MAPUTO - TUFAN AKTAŞ
Mozambikli sosyolog Doç. Dr. Jose Castiano, Portekiz sömürgeciliğinden çıktıklarında ülkede halkın yüzde 90'ının okuma yazma bilmediğini belirterek, şu anda da sömürgeciliğin etkisiyle çocukların okullarda Portekizce öğrenip yerel dillerini konuşamadıklarına işaret etti.
Başkent Maputo'daki Pedagogica Üniversitesinde görevli Castiano, ülkenin sömürge tarihine ve sömürgeciliğin etkilerine dair AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Sembolik olarak bakıldığında sömürgecilerin Mozambik'e ilk gelişinin 1498'de Vasco da Gama tarafından gerçekleştirildiğini ifade eden Castiano, "Bu sembolik bir tarih çünkü o tarihlerde Portekiz yoksul bir ülkeydi ve İngiltere'nin yarı kolonisi durumundaydı." dedi.
Portekizlilerin Mozambik'i bütünüyle kolonileştirmesinin 400 yıl sürdüğünü vurgulayan Castiano, 1885'teki Berlin Konferansı'nda Mozambik'in tam olarak işgal edilmesi kararı alındığını söyledi.
"En büyük etki dil üzerinde oldu"
Castiano, "FRELIMO direnişe başladığında bu mücadelenin en tepesinde olduğunun farkındaydı. Ancak Portekiz sömürgeciliğine karşı silahlanması iki yılını aldı." değerlendirmesinde bulundu.
Direnişin 1975'te sona erdiğini hatırlatan Castiano, sömürgecilerin ülkede bıraktıkları derin izlerin bugün de görülebildiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eğer kültürü dil olarak yahut kendi kimliğini tanımlama olarak adetler, alışkanlıklar olarak görürsek bu etkinin boyutunu çok kolay görebiliriz. 500 yıldan bahsediyoruz. Ülkedeki herhangi bir üniversiteye gidildiğinde tüm müfredatın Avrupa yönelimli olduğu görülebilir."
Sömürgecilerin en büyük etkisinin dil üzerinde olduğuna dikkati çeken Castiano, ülkede normalde günlük hayatta 40 farklı dil ve lehçe kullanılmasına rağmen resmi dilin Portekizce olduğunu anımsattı.
Castiano, "Ülkemizin resmi dili Portekizce. Mozambik'te çocuklarımız yerel dillerini konuşamıyor. Okula gittiklerinde Portekizce öğreniyorlar ve kendi köklerini öğrenemiyorlar." dedi.
Sömürgeciliğin izleri silinemedi
Castiano, Portekizlilerin yerli halka bakışını ise şu sözlerle anlattı:
"Sömürgeciler bizi medenileşmemiş olarak görüyorlardı. Bizim tek bir Tanrı'mız ve tek bir dinimiz yoktu. Onlar bizim için birincisi 'Bu insanlara nasıl ibadet edeceklerini öğretmek zorundayız', ikincisi de 'Bu insanlar zihinsel olarak kendi kendilerini yönetecek yeterli kapasiteye sahip değiller. Bir devlet kuramaz, bir hükümet inşa edemezler. İlkeller.' diyorlardı. Tabii tüm bunlar kolonyal antropoloji tarafından da destekleniyordu."
Tren hatlarını bile kaynaklara göre yaptılar
Castiano, sömürgecilerin, ülkenin tüm kaynaklarını özgürce kullandığını belirterek, "Buradan çaldıklarına gelince her şeyi aldılar. Ülke onların olduğu için iş gücü de dahil istedikleri her şeyi almakta özgürdüler. Yerlilerin kendi topraklarına erişimi yoktu." dedi.
Sömürge şirketlerine satılan topraklarda üretilen hindistan cevizi ve pamuğun sömürgeci ülkelere götürüldüğünü söyleyen Castiano, işlenen ürünlerin tüm dünyaya satıldığını bildirdi.
Castiano, sömürgecilerin ülkedeki tüm yapılanmalarını kaynakların kullanımına göre şekillendirdiklerini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Eğer Mozambik'teki tren hattına bakarsanız bunun kuzey ile güneyi birleştirmediğini görürsünüz. Bunlar malların bir ülkeden diğer ülkelere taşınması için komşu ülkelerle bağlantılıydı. Tüm kaynakları buradan alıp Mozambik yoluyla diğer ülkelere ulaştırıyorlardı."
"Giderken bütün varlıklarını götürdüler"
Castiano, Portekiz rejiminin bağımsızlığın ardından ülkeden giderken her şeyi de beraberlerinde götürdüğüne işaret ederek, şöyle konuştu:
"Portekiz rejimi giderken her şeyi aldı. Giderken bütün varlıklarını, paralarını da götürdüler. Bizim kaynaklarımızla zenginleştiler ama her şeyi götürdüler. Hiçbirinden aldıkları altınları geri vermeleri istenmedi. Gittiklerinde bankalarımız bomboştu, hiçbir rezervimiz kalmamıştı. Ülkeyi terk ettiklerinde halkın yüzde 90'ı okuma yazma bilmiyordu. Hiç kimse o sıralarda okula gidemedi."
dikGAZETE.com