Niğde’nin Ulukışla ilçesinde 20 Mart 2014’te 1 polis ve 1 astsubayı şehit edip, gasp ettikleri kamyonun şoförünü öldüren IŞİD’li 3 teröristin yargılandığı davanın beşinci duruşmasında karar çıkmadı.
Ulukışla’da 20 Mart 2014’te 1 polis ve 1 astsubayı şehit edip, gasp ettikleri kamyonun şoförünü öldüren IŞİD’li 3 teröristin yargılandığı davanın beşinci duruşmasında karar çıkmadı. Mahkeme, olay sırasında yaralananların duyu kaybı olup olmadığının tespit edilmesi için gereken süre nedeniyle 17 Mart tarihine ertelendi. SEG-BİS sistemi üzerinden Sincan Cezaevi’ne bağlanılarak, müebbet hapis istemiyle yargılanan IŞİD’li teröristlerden Benjamin Xu, Çendrim Ramadani ve Muhammed Zakiri’nin görüntüleri duruşma salonuna yansıtıldı. Bu sırada Hakim Onur Yerdelen sanıkların görüntülerini tek tek yakınlaştırarak şehit ailelerine "gördünüz mü?" diye sordu. Aileler de onay anlamında başını salladı. Hakim Yerdelen IŞİD militanları Benjamin Xu, Cendrim Ramadani ve Muhammed Zakir’e tercüman vasıtasıyla suçlamaları kabul edip etmedikleri sordu. Ancak her 3 sanık da mahkemeye cevap vermedi. Savcının "neden konuşmuyorlar" uyarısı üzerine mahkeme heyeti tarafından tekrar tercüman vasıtasıyla neden konuşmadıkları soruldu. Sanıklar bu soruya da herhangi bir cevap vermedi. Mahkeme sırasında hakim Yerdelen şehit yakınlarına dönerek kamera görüntüsündeki sanıkları gösterip elleriyle işaret ederek isimlerini okudu. "Kalbiniz rahat olsun" dedi. Hakim sert bir şekilde "Daha dünden yazmaya başlamışlar. Takas gölgesinde duruşma diye. Nereden biliyorlarsa" şeklinde konuştu. Bu sırada şehit astsubayın annesi Hatice Kozanoğlu sesi titreyerek "Sanıkların idamını istiyorum" dedi. Bu sırada görüntülerde her 3 sanığın da soruya herhangi bir tepki vermediği görüldü. Diğer yandan Cendrim Ramadani’nin İsviçre yetkili makamlarla görüşüldüğü ve İsviçre vatandaşları olmadığı mahkemede kayıtlara geçti.
"ADALET YERİNİ BULACAK İNŞALLAH"
Davada şehit olan askerin mesai arkadaşları da tanık olarak ifade verdi. Olayın yaşandığı anları anlattı.
Duruşma sonrası adliyeden ayrılan Şehit Astsubay Adil Kozanoğlu’nun babası Duran ve annesi Hatice Kozanoğlu gazetecilerin soruları üzerine "Adalet yerini bulacak inşallah, adalete bırakıyoruz söyleyecek bir şey yok" dediler.
Şehit Polis Adem Çoban’ın babası Mevlüt Çoban ise, "Ne olacak bilemiyoruz. 4 aydan 4 aya erteleniyor her duruşmada da hakim değişiyor. Kar, kış yollar Adana’dan buraya geliyoruz" dedi.
Duruşma sonrası açıklamada bulunan, olayda öldürülen Turan Yaşar’ın avukatı Ali Çil, mahkeme çıkışında, "Sanıkların değişimde kullanıldığı söyleniyordu, hepsini gördük, hepsi burada. Bu konudaki şüpheler giderildi keşke daha önce yapılsaydı bu konuda tartışmalara gerek kalmazdı" dedi.
Öte yandan, 7 Ekim 2015’teki duruşmada, firari sanık olarak yer alan Heysem Topalca ve Mehmet Aşkar’ın dosyası ayrılmıştı.
Türkiye’deki somut IŞİD eylemi olarak bilinen saldırı, Niğde’nin Ulukışla ilçesinde 20 Mart 2014’te meydana geldi. K.Ö.’nün yönetimindeki taksi ile İstanbul’a gitmek üzere Hatay’dan yolan çıkan Benyamin Xu, Çendrim Ramadani ile Muhammed Zakiri, Ulukışla-Adana Otoyolu’nun Gedeli viyadüğündeki rutin yol kontrolünde taksiyi durdurmak isteyen güvenlik güçlerine uzun namlulu silahlarla ateş açarak Jandarma Astsubay Üstçavuş Adil Kozanoğlu ile polis memuru Adem Çoban’ı şehit edip 7 asker ve yolcu otobüsündeki bir kişiyi de yaraladıktan sonra gasp ettikleri kamyonun şoförü Turan Yaşar’ı da öldürerek kaçmıştı.
Çatışmada yaralanan ve tedavi için Eminlik köyündeki 3 Nolu Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu’na giden teröristlerden 2’si burada, diğeri de Köşkönü köyünde yakalandı.
Teröristlerin üzerinde ve gasp ettikleri kamyonda yapılan aramada 3 Kalaşnikof, 3 tabanca, 7 el bombası, 2 susturucu, 3 kasatura, telsiz ve batarya ele geçirildi. IŞİD terör örgütü üyesi olduğu iddia edilen ve Ankara’ya gönderilen teröristler, sorgularının ardından sevk edildikleri Ankara 9’uncu Sulh Ceza Mahkemesi’nce tutuklanmıştı.
(İHA)
Ulukışla’da 20 Mart 2014’te 1 polis ve 1 astsubayı şehit edip, gasp ettikleri kamyonun şoförünü öldüren IŞİD’li 3 teröristin yargılandığı davanın beşinci duruşmasında karar çıkmadı. Mahkeme, olay sırasında yaralananların duyu kaybı olup olmadığının tespit edilmesi için gereken süre nedeniyle 17 Mart tarihine ertelendi. SEG-BİS sistemi üzerinden Sincan Cezaevi’ne bağlanılarak, müebbet hapis istemiyle yargılanan IŞİD’li teröristlerden Benjamin Xu, Çendrim Ramadani ve Muhammed Zakiri’nin görüntüleri duruşma salonuna yansıtıldı. Bu sırada Hakim Onur Yerdelen sanıkların görüntülerini tek tek yakınlaştırarak şehit ailelerine "gördünüz mü?" diye sordu. Aileler de onay anlamında başını salladı. Hakim Yerdelen IŞİD militanları Benjamin Xu, Cendrim Ramadani ve Muhammed Zakir’e tercüman vasıtasıyla suçlamaları kabul edip etmedikleri sordu. Ancak her 3 sanık da mahkemeye cevap vermedi. Savcının "neden konuşmuyorlar" uyarısı üzerine mahkeme heyeti tarafından tekrar tercüman vasıtasıyla neden konuşmadıkları soruldu. Sanıklar bu soruya da herhangi bir cevap vermedi. Mahkeme sırasında hakim Yerdelen şehit yakınlarına dönerek kamera görüntüsündeki sanıkları gösterip elleriyle işaret ederek isimlerini okudu. "Kalbiniz rahat olsun" dedi. Hakim sert bir şekilde "Daha dünden yazmaya başlamışlar. Takas gölgesinde duruşma diye. Nereden biliyorlarsa" şeklinde konuştu. Bu sırada şehit astsubayın annesi Hatice Kozanoğlu sesi titreyerek "Sanıkların idamını istiyorum" dedi. Bu sırada görüntülerde her 3 sanığın da soruya herhangi bir tepki vermediği görüldü. Diğer yandan Cendrim Ramadani’nin İsviçre yetkili makamlarla görüşüldüğü ve İsviçre vatandaşları olmadığı mahkemede kayıtlara geçti.
"ADALET YERİNİ BULACAK İNŞALLAH"
Davada şehit olan askerin mesai arkadaşları da tanık olarak ifade verdi. Olayın yaşandığı anları anlattı.
Duruşma sonrası adliyeden ayrılan Şehit Astsubay Adil Kozanoğlu’nun babası Duran ve annesi Hatice Kozanoğlu gazetecilerin soruları üzerine "Adalet yerini bulacak inşallah, adalete bırakıyoruz söyleyecek bir şey yok" dediler.
Şehit Polis Adem Çoban’ın babası Mevlüt Çoban ise, "Ne olacak bilemiyoruz. 4 aydan 4 aya erteleniyor her duruşmada da hakim değişiyor. Kar, kış yollar Adana’dan buraya geliyoruz" dedi.
Duruşma sonrası açıklamada bulunan, olayda öldürülen Turan Yaşar’ın avukatı Ali Çil, mahkeme çıkışında, "Sanıkların değişimde kullanıldığı söyleniyordu, hepsini gördük, hepsi burada. Bu konudaki şüpheler giderildi keşke daha önce yapılsaydı bu konuda tartışmalara gerek kalmazdı" dedi.
Öte yandan, 7 Ekim 2015’teki duruşmada, firari sanık olarak yer alan Heysem Topalca ve Mehmet Aşkar’ın dosyası ayrılmıştı.
Türkiye’deki somut IŞİD eylemi olarak bilinen saldırı, Niğde’nin Ulukışla ilçesinde 20 Mart 2014’te meydana geldi. K.Ö.’nün yönetimindeki taksi ile İstanbul’a gitmek üzere Hatay’dan yolan çıkan Benyamin Xu, Çendrim Ramadani ile Muhammed Zakiri, Ulukışla-Adana Otoyolu’nun Gedeli viyadüğündeki rutin yol kontrolünde taksiyi durdurmak isteyen güvenlik güçlerine uzun namlulu silahlarla ateş açarak Jandarma Astsubay Üstçavuş Adil Kozanoğlu ile polis memuru Adem Çoban’ı şehit edip 7 asker ve yolcu otobüsündeki bir kişiyi de yaraladıktan sonra gasp ettikleri kamyonun şoförü Turan Yaşar’ı da öldürerek kaçmıştı.
Çatışmada yaralanan ve tedavi için Eminlik köyündeki 3 Nolu Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu’na giden teröristlerden 2’si burada, diğeri de Köşkönü köyünde yakalandı.
Teröristlerin üzerinde ve gasp ettikleri kamyonda yapılan aramada 3 Kalaşnikof, 3 tabanca, 7 el bombası, 2 susturucu, 3 kasatura, telsiz ve batarya ele geçirildi. IŞİD terör örgütü üyesi olduğu iddia edilen ve Ankara’ya gönderilen teröristler, sorgularının ardından sevk edildikleri Ankara 9’uncu Sulh Ceza Mahkemesi’nce tutuklanmıştı.
(İHA)