İSTANBUL
"Moody's'in not kararını kurum olarak rasyonellikten uzak subjektif bir karar olarak değerlendiriyoruz. Zira aynı kurum geçtiğimiz hafta, darbe girişimi sonrasında Türk ekonomisindeki ivme kaybının hızla toparlandığı yönünde bir açıklamada bulunmuştu. Bu açıklamanın üzerinden birkaç gün geçmeden Türkiye ile ilgili olumsuz not kararı piyasalarda ilk etapta bir şok etkisi yaratsa da önümüzdeki günlerde bu dalga boyunun düşeceğini düşünüyoruz.
Küresel fonlar açısından kredi derecelendirme kuruluşlarının not açıklamaları bir pusula görevi niteliğinde. İlk kaygı da bundan dolayı ortaya çıkıyor. 3 büyük kredi kuruluşunun 2'sinin Türkiye'yi yatırım yapılamaz seviyede tutması, büyük küresel fonların Türk tahvillerine olan talebinin azalmasına yol açabilir. Bu TL varlıkları üzerinde baskı yaratabilir."
Çekçen, bu hafta yurt dışına bakıldığında belli başlı ABD Merkez Bankası (Fed) üyelerinin açıklamaları ile ABD tarafında Tüketici Güven Endeksi, 2. Çeyrek Büyüme verisi ve Kişisel Tüketim Giderleri Fiyat Endeksi (PCE Enflasyon) gibi önemli verilerin takip edileceğini belirtti.
"Fed'in aralık ayında faiz artırım ihtimalinin ne kadar kuvvetli olabileceğini bu verilere bağlı olarak görebiliriz" diyen Çekçen, aynı zamanda 26-28 Eylül tarihleri arasında Cezayir'de gerçekleşecek Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) toplantısından çıkacak kararların önemli olacağını ifade etti. Son gelişmelere bakıldığında OPEC'in üretimi dondurma yönünde bir karara imza atmasının beklenmediğini kaydeden Çekçen, ancak Suudi Arabistan ve İran'ın tutumlarının ve açıklamalarının petrol tarafında sert hareketlere sebep olabileceğine dikkati çekti.
Destek Yatırım Menkul Değerler Araştırma Müdür Yardımcısı Adnan Çekçen, kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in cuma günü Türkiye'nin kredi notunu revize etmesi sonrası TL varlıklarının yeni haftaya satışla başladığını bildirdi.
3,0000 kritik direncini test eden Dolar/TL'nin tekrardan 2,98'li seviyelere kadar gevşediğini dile getiren Çekçen, şunları kaydetti:"Moody's'in not kararını kurum olarak rasyonellikten uzak subjektif bir karar olarak değerlendiriyoruz. Zira aynı kurum geçtiğimiz hafta, darbe girişimi sonrasında Türk ekonomisindeki ivme kaybının hızla toparlandığı yönünde bir açıklamada bulunmuştu. Bu açıklamanın üzerinden birkaç gün geçmeden Türkiye ile ilgili olumsuz not kararı piyasalarda ilk etapta bir şok etkisi yaratsa da önümüzdeki günlerde bu dalga boyunun düşeceğini düşünüyoruz.
Küresel fonlar açısından kredi derecelendirme kuruluşlarının not açıklamaları bir pusula görevi niteliğinde. İlk kaygı da bundan dolayı ortaya çıkıyor. 3 büyük kredi kuruluşunun 2'sinin Türkiye'yi yatırım yapılamaz seviyede tutması, büyük küresel fonların Türk tahvillerine olan talebinin azalmasına yol açabilir. Bu TL varlıkları üzerinde baskı yaratabilir."
Çekçen, bu hafta yurt dışına bakıldığında belli başlı ABD Merkez Bankası (Fed) üyelerinin açıklamaları ile ABD tarafında Tüketici Güven Endeksi, 2. Çeyrek Büyüme verisi ve Kişisel Tüketim Giderleri Fiyat Endeksi (PCE Enflasyon) gibi önemli verilerin takip edileceğini belirtti.
"Fed'in aralık ayında faiz artırım ihtimalinin ne kadar kuvvetli olabileceğini bu verilere bağlı olarak görebiliriz" diyen Çekçen, aynı zamanda 26-28 Eylül tarihleri arasında Cezayir'de gerçekleşecek Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) toplantısından çıkacak kararların önemli olacağını ifade etti. Son gelişmelere bakıldığında OPEC'in üretimi dondurma yönünde bir karara imza atmasının beklenmediğini kaydeden Çekçen, ancak Suudi Arabistan ve İran'ın tutumlarının ve açıklamalarının petrol tarafında sert hareketlere sebep olabileceğine dikkati çekti.