ESKİŞEHİR (AA) - Ankara Gersan Sanayi Sitesi'nde 10 yıldır gıda sektöründe faaliyet gösteren bir şirket, komedyen Cem Yılmaz'ın sunduğu bir gösterisinde yaptığı "Ne veriim abime" esprisini pizza markası olarak tescil ettirmek için Türk Patent Enstitüsüne (TPE) başvurdu.
Şirket sahipleri Faruk Gürtaş ve Niyazi Pak, buldukları yeni sloganı markalaştırıp yabancı ürünlere "dur" demek için çalışmaları hızlandırdıklarını belirtti.
Pak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2006 yılından bu yana ürettikleri yerli pizzayı, ülke genelinde pazara sunmak ve tutundurmak için çaba gösterdiklerini söyledi.
Küresel yabancı şirketlerin reklamları karşısında durabilmenin çok zor olduğunu ifade eden Pak, ancak değişik ürünler üreterek ve farklı söylemlerle hareket ederek pazarda tutunabildiklerini kaydetti.
Pak, buna örnek verdiği "pizza tost"un Türkiye'de öncülüğünü yaptıklarını belirterek, şöyle devam etti:
"Pizza hamurunu tost haline getirip üretime aldık. Çok fazla ilgi gördü ve halen üretiyoruz. Bunun yanı sıra dürüm pizzayı ürettik. Ülkemizin gıda anlamında tüketim tarzına yakın olması düşüncesiyle yola çıktık ve ürettik. Fakat bir şeylerin eksik olduğunun farkındaydık. Son dönemde yaptığımız sokak anketleri ve araştırmalarımız bizi yeni bir marka ismine itti. Ne olabilir diye düşünürken, 'Ne vereyim abime' cümlesinin komedyen Cem Yılmaz tarafından farklı bir üslupla söylendiğini fark ettik. Yani 'Ne veriim abime...' Bozmadan bu şekilde gidip Türk Patent Enstitüsüne başvurularımızı yaptık. Sonuç bekliyoruz. İnşallah güzel işler yaparak ülkemize katkı sağlarız."
"Yabancı sermaye iki sosla bizi kandırdı"
İşletme sahiplerinden Faruk Gürtaş da emeklilik sonrası yeni bir meşgale bulabilmek için kurdukları firmalarında ufkunun genişlediğini söyledi.
"Yabancı sermaye bizi iki sosla kandırdı." diyen Gürtaş, "Yıllarca bir hamurun arasına bizim kültürümüzü koyup satan yabancı sermayeleri durdurabilmenin tek yolu iyi isim, kalite ve fiyat farkı. Biz de bunun için sloganımızı değiştirerek ürünlerimizde marka ve etiket olarak 'Ne veriim abime' cümlesini kullanma kararı aldık." ifadelerini kullandı.
Gürtaş, gıda sektöründe kalite ve fiyatın önemli olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:
"Gençlerin çok sevdiği ve zekasıyla kaliteli mizah yapan Cem Yılmaz'ın kullandığı 'Ne veriim abime' esprisi çok hoşumuza gitti. Yaptığımız saha araştırmalarıyla doğru ismi yakaladığımızı düşünüyoruz. Çünkü pizza satıyoruz ve haliyle daha çok gençlere hitap ediyoruz. Elbette bu işin en önemli kuralı kalite ve fiyat farkı. Adamlar isim yapmışlar ve bu yüzden fiyat politikaları çok yüksek. Fakat aslında bakıldığında kalite o kadar pahalıya patlamıyor bir üretici için. Fırsatı değerlendiren yabancı sermaye öyle ya da böyle öğrencinin cebindeki parayı almayı başarıyor. Biz kaliteli, hijyen ve daha ucuza bu işi yapabiliyorken neden marka haline gelmeyelim dedik ve bu yola çıktık."
"Çocuğumun yemediğini kimseye yedirmem"
Halkın samimi ve içten gelen sloganlara değer verdiğini aktaran Gürtaş, "Şimdi Cem Yılmaz aslında bizim esnafımızın gerçek samimiyetini ortaya koymuş o cümleyle. Biz abimize ne verebiliriz, onun derdindeyiz gerçekten. Sloganınız iyidir fakat ürettikleriniz kötüdür, yine olmaz. Biz çocuğumuzun, ailemizin ve kendimizin tüketmediği bir şeyi üretmiyoruz. Cem Yılmaz'ın da dediği gibi, 'Bana bırak' diyoruz. Bize bıraksınlar, en iyi hizmeti verelim." diye konuştu.
Gürtaş, markanın onaylanmasının ardından hazırlayacakları reklamlarda Cem Yılmaz ile çalışmayı istediklerini sözlerine ekledi.
Şirket sahipleri Faruk Gürtaş ve Niyazi Pak, buldukları yeni sloganı markalaştırıp yabancı ürünlere "dur" demek için çalışmaları hızlandırdıklarını belirtti.
Pak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2006 yılından bu yana ürettikleri yerli pizzayı, ülke genelinde pazara sunmak ve tutundurmak için çaba gösterdiklerini söyledi.
Küresel yabancı şirketlerin reklamları karşısında durabilmenin çok zor olduğunu ifade eden Pak, ancak değişik ürünler üreterek ve farklı söylemlerle hareket ederek pazarda tutunabildiklerini kaydetti.
Pak, buna örnek verdiği "pizza tost"un Türkiye'de öncülüğünü yaptıklarını belirterek, şöyle devam etti:
"Pizza hamurunu tost haline getirip üretime aldık. Çok fazla ilgi gördü ve halen üretiyoruz. Bunun yanı sıra dürüm pizzayı ürettik. Ülkemizin gıda anlamında tüketim tarzına yakın olması düşüncesiyle yola çıktık ve ürettik. Fakat bir şeylerin eksik olduğunun farkındaydık. Son dönemde yaptığımız sokak anketleri ve araştırmalarımız bizi yeni bir marka ismine itti. Ne olabilir diye düşünürken, 'Ne vereyim abime' cümlesinin komedyen Cem Yılmaz tarafından farklı bir üslupla söylendiğini fark ettik. Yani 'Ne veriim abime...' Bozmadan bu şekilde gidip Türk Patent Enstitüsüne başvurularımızı yaptık. Sonuç bekliyoruz. İnşallah güzel işler yaparak ülkemize katkı sağlarız."
"Yabancı sermaye iki sosla bizi kandırdı"
İşletme sahiplerinden Faruk Gürtaş da emeklilik sonrası yeni bir meşgale bulabilmek için kurdukları firmalarında ufkunun genişlediğini söyledi.
"Yabancı sermaye bizi iki sosla kandırdı." diyen Gürtaş, "Yıllarca bir hamurun arasına bizim kültürümüzü koyup satan yabancı sermayeleri durdurabilmenin tek yolu iyi isim, kalite ve fiyat farkı. Biz de bunun için sloganımızı değiştirerek ürünlerimizde marka ve etiket olarak 'Ne veriim abime' cümlesini kullanma kararı aldık." ifadelerini kullandı.
Gürtaş, gıda sektöründe kalite ve fiyatın önemli olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:
"Gençlerin çok sevdiği ve zekasıyla kaliteli mizah yapan Cem Yılmaz'ın kullandığı 'Ne veriim abime' esprisi çok hoşumuza gitti. Yaptığımız saha araştırmalarıyla doğru ismi yakaladığımızı düşünüyoruz. Çünkü pizza satıyoruz ve haliyle daha çok gençlere hitap ediyoruz. Elbette bu işin en önemli kuralı kalite ve fiyat farkı. Adamlar isim yapmışlar ve bu yüzden fiyat politikaları çok yüksek. Fakat aslında bakıldığında kalite o kadar pahalıya patlamıyor bir üretici için. Fırsatı değerlendiren yabancı sermaye öyle ya da böyle öğrencinin cebindeki parayı almayı başarıyor. Biz kaliteli, hijyen ve daha ucuza bu işi yapabiliyorken neden marka haline gelmeyelim dedik ve bu yola çıktık."
"Çocuğumun yemediğini kimseye yedirmem"
Halkın samimi ve içten gelen sloganlara değer verdiğini aktaran Gürtaş, "Şimdi Cem Yılmaz aslında bizim esnafımızın gerçek samimiyetini ortaya koymuş o cümleyle. Biz abimize ne verebiliriz, onun derdindeyiz gerçekten. Sloganınız iyidir fakat ürettikleriniz kötüdür, yine olmaz. Biz çocuğumuzun, ailemizin ve kendimizin tüketmediği bir şeyi üretmiyoruz. Cem Yılmaz'ın da dediği gibi, 'Bana bırak' diyoruz. Bize bıraksınlar, en iyi hizmeti verelim." diye konuştu.
Gürtaş, markanın onaylanmasının ardından hazırlayacakları reklamlarda Cem Yılmaz ile çalışmayı istediklerini sözlerine ekledi.
