Genel

Müslüman bir fikir adamı ve özgürlük savaşçısı: Aliya İzetbegoviç

Eski Yugoslavya döneminde Müslüman Boşnakların dini ve milli bilincini uyandırmak için mücadele eden ve bu uğurda iki kez hapse atılan bağımsız Bosna Hersek'in ilk Cumhurbaşkanı Aliya İzetbegoviç, vefatının 17. yılında anılıyor.

Müslüman bir fikir adamı ve özgürlük savaşçısı: Aliya İzetbegoviç
19-10-2020 17:12

SARAYBOSNA (AA) - Ä°slam bilincinin uyandırılması ve Müslüman BoÅŸnakların ülkedeki diÄŸer halklarla eÅŸit sayılması için gençlik yıllarından itibaren mücadele eden Aliya Ä°zetbegoviç, Sırp ve Hırvatların Bosna Hersek'i aralarında paylaÅŸmak amacıyla 1990'larda baÅŸlattığı saldırılarda da ülkesinin bağımsızlığını korumayı baÅŸardı.

Aliya Ä°zetbegoviç, Mustafa ve Hiba çiftinin beÅŸ çocuÄŸundan biri olarak 8 AÄŸustos 1925'te Bosanski Samac ÅŸehrinde doÄŸdu. 3 yaşındayken ailesiyle Saraybosna'ya taşınan ve eÄŸitimini burada tamamlayan Aliya, daha gençlik dönemlerinde Müslüman nüfusa yönelik ayrımcılıklara karşı çıkan isimler arasında yer aldı.

Ä°kinci Dünya Savaşı devam ederken, Hırvatistan'daki faÅŸist UstaÅŸa rejimi Bosna Hersek'i ilhak ederek burada Bağımsız Hırvatistan Devleti'ni (NDH) kurdu. Ülkedeki Müslümanlar "Hırvat" ilan edilirken, Yahudi, Sırp ve Romanlar büyük zulümlere maruz kaldı. Müslüman BoÅŸnaklar ile rejimle aynı fikirde olmayan Hırvatlar da bu zulümden nasibini aldı. DiÄŸer yandan, "ırkçı" Sırpların oluÅŸturduÄŸu Çetnik hareketi de etkin olduÄŸu bölgelerde Müslümanları katletmeye baÅŸladı. Çetniklerin ana hedefi, Sırp olmayan tüm milletleri bu coÄŸrafyadan tamamen temizlemekti.

Aliya, eski Yugoslavya Krallığı döneminde, ana amacı ülkedeki Müslüman BoÅŸnakları dini ve milli konularda bilinçlendirmek olan "Genç Müslümanlar" isimli oluÅŸumun öne çıkan isimleri arasında yer aldı. Bu hareket, Müslümanların ülkedeki diÄŸer etnik ve dini gruplarla eÅŸit haklar elde etmesini amaçladığı gibi, Çetnik ve UstaÅŸaların yıktığı Müslüman evlerinin ve camilerin yeniden inÅŸası için çalışıyordu.

İlk hapis cezası

Ä°kinci Dünya Savaşı'nın akabinde kurulan Yugoslavya Federal Halk Cumhuriyeti, faÅŸizme galip gelse de dini ve milli konularda Müslüman BoÅŸnakların sorunlarına çözüm olmadı. Aralarında Aliya'nın da bulunduÄŸu "Genç Müslümanlar" oluÅŸumunun bazı üyeleri, "din bilincinin uyandırılması" yönündeki faaliyetleri nedeniyle 1946'da tutuklandı. 21 yaşındaki Aliya, 3 yıl hapis cezası aldı.

Cezaevinden çıktıktan sonra Ziraat Fakültesine kaydolan Aliya, 2 yıl sonra ise Hukuk Fakültesine geçip buradan mezun oldu.

Halida ile 1949'da dünyaevine giren Aliya'nın Leyla, Sabina ve Bakir adlarında üç çocuÄŸu oldu.

Marksist-Leninist görüÅŸlere sahip Josip Broz Tito liderliÄŸindeki eski Yugoslavya döneminde de insan hakları mücadelesini sürdüren Aliya, "Preporod", "Takvim" ve "Glasnik" gibi gazete ve mecmualarda kimliÄŸini ifÅŸa etmeden yazılar yazdı. Aliya yazılarını, çocuklarının baÅŸ harflerinden oluÅŸan "LSB" mahlası ile yayımladı.

Ä°slam dünyasının içinde bulunduÄŸu durumla yakından ilgilenen Aliya, 1960'larda yazmaya baÅŸladığı "Ä°slam Deklarasyonu" isimli eserini 1970'te yayımladı.

"Saraybosna Süreci" ve ikinci hapis dönemi

Tito'nun 1980'de ölmesiyle Yugoslavya'da aşırı milliyetçi söylemler yeniden ortaya çıktı. O yıllarda ceza kanununa "ifade suçu" da eklendi. Aliya, yazdığı "DoÄŸu ve Batı Arasında Ä°slam" isimli eseri yayımlanmadan hemen önce, 1983 yılında beraberindeki 12 Müslüman aydınla tutuklandı.

"Saraybosna Süreci" olarak adlandırılan tarihi dava baÅŸladı. Aliya ve diÄŸer Müslüman aydınlar, ifade suçundan ve organize örgüt kurarak düÅŸmanca faaliyette bulunmaktan suçlu bulundu. Aliya'nın mahkumiyet kararı, "Ä°slam Deklarasyonu" isimli kitabındaki ifadelerine dayandırıldı. Aliya, 14 yıl hapse mahkum edildi.

Cezaevinde geçirdiÄŸi dönemde de yazmayı sürdüren Aliya, "ÖzgürlüÄŸe Kaçışım - Zindandan Notlar: 1983-1988" isimli eserini burada kaleme aldı.

Aliya, 1988'de afla serbest kaldı.

Demokratik Eylem Partisinin ilk genel baÅŸkanı seçildi

Aliya, 1990'da kurulan ve bugün de Bosna Hersek'teki en büyük BoÅŸnak partisi konumundaki Demokratik Eylem Partisinin (SDA) ilk genel baÅŸkanı seçildi. SDA, ilk çok partili seçimde Bosna Hersek'te en çok oyu alırken, Aliya da eski Yugoslavya'daki 6 sosyalist cumhuriyetten biri olan Bosna Hersek'in baÅŸkanı oldu.

Yugoslavya'nın dağılması ve Bosna'daki savaş

Yugoslavya, 1990'ların başında parçalanmaya baÅŸladı. Yugoslav Halk Ordusu (JNA) 1991'de Slovenya'da çatışmaları provoke ederken, kısa bir zaman sonra Hırvatistan'da da çatışmalar çıktı. Bu çatışmalar, 1991'de Bosna Hersek'in Ravno ve Popovo köylerine de sıçradı.

Yugoslavya'nın dağılma sürecine girmesiyle Bosna Hersek'te de bağımsızlık meselesi gündeme geldi. Daha sonra Bosna'daki savaÅŸta iÅŸlediÄŸi suçlardan müebbet hapse mahkum edilecek olan Sırp siyasetçi Radovan Karadzic, bağımsızlık fikrine karşı çıkarken savaÅŸ olması halinde ülkedeki Müslümanların yok olacağını savunuyordu.

Tarihi "bağımsızlık" referandumu 29 Åžubat-1 Mart 1992'de yapıldı. Bosnalı Sırpların büyük çoÄŸunluÄŸunun boykot ettiÄŸi referanduma katılanların yüzde 99,7'si bağımsız Bosna Hersek için "evet" dedi.

Referandumun ardından JNA ve silahlandırdığı paramiliter Sırp gruplar, Bosna Hersek'in farklı ÅŸehirlerinde saldırılar baÅŸlattı. Aliya, tüm Bosnalıları bu saldırılara karşı koymaya çağırıyor, bağımsızlık yanlıları Aliya'nın liderliÄŸinde çetin bir mücadele veriyordu.

Sırp paramiliter gruplar, kadın ve çocuklar dahil sivillere yönelik büyük katliamlar yapıyordu. Ä°nsanlar evlerinden sürülüyor, kadınlara tecavüz ediliyor, Ä°slam'a ve Müslümanlara dair ne varsa yok ediliyor, toplama kamplarında sivillere akıl almaz iÅŸkenceler yapılıyordu.

Ülkenin bağımsızlığını savunanlar, kuzeyde ve doÄŸuda Sırplara karşı savaşırken, güneyde ve batıda ise Hırvatlarla çetin bir mücadele veriyordu.

Sırp güçleri tarafından 3,5 yıl kuÅŸatma altında tutulan baÅŸkent Saraybosna'nın yanı sıra Prijedor, Bijelina, Zvornik, Visegrad, Srebrenitsa, Foça gibi birçok ÅŸehirde büyük katliamlar, soykırımlar yaÅŸandı.

Savaşın bilançosu ağır oldu

Dayton Barış AnlaÅŸması ile 1995'te sona eren savaşın bilançosu çok ağır oldu. 200 bine yakın kiÅŸi hayatını kaybederken, 1 milyondan fazlası evini terk etmek zorunda kaldı.

AnlaÅŸma ile Bosna Hersek iki entite (Bosna Hersek Federasyonu ve Sırp Cumhuriyeti) ile Brçko Özerk Bölgesi'ne ayrıldı. Bosna Hersek Federasyonu da 10 kantondan oluÅŸacaktı.

Aliya, silahları sustursa da ülkeye karmaşık bir siyasi yapı getiren Dayton'a iliÅŸkin, "Bu adil bir barış deÄŸil ancak savaşın sürmesinden daha iyidir." ifadelerini kullanmıştı.

Aliya Ä°zetbegoviç "bağımsız" Bosna Hersek'in ilk cumhurbaÅŸkanı ve daha sonra yeni siyasi yapıda Devlet BaÅŸkanlığı Konseyinin ilk baÅŸkanı oldu.

Aliya, 19 Ekim 2003'te vefat etti

SaÄŸlık sorunları nedeniyle 2000 yılında Devlet BaÅŸkanlığı Konseyindeki görevinden istifa eden Aliya, partisinin 2001'deki kongresinde de genel baÅŸkanlığa aday olmayacağını açıkladı.

Bosna Hersek halkına uluslararası arenada tanınan, bağımsız ve egemen bir devlet bırakan Aliya, 19 Ekim 2003'te başkent Saraybosna'da hayatını kaybetti.

Vefatından önce Aliya'nın son görüÅŸtüÄŸü devlet adamı ise CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan oldu.

Cenazesine farklı ülkelerden 150 binden fazla kiÅŸinin katıldığı BoÅŸnak lider, vefatından önce "ÅŸehitlerin arasında mütevazi bir mezara defnedilmek istediÄŸini" vasiyet etmesi üzerine Saraybosna'daki Kovaçi ÅžehitliÄŸi'ne gömüldü.

Fikir adamı kiÅŸiliÄŸiyle de tanınan Aliya, ardında "DoÄŸu ve Batı Arasında Ä°slam", "Ä°slam Deklarasyonu", "ÖzgürlüÄŸe Kaçışım", "Tarihe Tanıklığım" ve "Köle Olmayacağız" gibi eserler bıraktı.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÃœRKÄ°YE GÃœNDEMÄ°
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER