Genel

Müebbetle cezalandırılan darbeciden 'darbe' tehdidi

FETÖ'nün darbe girişimi davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan eski teğmen Fatih Mandacı'nın, mahkeme heyetini tehdit ettiği ortaya çıktı.

Müebbetle cezalandırılan darbeciden 'darbe' tehdidi
04-02-2019 16:02

İSTANBUL (AA) - ENES CAN - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ), 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında 4. Kara Havacılık Alay Komutanlığından helikopterlerle hareket ederek, İstanbul çevresinde kalkışmaya katılan ve bir kısmı daha sonra Yunanistan'a kaçan subayların da aralarında bulunduğu 19 eski havacı askerin yargılandığı davada, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan eski teğmen Fatih Mandacı'nın, mahkeme heyetini tehdit ettiği ortaya çıktı.

İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesince cuma günü karara bağlanan davanın duruşma tutanağına göre, son sözleri sorulan sanıklardan bazıları haklarındaki suçlamaları kabul etmeyerek, beraat talep etti.

"Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan eski teğmen sanık Fatih Mandacı ise son sözleriyle darbe imasında bulundu.

Mandacı'nın, "Mahkemenizden hiçbir beklentim yoktur. Merhamet de beklemiyorum. Anlamak isteyenler, anlamak istediklerini isterler, anlamak istemeyenler ağzımızla kuş tutsak da bir anlam ifade etmez. 32 aydır tutukluyum, ancak bundan gocunmuyorum. Ne ceza verirseniz verin, tamamını ceza evinde geçirmeyeceğimizi ve en yakın zamanda görevimizin başında olacağımızı biliyorum.'' diyerek, mahkeme heyetini tehdit etti.

Aynı suçtan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılan diğer darbeci sanık eski yarbay Talip Güler de, son sözlerinde ''Üzerime atılı suçlamayı kabul etmem. Beraatime karar verilsin. Gerekirse son sözümü ilerleyen tarihte söyleyeceğim.'' dedi.

Karardan

Mahkeme heyeti, sanıklar Fatih Mandacı, Talip Güler ve eski üsteğmen Salih Kukudasoğlu'nu "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırmıştı.

Mahkeme, sanıklardan eski astsubay Rifat Çelik, eski teğmen Halil Can Akbaş ve eski astsubay Mehmet Güngör'e ise aynı suçtan ayrı ayrı müebbet hapis cezası vermişti. Sanıklardan Mahmut Küçüközer'in, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptıran heyet, sanığın hakkındaki diğer tüm suçlardan beraatine hükmetmişti.

Sanık eski teğmen Hüseyin Pehlivan'ı "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandıran heyet, sanığın atılı suçu yardım eden sıfatıyla işlediği gerekçesiyle bu cezayı önce 17 yıla düşürdü, geleceği üzerindeki olası etkilerini takdiri indirim nedeni kabul ederek, 14 yıl 2 ay hapis cezası vermişti.

Sanık eski üsteğmen Osman Gider'e de "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası veren mahkeme heyeti, sanığa, üzerine atılı suçu yardım eden sıfatıyla işlediği ve geleceği üzerindeki olası etkilerini takdiri indirim nedeni kabul ederek, cezayı 15 yıl 10 aya düşürmüştü.

Heyet, sanıklar Osman Gider, Talip Güler, Salih Kukudasoğlu, Halil Can Akbaş, Rifat Çelik, Fatih Mandacı, Hüseyin Pehlivan, Mehmet Güngör'ün tutukluluk hallerinin de devamına hükmetmişti.

Yunanistan'a kaçanların dosyası ayrıldı

Mahkeme heyeti, darbe girişiminin ardından Yunanistan'a kaçan firari sanıklar eski binbaşılar Ahmet Güzel ve Gençay Böyük, eski yüzbaşılar Abdullah Yetik, Ferudun Çoban, Süleyman Özkaynakçı ve Uğur Uçan, eski astsubaylar Bilal Karagül ve Mesut Fırat hakkındaki yakalama kararının infazının beklenmesine ve haklarındaki dosyanın ayrılmasını kararlaştırmıştı.

Heyet, sanıklardan Ferit Gök ve İsmail Yılmaz hakkında isnat edilen tüm suçları işlediğini gösterir, her türlü şüpheden uzak, mahkumiyetine yeterli, inandırıcı ve kesin delil elde edilemediğinden, "şüpheden sanık yararlanır" ilkesi gözetilerek ayrı ayrı beraatlerine hükmederek, haklarındaki adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına karar vermişti.

Darbe imasında bulunan eski teğmenin eylemleri

Davanın iddianamesinde pilot eski teğmen sanık Fatih Mandacı'nın darbe girişiminin gerçekleştiği 15 Temmuz 2016'da görevli olmadığı halde firari sanık Abdullah Yetik'in (Yunanistan'a kaçan) çağırması üzerine 4'üncü Kara Havacılık Alayına geldiği, görevlendirmeler sonrasında 1 1 0 7 0 kuyruk nolu UH-1 marka helikopter ile uçuşa katıldığı belirtilmişti.

İddianamede, 4'üncü Kara Havacılık Alayında görevli olmayan şüpheli Uğur Uçan'ın 1. pilot olarak görev yaptığı helikopterde, Mandacı'nın 2. pilot olarak uçuşa katıldığı ifade edilerek, helikopterin Yeşilköy Askeri Havalimanı apronuna iniş yaptığı ve darbe girişimi kapsamında yapılacak görevlendirmelere göre apronda hazır olarak bekletildiği kaydedilmişti.

Emniyet güçlerinin Yeşilköy Askeri Havalimanı apronuna müdahalesi sonrasında, kalkışmaya iştirak eden diğer helikopterlerle 66. Mekanize Tugay Komutanlığına gittikleri anlatılan iddianamede, çatışma çıkması üzerine darbe kalkışmasına iştirak eden diğer 11 sanık (Yunanistan'a firar eden ekip) ile birlikte 1 1 3 0 8 kuyruk numaralı helikoptere bindiği ve helikopterin havalanarak Şile'deki bir ormanlık alana indiği anlatılmıştı.

Bu bölgede birkaç saat değerlendirme yaptıktan sonra 16 Temmuz 2016 günü öğlen saatlerine doğru diğer 8 sanığın, aralarında Fatih Mandacı'nın da bulunduğu 3 sanığı bırakarak 1 1 3 0 8 kuyruk numaralı Sikorsky Marka helikopter ile Yunanistan'a firar ettikleri belirtilmişti.

İddianamede, 66. Mekanize Tugay Komutanlığına 16 Temmuz 2016 günü saat 05.30 sıralarında emniyet güçlerinin müdahalede bulunduğuna, bu durumu fark eden, darbe kalkışmasına iştirak eden ve 4'üncü Kara Havacılık Alayı personeli olan 12 şüphelinin merdivenlerden aşağıya indiğine, sanıklar Ahmet Güzel, Abdullah Yetik, Gençay Böyük, Süleyman Özkaynakçı ve Fatih Mandacı'nın elinde silah olduğuna dair görüntülere yer verilmişti.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER