BRÜKSEL
NATO, Brüksel'de inşaatı 8 yıl süren ve geçen ay tam kapasiteyle faaliyete geçen yeni karargahının kapılarını Anadolu Ajansı'na (AA) açtı.
NATO'nun Yeni Karargah Destek Birimi Başkanı Bogdan Lazaroae, NATO'nun karargahını Paris'ten Brüksel'e taşıdığı 1967'den bu yana üye sayısını 15'ten 29'a çıkardığına ve neredeyse 2 kat büyüdüğüne dikkati çekti.
Lazaroae, eski karargah binasının lojistik olarak yetersiz kalması nedeniyle müttefiklerin 1999'da yeni binaya ilişkin kararı aldığını hatırlattı.
Eski karargah binasının 2019 sonunda Belçika hükümetine iade edilmesi bekleniyor.
Binanın maliyeti müttefikler tarafından karşılanıyor...
İnşası 8 yıl süren karargah, yaklaşık 1,17 milyar avroya mal oldu. Binanın maliyeti, NATO müttefiklerinin sağladığı katkılarla karşılanıyor. Bu çerçevede en fazla katkıyı ABD, en az katkıyı da İzlanda yaptı.
Eskiden Belçika'nın ilk uluslararası havaalanının bulunduğu araziye yapılan yeni karargah, Belçika devleti tarafından inşa edildi. İnşaat sürecinde günde ortalama 4 bin kişi çalıştı. Araziye sembolik bir kira ödeyen NATO, binanın sahibi konumunda.
Karargah, 254 bin metrekarelik alana inşa edildi. NATO Genel Sekreteri, yazmanlık ve ulusal delegasyonların bürolarının da bulunduğu bin 365 ofisli karargahta 4 bin 200 kişi çalışıyor. Her yıl yaklaşık 5 bin toplantıya ev sahipliği yapması beklenen binayı, günde 500'den fazla kişi ziyaret ediyor.
Karargahta "Agora" olarak adlandırılan ve toplanma yeri olarak işlev gören giriş, 18 konferans salonu, basın merkezi, yazmanlık, sosyal tesisler ve 29 ulusal delegasyonun diplomatik ve askeri temsilcilikleri bulunuyor. NATO'da görev yapan bir kişinin günlük rutin işleri için yaklaşık 2,5 futbol sahası büyüklüğe sahip alanda ortalama 6 kilometre yürümesi gerekiyor.
Yeni karargahın "kalbi" olarak kabul edilen "Room One" konferans salonu, devlet ve hükümet başkanları, bakanlar ve büyükelçilerin toplantılarına ev sahipliği yapıyor. Üst düzey teknolojiyle donatılmış salon, 17 farklı dilde çeviri ve dünyanın farklı yerlerinde bulunan NATO yetkilileriyle telekonferans yapma imkanı sunuyor. Salona devlet başkanları dahil hiç kimse elektronik aygıt sokamıyor.
Camlarla donatılmış "yeşil" bina...
NATO'nun yeni karargahında en çok dikkati çeken hususlardan biri, tüm binanın camlarla kaplanmış olması.
Toplam 72 bin metrekarelik camla donatılmış karargahta ulaşılması güç camları temizlemek için dağ tırmanma eğitimi almış kişiler görevlendiriliyor.
Lazaroae binanın camla kaplanmasının, ittifakın temel ilkelerinden "şeffaflığı" temsil ettiğini vurguladı.
Cam kullanımının güvenlik zaafiyeti oluşturmaması için gerekli önlemlerin alındığına dikkati çeken Lazaroae, binanın içeriden ve dışarıdan gelebilecek her türlü güvenlik tehdidine karşı koruma altında olduğunu belirtti.
Yeni karargahtaki büyük camların, aynı zamanda doğal ışıktan faydalanarak elektrik kullanımını azaltması ve böylelikle eski binaya göre yüzde 30 daha fazla enerji tasarrufu sağlaması bekleniyor.
Çevre dostu olarak lanse edilen binada odalara kurulan özel sistemle, faaliyet tespit edilmediği yerlerde ışıklar otomatik olarak kapanıyor, dışarıdan gelen ışığa göre odadaki ışık seviyesi azalıyor ya da çoğalıyor.
Jeotermal ısıtma ve soğutma sistemiyle donatılan akıllı bina, aynı zamanda yağmur suyunu özel depolarda biriktirebiliyor. Böylece temizlik için ve banyolarda kullanılacak suyun yüzde 90'ının sağlanması öngörülüyor.
Sembolik tasarım...
NATO'nun yeni karargahına yukarıdan bakıldığında birbirine kenetlenmiş dört parmak görülüyor. Karargahın baş mimarı Jo Palma, tasarımıyla NATO'nun müttefikleri arasındaki birlik ve iş birliğine vurgu yapıyor.
Binanın hemen girişinde yer alan NATO'nun kuruluş antlaşması da müttefiklere sürekli olarak ittifakın kuruluş amacını hatırlatmayı amaçlıyor.
Dünyanın en büyük ofis alanına sahip binaları arasında yer alan karargah, aynı zamanda 29 farklı ülkenin delegasyonunu tek bir çatı altında toplayarak birlik mesajı da veriyor.
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com