Dünya

'Mursi'nin vefatından sorumlu olanlar işkenceyle cinayetten hesap vermeli'

Eski Tunus Cumhurbaşkanı ve Tunus İrade Hareketi Partisi lideri Muhammed el-Merzuki, "Mursi'nin vefatından sorumlu olanların işkenceyle cinayetten hukuk önünde hesap vermesi gerekiyor." dedi.

'Mursi'nin vefatından sorumlu olanlar işkenceyle cinayetten hesap vermeli'
21-06-2019 14:22
Paris

Eski Tunus Cumhurbaşkanı ve Tunus İrade Hareketi Partisi lideri Muhammed Munsif el-Merzuki, Mısır'da demokratik yollarla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin mahkemede vefatına ilişkin soruşturma başlatılması gerektiğini vurgulayarak, "Mursi'nin vefatından sorumlu olanların işkenceyle cinayetten hukuk önünde hesap vermesi gerekiyor." dedi.

Fransa'nın başkenti Paris'te bulunan Merzuki, AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Tıp doktoru da olan Merzuki, Mursi'nin vefatının kendisini sarstığını belirterek, "Mursi işkenceye mahkum edildi. Birkaç ay hapis yatmış biri olarak hapiste olmanın büyük bir acı olduğunu biliyorum. Mursi birkaç yıldır hapiste ve onun ailesini ve avukatını görmesi engellendi. Üstelik Mursi ölüm cezası tehdidiyle hapisteydi. Bu durumdaki insanın halini düşünün. Benim için bu işkence." dedi.

Mursi'nin diyabetli olduğunu ve bu yüzden insülin almak zorunda kaldığını belirten Merzuki, Mursi'ye insülin ve yemeğin düzenli verilmediğini ifade etti.

Merzuki, "Mursi'nin bedenini ve psikolojisini yok etme arzusu vardı. Bu asla kabul edilecek bir şey değil. Mursi'nin aracılığıyla Mısır'ın demokratik ve Arap baharının umudu yıkıldı. Mursi'nın vefatı beni çok sarstı çünkü Mursi'nin, (Mısır ve Arap dünyasına) demokrasinin döndüğünü görmesini çok isterdim." diye konuştu.

"Mursi doğal nedenlerden ölmedi." diyen Merzuki, Mursi'nin yavaş yavaş öldürüldüğünü ifade ederek, "Mursi'nin, psikolojik ve fiziksel olarak öldürülmek istendiğini düşünüyorum ve bu başarıldı. Mursi 6 yıl dayanabildi. Benim için bu bir cinayettir." ifadelerini kullandı.

Merzuki, Mursi'yi demokrasinin zaferini ve Mısır için büyük bir umudu temsil eden biri olarak gördüğünü dile getirerek, "Mursi ve ben, halkın isteğiyle devlet başkanı olan bir nesilden geliyoruz ve biz yabancılara bağlı değiliz. Mursi'nin vefatı, Mısır'da askeri müdahalelerle değil halkın iradesiyle (cumhurbaşkanlığı görevine) gelen ve yabancıların desteğini değil halkın desteğini alan liderlerin ortaya çıkma konusundaki umudun ölmesidir." değerlendirmesinde bulundu.

Mısır'da 2013'teki darbeden sonra ekonomik sorunların ve yolsuzlukların arttığını vurgulayan Merzuki, ülkede özgürlüklerin kısıtlandığı ve ülkenin mili bağımsızlığını kaybettiğini söyledi.

"Bir gün bunun bedeli ödenecek"

Merzuki, "Cumhurbaşkanı Mursi'nin Sisi rejimi tarafından öldürülme şekli, (Arap ülkelerinde ve Mısır'da) hüsran ve öfke duygularını artıracak. Bir gün bunun bedeli ödenecek. Cezayir ve Sudan'da olanları hatırlayın. 'Diktatörlükte son 15 dakikaya kadar her şey yolundadır' sözünü hatırda tutmalı. Sisi'nin her şeyin iyi gittiği görüntüsü verebilir ancak her şey bir anda çökebilir." ifadelerini kullandı.

"Erdoğan'ın tutumunu tebrik ediyorum"

Arap halklarının Mursi'nin vefatından üzüntü duyduğunu ifade eden Merzuki, Mursi'nin ölümüne ciddi tepkiler veren Türkiye, Tunus ve Katar'ın milli bağımsızlık iradesini ortaya koyan ülkeler olduğunu belirterek, "(Mursi'nin vefatına ilişkin) Cumhurbaşkanı (Recep Tayyip) Erdoğan'ın tutumunu tebrik ediyorum. Erdoğan bir devlet başkanının nasıl olması gerektiğini gösterdi." diye konuştu.

Merzuki, Mursi'nin vefatına ilişkin soruşturma başlatılması gerektiğini vurgulayarak, "Mursi'nin vefatından sorumlu olanların işkenceyle cinayetten hukuk önünde hesap vermesi gerekiyor." dedi.

Arap dünyasının bir değişimden geçtiğini ifade eden Merzuki, yeni gelen genç neslin yolsuzluğu ve özgürlüklerin kısıtlanmasını kabul etmediğini söyledi.

Merzuki, İsrail ve bazı Batılı güçlerin Arap ülkelerinin gelişmesini istemediğini vurguladı.

Arap baharının bitmediğini, ikinci dalganın Cezayir ve Sudan'da yaşandığını ve üçüncü dalganın da Mısır'da meydana gelebileceğini belirten Merzuki, Arap ülkelerinde eski siyasi sistemler yerine yeni demokratik sistemler inşa edilene kadar Arap baharı dalgalarının devam edeceğini anlattı.

Merzuki, bu ülkelerde istikrarın halkını dinleyen, demokrasiden ve milli bağımsızlıktan yana olan yeni liderlerin gelmesiyle sağlanacağını ve kendisinin bunun için çalıştığını belirtti.

Mısır'da halkın üzerindeki baskının arttığını söyleyen Merzuki, "volkanın bir gün patlayacağını düşündüğünü" aktardı.

"Küstah bir tutum içerisindeler"

Merzuki, bazı ülke ve uluslararası kuruluşların Mursi'nin vefatının ardından tepkilerini gösterdiğini hatırlatarak şunları söyledi:

"Bazı Batılı ülkeler tamamen küstah bir tutum içerisindeler. Onlara göre demokrasi ve insan hakları başkaları için değil sadece kendileri için. İnsan haklarını yoğun şekilde ihlal eden Suudi Arabistan ve Sisi'ye karşı tutumları nedeniyle bu ülkeler güvenilirliğini yitirdi. Bu ülkelerin demokrasi ve insan haklarından bahsetmeye hakları yok. Onlar, özgürlük ve insan hakları değil, silah satmak ve kendi çıkarlarına hizmet eden diktatörleri desteklemek mantığıyla hareket ediyorlar."

Mursi'yle Birleşmiş Milletler'de (BM) düzenlenen birkaç zirvede ve 2013'de Mısır'a düzenlediği resmi ziyaret sırasında görüştüğünü ifade eden Merzuki, "Mursi çok açık görüşlü birisi. Mursi'yi gücü ve iktidarı tamamen eline almak isteyen biri olarak gösteriliyordu ancak bu yalan. Mursi de bunu yalanlamıştı. (Mursi) Çok mütevazi birisi. Bu nedenle (Mursi'nin) vefatı nedeniyle acı çektim." diye konuştu.

"Kaşıkçı cinayeti cezasız kalmamalı"

BM'nin Kaşıkçı cinayeti raporuna değinen Merzuki, Cemal Kaşıkçı'yla birkaç sene önce İstanbul'da görüştüğünü söyledi.

Kaşıkçı'nın vahşice öldürülmesinin çok tehlikeli bir durum olduğunu belirten Merzuki, "Bu cinayet cezasız kalmamalı çünkü cinayetler cezası kaldığından başkalarına cesaret veriyor. BM'nin bu tutumunu tebrik ediyorum." dedi.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER