KÖLN (AA) - MESUT ZEYREK / AYHAN ŞİMŞEK - Eski Malezya Dışişleri Bakanı Syed Hamid Albar, büyük devletlerin, çıkarlarını korumak için Myanmar’da Arakanlı Müslümanlara karşı işlenen zulmü görmezden geldiklerini belirterek, "Burada insanlık karşıtı suçların işlendiği, etnik temizlik yapıldığı, soykırım yapıldığı konusunda bir konsensüs var." dedi.
İslam İşbirliği Teşkilatının (İİT) 2014-2017 arasında Myanmar özel temsilcisi olarak görev yapan Albar, Almanya'nın Köln kentinde düzenlenen "Uluslararası Arakan Konferansı"nın ardından AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Albar, uluslararası toplumun Arakan konusunda başarılı bir sınav veremediğine işaret ederek, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) Arakan’da işlenen insanlık suçlarına karşı kayıtsız kalmasını eleştirdi.
Albar, “Myanmar yönetimi, Çin, Rusya gibi büyük güçler tarafından korunup kollandığını biliyor. Myanmar’a karşı hiçbir şey yapılmadı, bu katliamları neden durdursunlar? Myanmar rejimi, ülkeyi saf bir Budist devleti haline getirmek için ne yapmaları gerekiyorsa yapabileceklerini, bundan da hiç kimseye hesap vermek zorunda kalmadan kurtulabileceklerini düşünüyorlar.” şeklinde konuştu.
"Uluslararası toplum birlikte tavır almalı"Arakanlı Müslümanlara yönelik katliamların yalnızca Müslümanları ilgilendirmediğini dile getiren Albar, bunun bir insanlık meselesi olduğunu, uluslararası toplumun buna karşı birlikte tavır alması gerektiğini vurguladı.
Albar, “Burada insanlık karşıtı suçların işlendiği, etnik temizlik yapıldığı, soykırım yapıldığı konusunda bir konsensüs var. Bu konuda tüm hukuki koşullar gerçekleşmiş oluyor. Ancak bizler yine de hiçbir şey yapamıyoruz.” dedi.
BM Güvenlik Konseyi üyesi ülkelerin büyükelçilerinden oluşan bir heyetin bu hafta Myanmar’a gitmesini olumlu bulduğunu ifade eden Alban, Myanmarlı yetkililer ile yapılan görüşmelerin sonucunu ise “hayal kırıklığı” olarak nitelendirdi.
Malezyalı siyasetçi, “İşlenen suçların Myanmar tarafından incelenmesine yardımcı olacaklarını söylüyorlar. Ancak bu suçları işleyen zaten Myanmar. Nasıl bunları kendi kendisine soruşturabilir? Burada bağımsız bir soruşturma heyeti oluşturulmalı.” değerlendirmesinde bulundu.
"Konu gündemde tutulmalı"Geçen yıl yüz binlerce Arakanlı Müslümanın evlerini terk ederek komşu ülkelere kaçtığının altını çizen Albar, binlerce sivilin ölümüne yol açan operasyonların ardından Myanmar rejimi üzerinde uluslararası baskının arttırılması çağrısında bulundu.
Konunun sürekli dünya gündeminde tutulmasının önemine değinen Albar, "Arakanlı Müslümanların kaderlerine terk edilmediklerini, unutulmadıklarını göstermeliyiz.” dedi.
Albar, Arakanlı Müslümanların güvenliğini sağlamak için bölgede Birleşmiş Milletlere bağlı bir gücün görevlendirilmesi önerisinde bulundu.
Myanmar'da yaşananlarMyanmar'da ordu, ağustosta Arakan eyaletinin kuzeyindeki sınırda polis kontrol noktalarına düzenlenen saldırılarının ardından eyalette geniş çaplı operasyon başlatmıştı. Operasyonlar sırasında Arakanlı Müslümanlara ait evler kundaklanmış, köyler yakılmış, sivillere yönelik katliamlar, tecavüz ve işkence vakaları yaşanmıştı.
Çatışmalar nedeniyle geçen yıldan bu yana 700 binden fazla Arakanlı Müslüman, evlerini terk ederek komşu ülke Bangladeş'e sığınmak zorunda kalmıştı.
BM, yayımladığı raporlarda eyalette sivillere yönelik işlenen suçları "etnik temizlik" olarak tanımlamıştı.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Ra'ad El Hüseyin, yaşananların Arakanlı Müslümanlara yönelik "soykırıma" dönüşebileceği uyarısında bulunmuştu.
Myanmar hükümeti, başta BM'nin bir araştırma komitesinin yerinde inceleme yapmak üzere ülkeyi ziyaret etmesine yönelik talebini geri çevirmiş ancak daha sonra BMGK heyetinin ziyaretine izin vermişti. Heyet, mart ayında yapılan ön tahkikatlarda elde edilen delilerden hareketle Myanmar'da Arakan, Kaçin ve Şan eyaletlerindeki azınlıklara yönelik insan hakları ihlallerinin "uluslararası ceza hukuk kapsamına girebileceğini" ifade etmişti.
Bangladeş ve Myanmar, ocak ayında mültecilerin dönüşü konusunda anlaşmaya varmıştı ancak Myanmar'a döndüklerinde yeniden güvenliklerini tehdit edecek şartlarla karşılaşmaktan endişe eden Arakanlı Müslümanların bu konuda derin çekinceleri bulunuyor.