Siyaset

'Müftü lafını duyar duymaz kasıt aramak kör bir siyasal yaklaşım'

AK Parti Grup Başkanvekili Bostancı, müftülere nikah kıyma yetkisi vermeyi öngören tasarıyla ilgili, ''Müftü' lafını duyar duymaz kasıt aramayı kör bir siyasal yaklaşım olarak değerlendiriyorum." dedi. - Anadolu Ajansı

'Müftü lafını duyar duymaz kasıt aramak kör bir siyasal yaklaşım'
28-07-2017 20:17

TBMM-İsmail Çimen

AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, müftülere nikah kıyma yetkisi vermeyi de öngören Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı hakkındaki tartışmalar dolayısıyla AA muhabirine değerlendirmede bulundu.

Bostancı, tasarının komisyonlarda müzakere edilmesinin ardından Meclis Genel Kuruluna geleceğini, tüm boyutlarıyla tartışıldıktan sonra da karar altına alınacağını söyledi.

Konuya politik angajmanlarla yaklaşmak yerine Türkiye sosyolojisi dikkate alınarak meselenin değerlendirilmesinin herkes için doğru olacağını vurgulayan Bostancı, "Lüzumsuz korkular üreterek gerçeklikle karşılığı olmayan endişelere yaslanarak buradan bir politik motivasyon sağlama çabaları anlamsızdır. Önemli olan insanların ihtiyaçları ve getirilen düzenleme bu ihtiyaçları karşılıyor mu, bununla ilgili problemler doğurabilir mi? Makul, rasyonel analizler memlekete katkı yapar. Diğer türlüsü, yani politik motivasyonun öne çıktığı değerlendirmeler ilgili parti ve kurumlara da katkı yapmaz." dedi.

Bostancı, Türkiye'deki nikah meselesine bakıldığında iki nikahın görüldüğünü, bunlardan ilkinin sivil alanda talep doğrultusunda dini nikah kıyılması diğerinin ise resmi nikah olduğunu belirtti.

Burada asli, belirleyici olanın, hukuki sonuç doğuranın resmi nikah olduğunu, bunu da herkesin bildiğini anlatan Bostancı, resmi nikah olmaksızın yapılan dini nikahın hukuki sonuçlar doğurmayacağına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Hukuki sonuç denildiğinde arkasında devlet otoritesinin müeyyide gücünün olduğu bir yapıdan bahsediyoruz. Getirilen yasa tasarısı, kamu otoritesinin resmi nikah işlemine ilişkin olarak belediyelerin yanı sıra müftülere de nikah kıyma yetkisinin verilmesinden ibarettir. Dileyen belediyede, dileyen müftülükte nikah kıyar. Bu toplumsal talep istikametinde kolaylaştırıcı bir işlemdir. Bu kişinin kendi tercihine dair bir durumdur. Devletin burada 'şu kişiye giderek nikahı kıydıracaksınız' şeklinde bir yaklaşımı olamaz. Devletin buradaki tavrı aile biriminin teşekkülü bakımından resmi nikahı tekemmül edici bir işlem olarak görmesidir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti de böyle yürür. 'Müftü' lafını duyar duymaz altından birtakım kasıtlar aramayı lüzumsuz, gereksiz ve esasen toplumsal talepler bakımından da gerekli çabayı göstermeyen kör bir siyasal yaklaşım olarak değerlendiriyorum."

Herkesin dini nikah kıyma durumunda olmadığını, bu işlemin devletle ilgili değil, sivil alanla ilgili bir işlem olduğunu hatırlatan Bostancı, insanların dini nikahını sivil alanlarda şu ya da bu şekilde kıydırdığını ya da hiç kıydırmadığını söyledi.

Bu durumun kişilerin kendi inisiyatiflerine kaldığını anlatan Bostancı, "Müftünün nikah kıyması, kamu otoritesi tarafından hukuki müeyyideyle tahkim edilmiş bir nikah aktidir, tıpkı belediyelerin yaptığı gibi. Bu bakımdan sosyolojik olarak zikredilen 'Çocuk gelinlerin önünü açacak, küçük yaşta evliliğin önünü açacak' tarzındaki değerlendirmelere prim verecek, önünü açacak bir işlem değildir." diye konuştu.

Bostancı, AK Parti iktidarının 15 yıldır resmi nikahı önceleyen, aile kurumunun temelini resmi nikah olarak gören ve kadının hukukunu güçlendiren düzenlemeler yapma tavrı içerisinde olduğunu dile getirdi.

AK Parti'nin nerede durduğunu yapılan düzenlemeleri somut şekilde görmek gerektiğinin altını çizen Bostancı, "Yapılan düzenlemeleri görme, kafandaki mühimlerle gölge boksu yap. Bu da doğru değil. Tasarıyla sadece, müftülere de nikah kıyma imkanı veriliyor. Tıpkı belediye başkanları gibi müftüler de nikah kıyabilecek. Toplumsal talep varsa müftüler nikah kıyarlar bu nikah da hukuki sonuç doğurur. Toplumsal talep yoksa zaten biz anlamsız bir iş yapıyoruz demektir. Toplumsal talep öngörülerek bu kanun getiriliyor. O nedenle yapılan işi devletin kamu otoritesinin, arkasında müeyyidesinin olduğu bir hukuki işlem olarak değerlendirmek, bu çerçevede görmek en doğrusudur." ifadelerini kullandı.

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER