Politika

“Necip Fazıl belli çevrelerin karakter suikastına maruz kalmıştır”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Üstat Necip Fazıl sırf milletin değerleriyle, tarihiyle, kutsallarıyla barışık kimliğinden dolayı sürekli belli çevrelerin karakter suikastına maruz kalmıştır” dedi.

“Necip Fazıl belli çevrelerin karakter suikastına maruz kalmıştır”
22-12-2018 01:43

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Üstat Necip Fazıl sırf milletin değerleriyle, tarihiyle, kutsallarıyla barışık kimliğinden dolayı sürekli belli çevrelerin karakter suikastına maruz kalmıştır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile birlikte Lütfi Kırdar Kültür ve Sanat Merkezinde düzenlenen Necip Fazıl Ödül törenine katıldı. Törene Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, Fatih Belediye Başkanı Hasan Suver ve çok sayıda davetli katıldı. Ödül töreninde sanatçı Yücel Arzen, Necip Fazıl’a ait 2 şiiri besteledi. Fatih Belediyesi Sulukule Sanat Akademisi Gençlik Senfoni orkestrasının 15 kişilik bölümü nefesli ve yaylı enstrümanlarla sanatçı Yücel Arzen’e sahnede eşlik etti.

“BU ÜLKEYE ASALAK GİBİ YAPIŞAN ELİTLER TÜRKİYE’NİN KÜLTÜR HAYATININ ÇORAKLAŞMASININ MÜSEBBİPLERİDİR”

Törende konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Kültür ve Turizm Bakanlığımızın güçlü desteği ile Necip Fazıl ödülleri hamdolsun artık kendi sahasında bir mihenk taşına dönüşmüştür. Elbette bunların hepsi önemlidir değerlidir. Ancak Necip Fazıl ödüllerinin esas başarısı fikir ve sanat dünyamızın özgürleşmesine zenginleşmesine çeşitlenmesine yaptığı katkıdır. Bu ödüller asıl büyük değişimi, asıl İnkılabı burada gerçekleştirmiştir. Çünkü Türkiye’nin düşünce ve yazı hayatı çok uzun yıllar her türlü keyfiliğin, her türlü bağnazlığın sergilendiği bir alan olmuştur. Eserin özgürlüğünde ziyade ideolojisine bakan yazarın kimliğini eserinin önüne koyan bir kesim tek ellerine aldıkları bu alanda kendi hizipleri kendi küçük grupları dışında hiç kimseye hayat hakkı tanımamıştır. Bu kesimin senelerce baş tacı ettiği ödüle boğduğu birçok ismin tek alametifarikası fikirlerini orijinalliğinden, eserlerinin kalitesinden, oyunculuklarının gücünden ziyade kendileriyle aynı marjinal ideolojik kabileye mensubiyetleridir. Millete tepeden bakan kendi insanını hor hakir gören, kaymağını yedikleri bu ülkeye adeta asalak gibi yapışan elitler Türkiye’nin kültür hayatının çoraklaşmasının da başlıca müsebbipleridir” dedi.

“NECİP FAZIL BELLİ ÇEVRELERİN KARAKTER SUİKASTINA MARUZ KALMIŞTIR”

Necip Fazıl Kısakürek’in yaşadığı zorlukları anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üstat Necip Fazıl son nefesini verinceye kadar devlet gücünü elinde tutan işte az önce ifade ettiğim bu statükonun ve kalemşörlerinin hedefi olmuştur. Tam 8’kez hapse giren üstat 79 yaşında darı bekaya yine ardında bir mahkumiyet kararı bırakarak göçmüştür. Fakat üstat yılmamıştır. Bir keresinde hakim efendi ‘artık bıktık senden sürekli buraya geliyorsun gidiyorsun’ demiş, üstadın cevabı çok ilginçtir, ‘siz burada hancı ben bu davada yolcu oldukça ben bu hana daha çok varırım’ diyor. Davaya inanmak bu, bu yolda yolculuk bu. Üstat sırf milletin değerleriyle, tarihiyle, kutsallarıyla barışık kimliğinden dolayı sürekli belli çevrelerin karakter suikastına maruz kalmıştır. Şiirinin gücüne, eserlerin kalibresine rağmen sırf baskılara boyun eğmediği için takunyalı, gerici denilerek tahfif edilmiştir. O dönemin kimi gazetelerine baktığımızda üstadın yazılarından dolayı her mahkemeye çıkışını müjde edasıyla veren manşetler görürsünüz. Aynı dönemin köşe yazarlarına baktığınızda fikirle, kalemle, kelamla bileğini bükemedikleri Necip Fazıl’ı hakaretlerle alt etmeye çabalayan zavallıları görürsünüz. Yine o dönemi incelediğinizde Necip Fazıl’ı susturmaya yönelik her baskıyı her yargı kararını, her hukuksuz teşebbüsü sevinç naralarıyla karşılayan işporta aydınları görürsünüz. Tabi bir de ilim ve fikir yoksunu çapulcuların egemenliğine girmeyi reddeden bir Necip Fazıl Kısakürek’in görürsünüz” diye konuştu.

“NECİP FAZIL ÖDÜLLERİNİ MEDYANIN KENDİ KENDİNE İADE-İ İTİBAR GAYRETİ MİLLETİN MİNNETTARLIĞININ NİŞANESİ OLARAK GÖRÜYORUM”

Ödül töreniyle ilgili düşüncelerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Necip Fazıl Ödülleri medyanın kendi kendine iade-i itibar gayreti yanında milletimizin üstadın mücadelesi karşısındaki minnettarlığını da bir nişanesi olarak görüyorum. Bu ödüller kültür ve sanat dünyamızı yıllarca körleştiren, tek tipleştirme, ideolojik bağnazlıktan kurtuluşumuzun remzidir. Ülkemizin kendi köklerine kendi değerlerine sahip çıkma konusundaki kararlılığının ifadesi olan bu ödüller aynı zamanda milletimizin kendi münevver’i ile hiçbir komplekse kapılmadan kucaklaşmasının sembolüdür Bu bakımdan Necip Fazıl ödüllerinin ihdasını, devamlılığını ve başarısını son derece önemli buluyorum. Bu başarıda emeği alın teri ve katkısı olan herkese teşekkür ediyorum. Necip Fazıl Ödüllerinin açtığı gedikten yürüyen genç sanatçılarımız, şairlerimiz, romancılarımız, düşünce adamlarımız sınırları ve çağları aşan kaliteli çalışmalara imza atacaklardır ben buna inanıyorum. Gelecek nesillere üstadın hayalini kurduğu güçlü bir Türkiye’yi İnşallah bu eserlerle bırakacağımız inanıyorum” şeklinde konuştu.

“NECİP FAZIL İLHAMINI BURADA, BU TOPRAKLARDA BU MİLLETİN ŞANLI TARİHİNDEN ALMIŞTIR”

Necip Fazıl Kısakürek’in eserleriyle ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milli ve yerli şairlerden mahrum kalmış bir millet tıpkı bir yetim çocuk gibi mahsun, mahcuptur, sessiz ve kimsesizdir. Kendi kültür ve inanç kaynaklarından beslenen bunların ışığında kendi insanının dertlerini, çığlıklarını, feryatlarını, öfkesini ve riyaların dizelere nakşeden şairleri olan bir millet ise asla garip kalmaz. Milletin yürek teline ancak kendi insanına tepeden bakmayan, onu hor hakir görmeyen karakterler dokunabilir. O toplumun sesi ve kelime sancağı olan şiirler kaleme alabilirler. Milletin kalbinde makes bulmayan hiçbir kelimenin sözün veya hedefin kalıcı olması mümkün değil. Üstadın eserlerinin hala heyecan ve coşku uyandırması kaynağını milletin diğerlerinden medeniyet köklerinden almasına borçludur. Onun eserlerinin şiirlerinin ve fikirleriniz membaı Anadolu’dur, Türkiye’dir. O ilhamını burada bu topraklarda bu milletin Şanlı tarihinden almıştır. Türk milletinin hissiyatını hayallerini, özlemlerini, kendi üslubuyla kelimelere döktüğü içinde vefatından 35 sene sonra bile 3 saat aramızdadır” ifadelerini kullandı.

Öte yandan Necip Fazıl Saygı Ödülü’nü Nevzat Atlığ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden alırken, diğer ödül alan isimler ise şöyle:

“Necip Fazıl Şiir Ödülü-Arif Ay

Necip Fazıl Hikaye-Roman Ödülü-Aykut Ertuğrul

Necip Fazıl Fikir Araştrıma ödülü-Ahmet Yaşar Ocak

Necip Fazıl Uluslararası Kültür Sanat ödülü-Muhammed Harb

Necip Fazıl ilk eserler ödülü-Fatih Baha Aydın

Necip Fazıl İlk Eserler Ödülü-Yasemin Karahüseyin.”

(Selim Bayraktar - Murat Ergin /İHA)
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER