İstanbul
Yönetmen, oyuncu ve senarist Ercan Kesal, yabancı festivallerin ardından Türkiye'de gösterimi yapılan ilk uzun metraj filmi "Nasipse Adayız"ın festival yolculuğundan bahsederek, "Kitap fuarları, yazarların bir çeşit bayramı gibidir. Ben festivalleri de sinemacıların bayramı olarak değerlendiriyorum. Sonuçta sık yaşadığımız bir şey değil. Senede 3-4 kez yaşadığımız bir bayram." dedi.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle düzenlenen "39. İstanbul Film Festivali"nde Türkiye prömiyeri yapılan film, festivalin "Ulusal Yarışma" kategorisinde yarışıyor.
Aynı isimle 2015'te yayınlanan romandan uyarlanan "Nasipse Adayız", doktor Kemal Güner'in belediye başkanlığı için aday olmasını merkeze alıyor.
Kesal, AA muhabirine kitabı ve filmi hakkında şunları söyledi:
"Okurlarım, benim yazdıklarımın kendi deneyimlerime fazlasıyla yaslandığını bilir. Belleğinden çok fazlasıyla beslenen bir insanım. Üslubum da biraz sinematografiktir. Bir seyirci gibi düşünerek yazıyorum. 'Nasipse Adayız' kitap olarak çıktıktan sonra senaryolaştırayım ve ilk filmim de bu olsun diye düşündüm. İlk film zordur. Kameranın önünde de olmayacaktım aslında, sadece yönetmenlik yapacaktım ama biraz sıkıştım. En iyi kendimi yönetebildiğimi ve kendime söz geçirebildiğimi fark edince hem oynadım hem de çektim."
"Bu filmle aslında en fazla kendimi eleştirdim, kendime kızdım"
Filmin dünya prömiyerinin 49. Rotterdam Film Festivali'nde yapıldığına işaret eden Kesal, 20 Şubat'ta da Berlin Film Festivali'ne katıldıklarını dile getirdi.
Sonrasında yeni tip koronavirüs salgınının başladığını söyleyen sanatçı, bugünlerde hayatın bir parça normalleştiğini ve festivallerin artık yeniden yolculuğuna başladığını ifade etti.
Kesal, filmin hikayesini şu sözlerle anlattı:
"Filmdeki doktor Kemal Güner karakteri yaşadığı ilçede belediye başkan adayı olmaya çalışıyor. Bunun için de önce adaylık meselesini halletmesi lazım. Kahramanımız aslında bir aday adayı.
Sokağa çıkıp vatandaşa kendini anlatmasının yanında kendisini 1 numaraya beğendirmek zorunda. Bu yüzden başına gelenler, daha trajik ve daha yakıcı. Benzer bir şeyi 2000'li yıllarda ben de yaşadım. Ben de bulunduğum semtte belediye başkan aday adaylığı süreci yaşadım.
Şunu fark ettim, politika insan nefsinin en iyi sınandığı yermiş. Doktor Kemal Güner tanıdığım birisi. İstanbul'un çevresinde yeni oluşmuş varoşlardan birinde hastanecilik yapan, yer yurt edinmeye, iktidar sahibi olmaya çalışan bir adam. Kendine fazlasıyla güveniyor ama yaşadıkları, insanın içindeki bitmek tükenmek bilmeyen bu iktidar hırsının ona neler yaptırabileceğini de gösteriyor. Bu filmle aslında en fazla kendimi eleştirdim, kendime kızdım. Romandaki hikaye daha uzundu, senaryoda onu bir günlük hikayeye dönüştürdüm."
Filmin bir an önce seyirciyle bulaşmasını arzu ettiğini ifade eden Kesal, "Kitap fuarları, yazarların bir çeşit bayramı gibidir. Ben festivalleri de sinemacıların bayramı olarak değerlendiriyorum. Sonuçta sık yaşadığımız bir şey değil. Senede 3-4 kez yaşadığımız bir bayram. İstanbul Film Festivali de kurumsallaşmasını sağlamış, sağlam ve güçlü gelenekleri olan bir festival. O yüzden yöneticilerinin böyle bir cesareti göstermiş olması çok kıymetli." diye konuştu.
"Bu süreci izlemek benim için bulunmaz bir nimetti"
Oyuncu İnanç Konukçu ise Ercan Kesal'ın "hiper gerçekçi" oyunculuğunun hayranı olduğunu aktararak, Kesal'dan proje için davet geldiğinde çok mutlu olduğunu dile getirdi.
Konukçu, Kesal'ın filmi yazıp yönetmesi ve başrolünde yer almasıyla büyük bir riske girdiği yorumunu yaparak, "Bu riskin altından Ercan Kesal'ın nasıl kalktığını gördüm. Bu süreci izlemek benim için bulunmaz bir nimetti gerçekten. Hem tecrübe kazanma hem onunla sinema konuşma hem de sinemaya bakış açısı kazanma anlamında çok önemliydi benim için." değerlendirmesinde bulundu.
Canlandırdığı karakterden de bahseden Konukçu, filmde kurnaz ve oportünist bir karakteri oynadığını söyledi.
Film hakkında...
İstanbul’da bir belediyenin başkan aday adayı olan doktor Kemal Güner'in bir günde geçen trajikomik hikayesini konu edinen "Nasipse Adayız", başkan adayının açıklanacağı önemli gecede Kemal'in karşılaştığı olayları anlatıyor.
Filmde Kesal ve Konukçu'nun yanı sıra Selin Yeninci, Muttalip Müjdeci, Nazan Kesal ve Valeriu Andriuta rol alıyor.
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com