Çevre-Hayat

Mobilya atölyesinde viyolle yalıttığı ses stüdyosunda müzikle uğraşıyor

Çekmeköy'de yaşayan ve 42 yıldır mobilyacılık yapan Özgün Kirpitci, çocukluğundan beri hobisi olan müziğe vakit ayırmak için atölyesinde kurduğu ve viyolle yalıttığı ses stüdyosunda arkadaşlarıyla birlikte müzikli organizasyonlara hazırlanıyor.

Mobilya atölyesinde viyolle yalıttığı ses stüdyosunda müzikle uğraşıyor
15-10-2024 11:52
İstanbul

İlkokula giderken çırak olarak mobilyacılığa başlayan 51 yaşındaki Kirpitci, meslek lisesinde bunun üzerine eğitim aldıktan sonra profesyonel olarak mesleğe adım attı.

Bir süre farklı atölyelerde çalıştıktan sonra 1997'de Çekmeköy'de kendi atölyesini kuran Özgün Kirpitci ustanın yıllardır ekmeğini kazandığı atölyesinin bir kapısı da eğlenceli bir dünyaya açılıyor.

Mobilya ustası Kirpitci, öğrencilik döneminde harçlığını çıkarmak için hobi olarak başladığı müzikle ilgili çalışmalarını sürdürmek için atölyesinin bir köşesine ses stüdyosu kurdu.

Stüdyonun yapımında, ses yalıtımını sağlamak için biriktirdiği viyolleri kullanan Kirpitci, mobilya yapımından arta kalan atık malzemeleri de değerlendirerek geri dönüşümle stüdyosunu oluşturdu.

Özgün usta, "Ozay Sound Music Organization Center" adını verdiği stüdyoda, profesyonel olarak bu işle uğraşan arkadaşlarıyla birlikte müzikli organizasyonlara hazırlanıyor.

Akustik bağlamada Rahmi Aydın, klavyede Sinan Keleş, ritimde Abdullah Ökten'ten oluşan müzik grubunda tonmaysterlik yapan, zaman zaman bağlama çalarak da ekibin bir parçası olan Kirpitci, çağırıldıkları düğün, nişan, kına ve festivallerde saz ekibiyle sahne alıyor.

"Mobilya konusunda yapamayacağım bir şey yoktur"

Mobilyacılığa ve müziğe başlama hikayesini AA muhabirine anlatan Özgün Kirpitci, çok küçük yaşlardan beri mobilyacılıkla ilgilendiğini, severek yaptığı işini 42 yıldır sürdürdüğünü kaydetti.

Sipariş üzerine mutfak dolabı, kapı, ray dolap, televizyon ünitesi gibi çalışmalar yaptığı aktaran Kirpitci, "Müşterim resmini gösterdikten, modelini beğendikten sonra bana sadece resim, bir de gidip aldığımda ölçü lazım, gerisi bende. Projeyi çıkartır ölçülendiririm, uygularım. Mobilya konusunda yapamayacağım bir şey yoktur diye düşünüyorum." dedi.

Kirpitci, mobilya üretimi konusunda çok titiz olduğunu belirterek, "İyi malzeme alıp, iyi malzeme kullanıyorum. Müşterimi memnun etmeye çalışıyorum. Yani çok para peşinde değilim. Müşterim memnun olsun, bana dönsün bir dua etsin ama tabii bu arada ekmeğimi de çıkartayım, bana yeter. Başka bir şey istemiyorum." ifadelerini kullandı.

Bulduğu kırık bağlamayı tamir ettikten sonra çalmaya başladı

Ordu'da bir mobilya atölyesinde çalışırken müzikle yolunun kesişme hikayesini anlatan Kirpitci, "Kırık bir bağlama buldum. Onu tamir ettim. Ufak tefek çalmaya başladık. Ondan sonra lise hayatına devam ettik. Lise hayatında elimizde bir saz, düğünlere, kınalara giderdik. Harçlığımızı çıkartırdık. Bu bende bir hobi oldu." diye konuştu.

Bu süreçte bu tür müzikli organizasyonlara gitmek için ses cihazları satın aldığını dile getiren Kirpitci, şu anda 7-8 bin kişiye ses sağlayabilecek ses sistemi kurabildiğini, tonmayster​​​​​​​lik yaptığını belirtti.

Stüdyosunun yapımında atık malzemeler ve ses yalıtımı için viyol kullandı

Mobilya ustası Kirpitci, atölyesinde kurduğu ses stüdyosuna ilişkin, "Zaten benim hayalimdeydi hani bir çalışma odası gibi. Burayı da geri dönüşüm olarak düşünelim. Tek kuruş masraf etmedim. Atölyede yaptığımız işlerden artanlardan, şuradan buradan toparladık, burayı kurduk. Ses için de süngere para vermedik, yumurta kartonlarını biriktirdim sabırla. En az 3 yıl biriktirmişimdir. Sonra burayı kurduk, düzelttik." bilgisini verdi.

Stüdyoyu 1,5-2 yıl önce kurduğunu kaydeden Kirpitci, şöyle devam etti:

"Daha önceleri burada çok kalabalık çalışıyorduk. 16-17 kişi çalışıyorduk. Zamanımız olmuyordu. Atölyenin büyük olması gerekiyordu. Şimdi kendim bir yardımcıyla beraber çalışıyorum. Fazla kişi çalışmadığı için bu alan arttı. Boyahanem vardı burada. Boyahaneyi böldük. Bir kısmını böyle bir oda yaptık. Güzel de oldu. Zararlı şeyler yapmaktansa boş zamanlarda müzikle takılıyoruz. Müzisyenler grubumuz var. Geliyorlar burada çalışıyorlar. Onlar tabii profesyoneller, beni çalıştırıyorlar. Müzik konusunda pek öyle ahım şahım bir sanatım yok. Ama bir ses kurulacaksa kurarım. En iyice ayrıntısına kadar işimi gereğince yaparım."

Kirpitci, müzik grubuyla birlikte stüdyoda festival, düğün, kına gibi etkinliklerin öncesinde çalışma yaptıklarını, organizasyonlarda çalacakları müziklerin kayıtlarını aldıklarını anlattı.

"Müzikle uğraştığınız zaman kafanızdaki stres sıkıntılar gider"

Müziğin ruhuna iyi geldiğini ifade eden Kirpitci, "Müzikle uğraştığınız zaman kafanızdaki stres sıkıntılar gider. Müzikle uğraşan adamdan hiç kimseye zarar gelmez." dedi.

Özgün Kirpitci, atölyeye gelen müşterilerinin stüdyoyu gördüklerinde şaşırdıklarını aktararak, "Stüdyoyu gördükleri zaman çoğu müşterim 'Müzikle uğraşan insandan kimseye zarar gelmez.' deyip daha çok güvenleri artıyor. Tabii bu bizim için bir fırsat değildir, herkes işini doğru yapacak. Ustalara da şunu söylüyorum; herkes işini güzel yapsın, kaliteli malzeme kullansın. Bakın kabiliyetsizlik bir kusur değildir. Karaktersizlik bir kusurdur." diye konuştu.

Herkesin bir hobiyle ilgilenmesi gerektiğini ifade eden Kirpitci, "Bunun müzik olması şart değil, başka bir uğraşları olmalı. Boş zamanlarında müzikle uğraşır başka bir şeyle uğraşır ama bir sanat, zanaat yapsınlar. Kendilerine zarar vermeden zaman geçirecekleri, meslek sahibi yapacak bir hobileri olsun. Hayatları değişir, hayatlarında ayrı bir şey olur." tavsiyelerinde bulundu.

Kirpitci, bağlama çalmak isteyenlerde heves, kabiliyet ve kulak olması gerektiğini belirterek, profesyonel çalmak için kursa da gidilebileceğini, isteyen kişinin azimle her şeyi yapabileceğini sözlerine ekledi.


Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER