanlardan korkmadı, uçağa binmekten korkmadı, gözü dönmüş pilotların kumandasındaki jetlerden korkmadı, havalimanı üzerinden uçan uçaklardan, yaklaşan tanklardan korkmadı, ’kefenimi giydim geliyorum’ dedi. En modern silahlarla meydan okuyarak halkıyla kucaklaştı. Darbecilerin hesap edemedikleri bir nokta daha vardı, karşılarında zoru görünce ceketi alıp gidecek, sinecek, kaçacak bir Başbakan da yoktu. Ey Feto’nun hainleri siz bizi ne sandınız? Siz bizi korkar, kaçar siner mi sandınız. Bizim Allah’a bir can borcumuz var. Ne zaman nerede dilerse, o borcu ödemeye hazırız. Biz ölümü için de öldürmüş insanlarız. Tanklarınızdan, uçaklarınızdan mı korkutacaksınız? Dün kormadık, bilin ki yarın da öbür günde can borcunu teslim edinceye kadar da asla korkmayacağız" açıklamasında bulundu.
"DARBEYE KARŞI BİLDİRİYE İMZA ATAN HDP’YE DE TEŞEKKÜR EDİYORUM"
15 Temmuz darbecilerin hesap edemedikleri bir husus da TBMM’ydi" diyen Yıldırım, "Meclis’i bombalayınca Meclis’in aziz üyeleri korkar diye düşündüler ama siz dışarıda direnirken, Meclis’i vermediniz. Milli iradeyi teslim etmediniz. O bombalar altında Meclis’te milletvekillerimiz, grup başkanvekillerimiz yerlerinden ayrılmadılar, milli iradenin sesini tüm dünyaya haykırdılar. Bu asil direnişte, milli egemenliğe, millet iradesine sahip çıkan bütün partili milletvekillerimize hayatlarını ortaya koyarak bu Gazi Meclise adına şanına layık olan şekilde sahip çıktıkları için bir kez daha teşekkür ediyorum. Bombalar altında Meclisi çalıştırdığınız için teşekkür ediyorum. Milli iradeye sahip çıktığınız için teşekkür ediyorum. Hep birlikte sabaha kadar sizlerle direnen CHP ve MHP milletvekillerini de partili yetkililerini de kutluyorum. Darbeye karşı bildiriye imza atan HDP’ye de teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.
ÖNLEM ALINMADIĞI YÖNÜNDEKİ ELEŞTİRİLER
Grup toplantısı öncesi Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmeyi hatırlatan Yıldırım, grup toplantısı sonrası MHP Genel Başkanı Bahçeli ile bir araya gelerek teşekkürlerini ileteceğini ifade etti. Dayanışma içinde olmanın önem gösterdiğini bütün milletin bildiğini söyleyen Yıldırım, "Millet, devletin bekası konu olunca naslı kenetlendiğimizi bütün dünya gördü. Kavga edecek, çatışacak az şeyimiz var ama paylaşacak birleşecek, gücümüzü ülkemizin geleceği, milletimizin selameti için bir araya getirecek çok nedenimiz var. Bundan böyle terör ve ekonomi olmak üzere birlikte hareket etmek için AK Parti grubu olarak kapılarımızı sonuna kadar açık tutacağız. Alçakça, darbe girişiminin kaynağı konusunda zerre kadar tereddüdümüz yok. Kimin yaptığını, kimin yönettiğini bütün ayrıntılarıyla biliyoruz. Paralele terör örgütünün 1980’lerden itibaren TSK içinde yapılanma da başlattığını biliyoruz. Bize diyorlar ki niye önlem almadınız? Ben de diyorum ki yıllardır bizi verdiğimiz mücadelede neden yalnız bıraktınız? Eğer bugünkü desteğiniz o günlerde olsaydı belki bunlar yaşanmayacaktı" diye konuştu.
"BU CANİYİ, HAİNİ, TERÖRİST BAŞINI ARTIK DAHA FAZLA KORUMAYIN"
Başbakan Yıldırım, konuşmasında şunları kaydetti:
"17-25 Aralık bir darbe girişimi dediğimizde burun kıvrılıyordu. Bu kadroları temizlemek istediğimizde önümüze bin bir engeller çıkarılıyordu. İçeride ve dışarıda, Fetö’nün militanları gizli eller tarafından korunuyordu. Bugün istisnasız, herkes, tüm dünya bunların ne kadar tehlikeli, silahlı bir örgüt olduğunu bir kez daha görmüştür. Şimdi, Cumhurbaşkanımızla bizzat ben de terörist başının iadesi için ABD’ye çağrımızı yaptık, dosyamızı gönderdik. Adalet Bakanı dosyayı gönderdi. Bize, 4 tane dosya gönderildi. Bize diyorlar ki kanıt sunun. Görünen köy kılavuz ister mi? Biz, yine de istemedikleri kadar kanıtı ortaya koyacağız. Ancak, Amerikalı dostlarıma şunu sormak istiyorum. 11 Eylül’de ikiz kuleler aşağı indirildiğinde teröristleri isterken kanıt mı sordunuz? Bin Ladin için kanıt aramazken, FETÖ için, üstelik olay çok açıkken, kanıtlar zaten ortadayken, neden ısrarla kanıt istiyorsunuz? Bu caniyi, haini, terörist başını artık daha fazla korumayın, vazgeçin, bunun size de insanlığa da faydası yok. Hiç kimse kusura bakmasın. Bu paralel terör örgütü artık hiçbir ülke için elverişli bir maşa değildir. Hiç boşuna ekmek su vermeyin, boşuna beslemeyin, külfet çekmeyin. Jiletle kazır gibi bunların kökünü kazıyacağız. Öyle bir kazıyacağız ki hiçbir hain, gizli terör örgütü bir daha bu aziz millete, bu büyük devlete, Türkiye’ye ihanet etme cesaretini gösteremeyecek."
"DARBEDEN MEDET UMAN KİM VARSA GEREKEN CEVABI ALACAKTIR"
Avrupalı dostların darbeye karşı gösterdikleri tepkilerden memnuniyet duyduklarını, ancak darbeyi kınadıktan sonra ’ama’ ile başlayan cümlelerden hiç de hoşlanmadıklarını belirten Yıldırım, "Biz, 30 canımızı verdik, 2 bine yakın yaralımız var. Yüreğimiz yanıyor, halk sokaklarda bombalandı. Bizim darbeyle mücadelemizi kesintiye uğratacak hiçbir yaklaşımı asla ve asla iyi niyeti olarak göremeyiz. Terörle mücadelenizi gevşetin, onlara daha müşfik davranın, kurşun atıyorsa siz gül uzatın, bunu mu bekliyorsunuz bizden? Darbeden medet uman kim varsa gereken cevabı alacaktır. Bütün dünya bilsin, gözaltılar, sorgulamalar, yargılamalar noktasında Türkiye bir hukuk devletidir. Hukuk devletine yaraşır şekilde bütün bu çalışmalar yapılacak doğru ile yanlış birbirine karıştırılmayacak. Adaletin, hukukun kurallarıyla hareket edeceğiz. Öfkeyle, acıyla, birtakım uygunsuz davranışlara tevessül edenler de şunu bilsin, bizi karşılarında bulurlar. Darbeye karşı geleceğim diye aldığı emre uymaktan başka görevi olmayan o mehmetçiğe, eğer yanlış harekette bulunanlar varsa onun da gereği yapılacak. Yanlış yanlıştır. Kimden gelirse yanlıştır" diye konuştu.
Vatandaşlardan istediği önemli bir şey olduğunu belirten Yıldırım, "Provokasyon riskine karşı bütün vatandaşlarımızı uyarıyoruz, gün ayrışma değil, birleşme günüdür. Bir olacağız, birlikte hareket edeceğiz. Farklı olmayan tek şeyimiz var, gözlerimizden akan yaşlardır. onun için acıda da sevinçte de hep beraber olacağız, birbirimizi kucaklayacağız. Eğer, 15 Temmuz darbesi onlar adına başarıyla gerçekleşseydi Türkiye bugün karanlık bir dikte ülkesi olacaktı. Türkiye demokrasiden bir milim bile taviz vermedi, yoluna devam edecek" dedi.
"DARBECİLERİN YARGILANMASI KONUSUNDA VATANDAŞLARIMIZ RAHAT OLSUN"
Darbecilerin yargılanması konusunda vatandaşların rahat olması gerektiğine işaret eden Yıldırım, "Bu canice girişime mevcut olan en ağır ceza verilecektir. Mevcut yetmiyorsa milletim rahat olsun, gerekli düzenlemeyi yapmaktan da imtina etmeyeceğiz. Milletin mesajı başımızın üstündedir. bağımsız mahkemelerimiz suçlu ile suçsuzu birbirinden ayırarak adaletin tecellisini mutlaka sağlayacak" şeklinde konuştu.
Darbe girişimi sonrası çok hızlı bir şekilde toparlanılacağını ve bütün kurumların ayakta olduğunun anlatan Yıldırım, ekonominin tüm araçlarının açık olduğunu dile getirdi. Paralel terör örgütünün darbede başarılı olamayınca, ’Türkiye normal bir ülke değildir, para göndermeyin, kapıları kapatın’ diye propagandalara başladığını belirten Yıldırım, buna karşın milyarları bulan dövizin bozdurulup bankalara yatırıldığını, ülkeyi sevmenin bu olduğunu söyledi.
"BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜ İLE MÜCADELE DAHA ETKİN BİR ŞEKİLDE DEVAM EDECEK"
Yıldırım, büyük sıkıntıların yaşandığını ve büyük badirelerin atlatıldığını anlatarak, "Daha ilk andan itibaren 79 milyon birbirine kenetlendi. Bu duruşu muhafaza etmek için elimizden geleni yapacağız. Medya kuruluşlarımız bu süreçte çok güzel cevap verdi, aynı sağduyulu duruşu bundan sonra da devam ettireceklerine inanıyorum. Partilerimiz, keza çok güzel duruş sergiledi. Birlik, beraberlik ve dayanışma ruhu en üst düzeye çıktı. Bütün toplum kesimleri güzel bir imtihan verdi. İçindeki hainleri temizlemiş şekilde, Türkiye yeni bir sürece girmiştir. Bölücü terör örgütü ile mücadele daha etkin bir şekilde devam edecek. Artık ülkemizin aydınlık geleceğine yoğunlaşacağız" dedi.
Yıldırım, "Kahraman polislerimizin, her birinin alnından öpüyorum, onlar bu ülkenin darbeyi önleyen yiğitleridir" diye seslenerek, "Vatanını, milletini seven, bayrağını seven, subayımızı, askerimizi de gönülden tebrik ediyorum. Meydanlara, STK’lara, sağlık çalışanlarına, valilerimize, bu süreçte gece-gündüz demeden elinden gelen her türlü katkıyı sağlayan tüm kamu mensuplarına teşekkür ediyorum. Bu terör girişimine tevessül edenlere derdest eden başsavcılarımıza teşekkür ediyorum. Polisimizle birlikte, bir saniye bile kaybetmeden bu terör çetelerine bir bir derdest ederek millete bir nefes aldırdılar. Bir kesim var o kesim hak ettiği cezayı alacaklardır. Onlar asker elbisesi içine girmiş çeteler, hainlerdir, onlara her türlü ceza verilecektir" diye konuştu.
Başbakan Yıldırım, paralel çeteye mensup kişilerin ordudan tek tek ayıklanarak temizleneceğine dikkat çekti.
Şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle andıklarını anlatan Yıldırım, yaralılara acil şifalar dilediğini ifade etti.
"KÜLLİYENİN KARŞISINDAKİ ORMANLIĞI DEMOKRASİ ŞEHİTLER PARKI OLARAK İLAN EDİYORUZ"
15 Temmuz’un demokrasi bayramı olacağını belirten Yıldırım, "Beştepe’de, Külliyenin karşısındaki ormanlığı da demokrasi şehitler parkı olarak ilan ediyoruz. Artık 15 Temmuz Şehitler Günü’nü orada kutlayacağız. Unutturmayacağız. Yarın, MGK’yı topluyoruz arkasından yine Cumhurbaşkanımızın Başkanlığında Bakanlar Kurulu’nu topluyoruz. Yarın, bu yaşadığımız süreçlerle ilgili önemli kararlar alacağız. Artık kaybedecek zamanımız yok. Bu olağanüstü şartlardan kurtulmanın yolunun ne olduğunu biliyoruz. Ülkemiz için çok güzel kararları vatandaşlarımızla paylaşacağız ve bir daha böyle olayların yaşanmaması için yüzde 1 bile risk alma ihtimalimiz yok. Bütün alanları yüzde 100 emniyete almamız gerekiyor. Bunun için süreçleri başlattık. Meclis çalışmalarımız devam ediyor" dedi.
(İHA)
Başbakan Binali Yıldırım, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, "Bağışlayan Allah’ın adıyla. Allah’ın alemlerin Rabbi Mevlama hamdolsun. bize bu toprakları vatan kılan Rabbime sonsuz hamd-ü senalar olsun. Bizi istiklaline aşık bir millet olarak yaşatan Mevlama şükürler olsun. Bizi bu aziz milletin ferdi olarak yaratan Allah’a şükürler olsun. Allah’ın sen bu aziz milleti ebediyete kadar koru. Düşmanlara karşı hainlere karşı bölücülere karşı haşhaşi çetelerine karşı bize güç ver. Bizim birliğimizi dayanışmamızı daim eyle. biz kısık sesleriz minareleri ezansız bırakma Allah’ım. Müslümanlıkla yoğrulan yurdu Müslümansız bırakma Allah’ım. Cihad meydanını pehlivansız bırakma Allah’ın. Bilelim hasma karşı koymasını bizi cansız bırakma Allah’ım. Yarının yollarını yılları da Ramazansız bırakma Allah’ım. Ya dağıt kimsesiz kalan sürünü ya çobansız bırakma Allah’ım. Bizi vatansız bırakma Allah’ım. Müslümanlıkla yoğrulan yurdu Müslümansız bırakma Allah’ım" ifadelerini kullandı. Başbakan Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sizin dedeleriniz Malazgirt’te, Kosova’da, Niğbolu’da destanlar yazdılar. Sizin Kuttul Amare’de destanlar yazdılar. Kurtuluş Savaşı’nda destanlar yazdılar. En küçük bir şühpe duymuyorum. 15 Temmuz zaferi en az bu zaferler kadar büyük bir zafer, en az bu destanlar kadar kutlu bir destandır. Siz de dedelerinize layık oldunuz, destan yazdınız. 15 Temmuz destanını yazan bu Aziz millet sizleri yürekten, kalpten selamlıyorum. Size istiklal şairimizin dizeleriyle, Asım’ın nesli diyorum ya, nesilmiş gerçek işte, çiğnetmedi namusunu çiğnetmeyecek. Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber..." dedi.
"TANKIN GÜCÜ HALKIN GÜCÜNÜ YENEMEMİŞTİR"
"15 Temmuz bir şeyi ortaya koymuştur. Tankın gücü halkın gücünü yenememiştir" diyen Yıldırım, "Bugün bu kürsüden sizlere hitap edebiliyorsam, bu hiç kuşkusuz aziz şehitlerimizin ve yaralılarımızın sayesindedir. Bugün Meclis’in kapıları açıksa, eğer bugün TBMM dimdik ayaktaysa, işte aziz milletimizin sokağa çıkan tankların önüne duran, kurşunlara karşı kafa atan, füzelerin önünü kesen bu Aziz milletin sayesindedir. Bu Aziz milleti dünya hayranlıkla izledi. Bütün dünya, bu Aziz milleti alkışlıyor. Böyle bir millet, böyle cesur, kahraman bir milletin evladı olmaktan büyük bir gurur duyuyorum" ifadelerini kullandı. Başbakan Yıldırım, konuşmasında şunları kaydetti:
"Hiç kuşkusuz milletimiz asırlardır devam eden kutlu yürüyüşü sırasında defalarca ihanetlere şahit oldu. İnsan görünümündeki caniler, itaatkar görünümlü isyankarlar sinsice fırsat kollayıp bu milleti arkasından hançerlemek istediler. 15 Temmuz’da akşam saatlerinde bu büyük ihanetlerden birinin emri verildi. İstisnasız her darbe kötüdür, milli iradeye karşı ihanettir. Ancak, siyasi tarihimizde hiçbir darbe girişimi 15 Temmuz’daki kadar kötü ve alçakça olmamıştır. Hiçbir darbe kökü dışarıda, hoca kılıklı bir hain tarafından yönetilmemiştir. Hiçbir darbe, halkına karşı silah çekmemiştir. Hiçbir darbe TBMM’ye bomba yağdırmamıştır. Bu Gazi Meclis, 1920’den beri birçok darbeye şahit olmuş ama hiçbirinde de bu Meclisin iradesine karşı bir taarruz olmamıştır. Ancak bu darbeciler bunu da yaptılar, bunların hiçbir kutsalı yok, bunlar hiçbir durakta beklemezler."
"Kendilerine çok güvendiler. Birkaç saat içinde işi bitirecekler, ülkeyi ele geçirecekler, uçaklarıyla, helikopteriyle, füzeleriyle bu Aziz milleti sindireceklerini zannettiler" diyen Yıldırım, "Ancak, bir hesap hatası yaptılar. Öncelikle, karşılarından bu yola kefeniyle çıkmış, bir demokrasi kahramanının, ülkesinin yoluna başını koymuş Recep Tayyip Erdoğan’ın olduğunu hesap edemediler. O gelecek olanlardan korkmadı, uçağa binmekten korkmadı, gözü dönmüş pilotların kumandasındaki jetlerden korkmadı, havalimanı üzerinden uçan uçaklardan, yaklaşan tanklardan korkmadı, ’kefenimi giydim geliyorum’ dedi. En modern silahlarla meydan okuyarak halkıyla kucaklaştı. Darbecilerin hesap edemedikleri bir nokta daha vardı, karşılarında zoru görünce ceketi alıp gidecek, sinecek, kaçacak bir Başbakan da yoktu. Ey Feto’nun hainleri siz bizi ne sandınız? Siz bizi korkar, kaçar siner mi sandınız. Bizim Allah’a bir can borcumuz var. Ne zaman nerede dilerse, o borcu ödemeye hazırız. Biz ölümü için de öldürmüş insanlarız. Tanklarınızdan, uçaklarınızdan mı korkutacaksınız? Dün kormadık, bilin ki yarın da öbür günde can borcunu teslim edinceye kadar da asla korkmayacağız" açıklamasında bulundu.
"DARBEYE KARŞI BİLDİRİYE İMZA ATAN HDP’YE DE TEŞEKKÜR EDİYORUM"
15 Temmuz darbecilerin hesap edemedikleri bir husus da TBMM’ydi" diyen Yıldırım, "Meclis’i bombalayınca Meclis’in aziz üyeleri korkar diye düşündüler ama siz dışarıda direnirken, Meclis’i vermediniz. Milli iradeyi teslim etmediniz. O bombalar altında Meclis’te milletvekillerimiz, grup başkanvekillerimiz yerlerinden ayrılmadılar, milli iradenin sesini tüm dünyaya haykırdılar. Bu asil direnişte, milli egemenliğe, millet iradesine sahip çıkan bütün partili milletvekillerimize hayatlarını ortaya koyarak bu Gazi Meclise adına şanına layık olan şekilde sahip çıktıkları için bir kez daha teşekkür ediyorum. Bombalar altında Meclisi çalıştırdığınız için teşekkür ediyorum. Milli iradeye sahip çıktığınız için teşekkür ediyorum. Hep birlikte sabaha kadar sizlerle direnen CHP ve MHP milletvekillerini de partili yetkililerini de kutluyorum. Darbeye karşı bildiriye imza atan HDP’ye de teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.
ÖNLEM ALINMADIĞI YÖNÜNDEKİ ELEŞTİRİLER
Grup toplantısı öncesi Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmeyi hatırlatan Yıldırım, grup toplantısı sonrası MHP Genel Başkanı Bahçeli ile bir araya gelerek teşekkürlerini ileteceğini ifade etti. Dayanışma içinde olmanın önem gösterdiğini bütün milletin bildiğini söyleyen Yıldırım, "Millet, devletin bekası konu olunca naslı kenetlendiğimizi bütün dünya gördü. Kavga edecek, çatışacak az şeyimiz var ama paylaşacak birleşecek, gücümüzü ülkemizin geleceği, milletimizin selameti için bir araya getirecek çok nedenimiz var. Bundan böyle terör ve ekonomi olmak üzere birlikte hareket etmek için AK Parti grubu olarak kapılarımızı sonuna kadar açık tutacağız. Alçakça, darbe girişiminin kaynağı konusunda zerre kadar tereddüdümüz yok. Kimin yaptığını, kimin yönettiğini bütün ayrıntılarıyla biliyoruz. Paralele terör örgütünün 1980’lerden itibaren TSK içinde yapılanma da başlattığını biliyoruz. Bize diyorlar ki niye önlem almadınız? Ben de diyorum ki yıllardır bizi verdiğimiz mücadelede neden yalnız bıraktınız? Eğer bugünkü desteğiniz o günlerde olsaydı belki bunlar yaşanmayacaktı" diye konuştu.
"BU CANİYİ, HAİNİ, TERÖRİST BAŞINI ARTIK DAHA FAZLA KORUMAYIN"
Başbakan Yıldırım, konuşmasında şunları kaydetti:
"17-25 Aralık bir darbe girişimi dediğimizde burun kıvrılıyordu. Bu kadroları temizlemek istediğimizde önümüze bin bir engeller çıkarılıyordu. İçeride ve dışarıda, Fetö’nün militanları gizli eller tarafından korunuyordu. Bugün istisnasız, herkes, tüm dünya bunların ne kadar tehlikeli, silahlı bir örgüt olduğunu bir kez daha görmüştür. Şimdi, Cumhurbaşkanımızla bizzat ben de terörist başının iadesi için ABD’ye çağrımızı yaptık, dosyamızı gönderdik. Adalet Bakanı dosyayı gönderdi. Bize, 4 tane dosya gönderildi. Bize diyorlar ki kanıt sunun. Görünen köy kılavuz ister mi? Biz, yine de istemedikleri kadar kanıtı ortaya koyacağız. Ancak, Amerikalı dostlarıma şunu sormak istiyorum. 11 Eylül’de ikiz kuleler aşağı indirildiğinde teröristleri isterken kanıt mı sordunuz? Bin Ladin için kanıt aramazken, FETÖ için, üstelik olay çok açıkken, kanıtlar zaten ortadayken, neden ısrarla kanıt istiyorsunuz? Bu caniyi, haini, terörist başını artık daha fazla korumayın, vazgeçin, bunun size de insanlığa da faydası yok. Hiç kimse kusura bakmasın. Bu paralel terör örgütü artık hiçbir ülke için elverişli bir maşa değildir. Hiç boşuna ekmek su vermeyin, boşuna beslemeyin, külfet çekmeyin. Jiletle kazır gibi bunların kökünü kazıyacağız. Öyle bir kazıyacağız ki hiçbir hain, gizli terör örgütü bir daha bu aziz millete, bu büyük devlete, Türkiye’ye ihanet etme cesaretini gösteremeyecek."
"DARBEDEN MEDET UMAN KİM VARSA GEREKEN CEVABI ALACAKTIR"
Avrupalı dostların darbeye karşı gösterdikleri tepkilerden memnuniyet duyduklarını, ancak darbeyi kınadıktan sonra ’ama’ ile başlayan cümlelerden hiç de hoşlanmadıklarını belirten Yıldırım, "Biz, 30 canımızı verdik, 2 bine yakın yaralımız var. Yüreğimiz yanıyor, halk sokaklarda bombalandı. Bizim darbeyle mücadelemizi kesintiye uğratacak hiçbir yaklaşımı asla ve asla iyi niyeti olarak göremeyiz. Terörle mücadelenizi gevşetin, onlara daha müşfik davranın, kurşun atıyorsa siz gül uzatın, bunu mu bekliyorsunuz bizden? Darbeden medet uman kim varsa gereken cevabı alacaktır. Bütün dünya bilsin, gözaltılar, sorgulamalar, yargılamalar noktasında Türkiye bir hukuk devletidir. Hukuk devletine yaraşır şekilde bütün bu çalışmalar yapılacak doğru ile yanlış birbirine karıştırılmayacak. Adaletin, hukukun kurallarıyla hareket edeceğiz. Öfkeyle, acıyla, birtakım uygunsuz davranışlara tevessül edenler de şunu bilsin, bizi karşılarında bulurlar. Darbeye karşı geleceğim diye aldığı emre uymaktan başka görevi olmayan o mehmetçiğe, eğer yanlış harekette bulunanlar varsa onun da gereği yapılacak. Yanlış yanlıştır. Kimden gelirse yanlıştır" diye konuştu.
Vatandaşlardan istediği önemli bir şey olduğunu belirten Yıldırım, "Provokasyon riskine karşı bütün vatandaşlarımızı uyarıyoruz, gün ayrışma değil, birleşme günüdür. Bir olacağız, birlikte hareket edeceğiz. Farklı olmayan tek şeyimiz var, gözlerimizden akan yaşlardır. onun için acıda da sevinçte de hep beraber olacağız, birbirimizi kucaklayacağız. Eğer, 15 Temmuz darbesi onlar adına başarıyla gerçekleşseydi Türkiye bugün karanlık bir dikte ülkesi olacaktı. Türkiye demokrasiden bir milim bile taviz vermedi, yoluna devam edecek" dedi.
"DARBECİLERİN YARGILANMASI KONUSUNDA VATANDAŞLARIMIZ RAHAT OLSUN"
Darbecilerin yargılanması konusunda vatandaşların rahat olması gerektiğine işaret eden Yıldırım, "Bu canice girişime mevcut olan en ağır ceza verilecektir. Mevcut yetmiyorsa milletim rahat olsun, gerekli düzenlemeyi yapmaktan da imtina etmeyeceğiz. Milletin mesajı başımızın üstündedir. bağımsız mahkemelerimiz suçlu ile suçsuzu birbirinden ayırarak adaletin tecellisini mutlaka sağlayacak" şeklinde konuştu.
Darbe girişimi sonrası çok hızlı bir şekilde toparlanılacağını ve bütün kurumların ayakta olduğunun anlatan Yıldırım, ekonominin tüm araçlarının açık olduğunu dile getirdi. Paralel terör örgütünün darbede başarılı olamayınca, ’Türkiye normal bir ülke değildir, para göndermeyin, kapıları kapatın’ diye propagandalara başladığını belirten Yıldırım, buna karşın milyarları bulan dövizin bozdurulup bankalara yatırıldığını, ülkeyi sevmenin bu olduğunu söyledi.
"BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜ İLE MÜCADELE DAHA ETKİN BİR ŞEKİLDE DEVAM EDECEK"
Yıldırım, büyük sıkıntıların yaşandığını ve büyük badirelerin atlatıldığını anlatarak, "Daha ilk andan itibaren 79 milyon birbirine kenetlendi. Bu duruşu muhafaza etmek için elimizden geleni yapacağız. Medya kuruluşlarımız bu süreçte çok güzel cevap verdi, aynı sağduyulu duruşu bundan sonra da devam ettireceklerine inanıyorum. Partilerimiz, keza çok güzel duruş sergiledi. Birlik, beraberlik ve dayanışma ruhu en üst düzeye çıktı. Bütün toplum kesimleri güzel bir imtihan verdi. İçindeki hainleri temizlemiş şekilde, Türkiye yeni bir sürece girmiştir. Bölücü terör örgütü ile mücadele daha etkin bir şekilde devam edecek. Artık ülkemizin aydınlık geleceğine yoğunlaşacağız" dedi.
Yıldırım, "Kahraman polislerimizin, her birinin alnından öpüyorum, onlar bu ülkenin darbeyi önleyen yiğitleridir" diye seslenerek, "Vatanını, milletini seven, bayrağını seven, subayımızı, askerimizi de gönülden tebrik ediyorum. Meydanlara, STK’lara, sağlık çalışanlarına, valilerimize, bu süreçte gece-gündüz demeden elinden gelen her türlü katkıyı sağlayan tüm kamu mensuplarına teşekkür ediyorum. Bu terör girişimine tevessül edenlere derdest eden başsavcılarımıza teşekkür ediyorum. Polisimizle birlikte, bir saniye bile kaybetmeden bu terör çetelerine bir bir derdest ederek millete bir nefes aldırdılar. Bir kesim var o kesim hak ettiği cezayı alacaklardır. Onlar asker elbisesi içine girmiş çeteler, hainlerdir, onlara her türlü ceza verilecektir" diye konuştu.
Başbakan Yıldırım, paralel çeteye mensup kişilerin ordudan tek tek ayıklanarak temizleneceğine dikkat çekti.
Şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle andıklarını anlatan Yıldırım, yaralılara acil şifalar dilediğini ifade etti.
"KÜLLİYENİN KARŞISINDAKİ ORMANLIĞI DEMOKRASİ ŞEHİTLER PARKI OLARAK İLAN EDİYORUZ"
15 Temmuz’un demokrasi bayramı olacağını belirten Yıldırım, "Beştepe’de, Külliyenin karşısındaki ormanlığı da demokrasi şehitler parkı olarak ilan ediyoruz. Artık 15 Temmuz Şehitler Günü’nü orada kutlayacağız. Unutturmayacağız. Yarın, MGK’yı topluyoruz arkasından yine Cumhurbaşkanımızın Başkanlığında Bakanlar Kurulu’nu topluyoruz. Yarın, bu yaşadığımız süreçlerle ilgili önemli kararlar alacağız. Artık kaybedecek zamanımız yok. Bu olağanüstü şartlardan kurtulmanın yolunun ne olduğunu biliyoruz. Ülkemiz için çok güzel kararları vatandaşlarımızla paylaşacağız ve bir daha böyle olayların yaşanmaması için yüzde 1 bile risk alma ihtimalimiz yok. Bütün alanları yüzde 100 emniyete almamız gerekiyor. Bunun için süreçleri başlattık. Meclis çalışmalarımız devam ediyor" dedi.
(İHA)