ANKARA (AA) - AHMET FURKAN MERCAN - ABD’nin 2. Dünya Savaşı’nın Pasifik Muharebeleri esnasında, Japonya’nın Nagazaki şehrine 9 Ağustos 1945 günü attığı atom bombası ülkenin teslim olmasına sebep oldu.
Dünya savaş tarihine bir kara leke daha eklenirken plütonyum katkılı bombanın 9 bin asker olmak üzere toplamda 250 binden fazla insanın ölümüne ve sakat kalmasına neden olduğu belirtildi.
Pasifik’teki Tinian Adası’ndan havalanan ABD'nin B-29 bombardıman uçağı 9 Ağustos günü Nagazaki’ye bombayı bıraktı.
Yerin 500 metre üzerinden atılan ve 22 bin TNT (tri-nitro-toluen) gücündeki bombanın yıkım gücünü şehrin etrafını çevreleyen tepeler sınırlarken, ilk aşamada 70 bine yakın insan öldü ve Nagazaki'nin yarısı yok oldu.
ABD'li general 3. bombanın da hazır edilmesini istediÜç gün önce 6 Ağustos’ta Hiroşima’ya atılan ve 140 bin insanın ölümüne sebep olan atom bombası, Japonya’yı teslim olmaya ikna etmedi.
Atom bombasıyla savaşın bitirebileceği fikrinin sahibi ABD’li General Leslie Richard Groves, Hiroşima’dan sonra Nagazaki’ye de atılan bombanın Japonya’nın teslim olmasına yeterli olmadığı takdirde 17-18 Ağustos’ta bırakılacak 3. bombanın hazır edilmesi gerektiğini belirtti.
Japon Harp Konseyinin “teslim” çağrılarında görüş ayrılığı içerisinde olması “beyaz bayrak” kararının verilmesini geciktirirken, İmparator Hirohito artan baskılar karşısında konseyle müzakereyi kabul etti.
İngiltere, Çin ve ABD’nin “şartsız teslim ol” dediği Potsdam Bildirisi’ni önce kabul etmeyen Japonya, Hiroşima’dan sonra Nagazaki’ye atılan bombayla teslim olmak zorunda kaldı.
Hirohito, 15 Ağustos'taki mesajında “Savaşı sürdürmenin Japon milletini mahvedeceğini” belirterek ülkesinin koşulsuz teslim olduğunu ilan etti.
Nagazaki'ye atom bombasının atılması Pasifik’te devam eden muharebeleri resmen sona erdirdi.
Hiroşima’nın askeri üsler ve Nagazaki’nin ağır sanayi kuruluşları nedeniyle hedef seçildiği belirtildi.
Üzerinden 73 yıl geçmesine rağmen ABD'nin neden atom bombası atarak savaşı sonlandırmayı tercih ettiği henüz anlaşılabilmiş değil.
Nagazaki’nin bombalanmasını takip eden yıllarda, bombanın ilk yanıcı etkisinin dışında kalan bölgelerde kan kanseri vakalarında patlama yaşandı. Araştırmalar bu bölgelerde kan kanserine yakalanma oranının yüzde 50 arttığını gösterdi.
Ayrıca tiroid, akciğer ve göğüs kanseri oranlarında da artış yaşanırken, ölen kadınların otopsilerinde tiroid kanserinden ölümlerin erkeklere göre daha fazla olduğu tespit edildi.
Göğüs kanserinde de artış gözlenirken, 100 rad değerinden fazla radyasyona maruz kalmış 22-30 yaş arası kadınlar göğüs kanserinden hayatını kaybetti. Radyasyona maruz kalmış kadınlar, maruz kalmamış kadınlara kıyasla 3 kat daha fazla göğüs kanserine yakalandı.
Bombanın etki çapının dışındaki bölgelerde üç yıl sonra katarakt izlerine rastlanırken hastaların yaşının ve patlama sahasına mesafesinin katarakta yakalanma ihtimalini artırdığı gözlendi.
Kızılhaç Hastanesi’nde yatan bombadan kurtulmuş 435 kişinin 116’sında katarakt gözlendiği ve bunların 87’sinin bombanın 2 kilometrelik patlama sahasının kapsamında olduğu ve hastalarda kataraktın yüksek radyasyon seviyelerinden kaynaklandığı belirtildi.
Ayrıca, bir kilometre çapında sağ kurtulanların yüzde 60’ının vücudunun farklı yerlerinde keloid tespit edildi.
Patlama sonrası Nagazaki’de bir araştırmaya göre, bebek ve yenidoğan ölümlerinde ciddi artışlar gözlendi. Sağ kurtulan kadınlar üzerindeki araştırmada, doğan çocukların 4’te 1’inde zihinsel bozukluğa ve mikrosefaliye de rastlandı.
Atom bombasının infilak etmesiyle çevrenin tamamıyla yok edildiği Nagazaki’de termal radyasyonun aşırı ısısı etki çapında hayvan, ağaç, bina ve insanlar dahil her şey yandı.
İlk saldırıdan kurtulan bölge halkının birçoğu sonraki dönemde radyasyonun neden olduğu kanserler nedeniyle hayatını kaybetti.