Gazeteci Nedim Şener, Borsa İstanbul konferans salonunda düzenlenen FETÖ ve 15 Temmuz'un Arka Planı adlı söyleşide açıklamalarda bulundu. Şener, 15 Temmuz ruhunu sadece Kurtuluş Savaşına benzediğini belirterek “Bu 15 Temmuz darbe girişimi Türkiye'nin özellikle Doğu Anadolu ile Suriye’nin kuzeyinde ki PKK bölgesi ile birleştirilmesi projesiydi. FETÖ'cüler başarılı olsaydı zaten Amerika'nın oradaki politikasını orada tamamlanmasına yardımcı olacaktı" dedi. "Bu 15 Temmuz darbe girişimi Türkiye'nin özellikle Doğu Anadolu ile Suriye'nin kuzeyinde ki PKK bölgesi ile birleştirilmesi projesiydi" diyen Şener, "FETÖ'cüler başarılı olsaydı zaten Amerika'nın oradaki politikasını orada tamamlanmasına yardımcı olacaktı. 15 Temmuz'da yurttaş sadece hükümeti değil coğrafyasını kendi ülkesini kurtarmıştır. Ben bunu kurtuluş savaşına benzetiyorum. Önünü arkasını düşünmeden koca koca tankların altına yatıldı. F-16 uçaklarına kafa tutuldu. O ruh ancak kurtuluş savaşı ruhuyla anlatılır” diye konuştu.
Şener, "Muhalif olun olmayın, iktidara yakın olun olmayın fark etmez. Bizim üzerinde uzlaşmamız gereken bir konu var, o da FETÖ ve diğer örgütler bizim demokrasi düşmanımızdır" diyerek şunları kaydetti: “Benim yapmaya çalıştığım sadece Türkiye'nin dününü kararttılar. Bugününü ve yarınını karartmaya azmetmiş bir örgütten bahsediyorum. 2002 yılından beri AKP ile ilişkisi olan bu örgüt ondan önceki hükümetler ile de ilişkisi vardı. Zamanın ruhu neyi gerektirirse o kılığa bürünen, muhafazakârsa daha muhafazakâr, laik ise daha laik bir örgüt. Bunun temel yapısı bir istihbarat örgütü olmasıdır".
Devlet içerisinde tüm kademelere yerleşen FETÖ terör örgütünün birçok operasyona karıştığını söyleyen Şener, “17-25 Aralık operasyonu, bu örgütün bize operasyonel yönünü, hükümete yönelik operasyonu yaptığı zaman gösterdi. Ondan önce de vardı, Ergenekon, Balyoz, diğer casusluk davalarıyla bunun kumpas olduğu net olarak ortaya çıkıyor. Bunları biz görüyorduk, anlatmaya çalışıyorduk, hükümet bunu kabul etmese de. Ancak 17-25 Aralık bunu onlara gösterdi. O dönemde bunu anlayan, vakıf olan da Tayyip Erdoğan oldu, anlatabildiği kadar anlatmaya çalıştı, MGK kararı haline getirdiler, kırmızı kitaba yazdılar, yine çare olmadı. Toplum bunun yanında olmadı işin aslı. Gelinen noktada yaratılan siyasi atmosferin etkisiyle, asıl onları kullanan dış güçlerin verdiği talimat sonucunda 15 Temmuz gibi bir olayı Türkiye’ye yaşattılar” dedi.
Darbecileri şaşırtan şeyin muhaliflerin serinkanlı duruşu ve halkın çoğunluğunun darbeye karşı şerefli bir şekilde direnmesi olduğunu dile getiren Şener şöyle devam etti: “15 Temmuz aslında bir coğrafi paylaşım savaşının bir boyutudur. Çok net olan bir şey var. İç savaşı ellerinde silahları olan bir grubun yapabileceği bir olaydır. Böyle bir potansiyeli olan bir grup var. Bu da fetullahçı terör örgütüdür. İç savaşı bunun dışında yürütecek başka bir grup yoktur Devletin sinir sistemlerini ele geçirerek darbeyi başarılı kılmaya çalışacaklardı. Cumhurbaşkanını ele geçirme, başbakanı yakalama, MİT' e operasyon, askeri üstlere operasyon planı yapıldı. İlginç tasarlanmış bir darbe planı var. Buna tiyatro diyenlere anlatmaya çalışıyorum. Ama bütün bu planların içerisinde nasıl olsa halk darbeye direnmeyecek diye düşündüler. Muhalif kesiminde kendilerini alkışlayacağım düşündüler ve darbenin başarılı olacağını planladılar. Onları şaşırtan muhaliflerin serin kanlı duruşu böyle bir şeye katılmayışı ve darbe taraftarı olmamaları ikincisi ise halkın çoğunluğunun darbeye karşı çok şerefli direnmeleri olmuştur”.
“Bu bir hikaye değil destandır”
Nedim Şener CHP’nin rapora yazdığı 15 Temmuz kontrollü darbe ve tiyatro ifadelerine kesinlikle itiraz ettiğini belirterek, “Hayatta en önemli şey tutarlı olmaktır. Hangi insanoğlu teatral bir darbenin tarafı olur. Yani tiyatro kavramı bir şeyi tarif ediyor. Bu halkın canıyla direndiği darbe girişimini televizyondan elinde kumandayla izleyenler için gerçekten yaşanılanlar bir tiyatrodan ibaret. Çünkü bu olayı onlar sadece ekranda yaşadılar. Bizler o gün bedenimizde yaşadık. Kontrollü darbe lafıyla darbeye bu kadar iyi bir direniş göstermiş halkı küçümsemiş olarak görüyorum. Bu direnişi yüceltmek işine gelmiyor. Ama bu direniş yüceltilecektir. Bu hikaye değil bir destandır. Buna Hale'n tiyatro diyenlerin iki özelliği var bir cahil iki hiçbir şey okumadıklarını görüyorum” diyerek sözlerine son verdi. Gazeteci Şener'e söyleşi sonunda Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Himmet Karadağ tarafından hediye takdim edildi.
Fatih Gavuz
dikGAZETE.com