İstanbul
Mediha Aral ile İsmail Aral çiftinin üç çocuğundan biri olan usta karikatürist, 1936'da İstanbul Silivri'de dünyaya geldi. Babasını 9 yaşında kaybeden Aral, annesi ve kardeşleriyle anneannesinin Üsküdar’daki evine yerleşti.
Oğuz Aral, Davutpaşa Lisesinin ardından gittiği İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nin 3. sınıfından ayrıldı.
Döneme damga vurmuş Akbaba, Marko Paşa, Dolmuş adlı dergi ve gazetelerde 1950'den itibaren karikatürlerini okuyucuyla buluşturan Aral, 17 yaşındayken Akbaba'da profesyonel olarak çalışmaya başladı.
Gırgır dergisinde önemli isimler yetiştirdi
Usta çizer, 1972'de kardeşi Tekin Aral ile kurduğu mizah dergisi Gırgır'ı yönetmeye başladı. Gırgır dergisinde Hasan Kaçan, Latif Demirci, Mehmet Çağçağ, Metin Üstündağ ve Gani Müjde'nin de aralarında olduğu ünlü karikatüristler ve yazarlar yetişti.
Dergi, zaman zaman 1 milyona ulaşan haftalık tirajıyla çok satan mizah dergileri arasında yer aldı. Muhalif tavrıyla da bilinen Gırgır, 12 Eylül döneminde kapatılan ilk yayın organlarından biri oldu ve aynı dönemde birçok kez soruşturmaya uğradı.
Karikatürist Aral’ın Gırgır'da 1973'te çizmeye başladığı Avanak Avni’nin maceraları Türkiye sınırlarını aşıp Güney Afrika'daki ırkçı olaylara karşı, Meksika'da ise ABD karşıtı grupların sembolü oldu. Bir karikatüründe Avanak Avni’ye konuk olan Aral, Avni’den bir taş da kendisi yemişti.
Aral, kariyeri boyunca Avanak Avni’nin yanında Hayk Mammer, Köstebek Hüsnü, Utanmaz Adam ve Vites Mahmut gibi unutulmaz tiplemelere de imza attı.
Gırgır'ın, 1989'un kasım ayında el değiştirmesi üzerine, çizerlerle birlikte dergiden ayrılan Aral, ünlü karakterinden ismini alan "Avni" dergisini yayımlamaya başladı. Aral, Avni'yi 1996’ya kadar çıkarmayı sürdürdü.
Başarılı çizer, Avanak Avni’nin yanında Hayk Mammer, Köstebek Hüsnü, Utanmaz Adam ve Vites Mahmut gibi tiplemeleriyle de karikatür dünyasının unutulmazları arasına girdi.
Tiyatro sevdasından da vazgeçmedi
Oğuz Aral, tiyatroya ilgisi dolayısıyla 1958'de pandomim tiyatrosu kurdu ve Anadolu'nun çeşitli yerlerinde pandomim gösterileri sergiledi.
Tekin Aral, Ferruh Doğan ve Oğuz Aral'ın 1964'te kurduğu "Canlı Karikatür" adlı stüdyoda 1966'da "Koca Yusuf", 1967'de "Direklerarası", 1968'de "Bu Şehri İstanbul", 1971'de "Ağustos Böceği ile Karınca" filmleri yapıldı.
50 kadar kısa filme imza atılan stüdyoda yapılan filmlerden en ünlüsü, 19. yüzyılın sonunda Türkiye, Fransa, Belçika ve Amerika’da güreşerek hayranlık uyandıran Koca Yusuf'un başarılarını işleyen, çizgi ve tiplemeleriyle başarı sağlayan "Koca Yusuf" filmi oldu.
Müşfik Kenter ile uzun yıllar süren bir dostluğa sahip olan Aral, 1981'de usta oyuncunun rol aldığı tek kişilik oyun “Bir Garip Orhan Veli”yi sahneye koydu.
Aral, Haldun Taner'in kaleme aldığı "Keşanlı Ali Destanı" oyununu 1994'te izleyiciyle buluşturdu. Müşfik Kenter'in oynadığı, Aral'ın kaleme alıp yönettiği ve dekor tasarımını üstlendiği “Huysuz İhtiyar” oyunu ise 2001'de ilk gösterimini yaptı.
Halit Kıvanç: “Oğuz Aral beni ben yapan isimlerdendir”
Gazeteci Halit Kıvanç, 2013'te Beşiktaş Belediyesince düzenlenen “Ustalara Saygı Gecesi”nde sahneye çıkarak, “Sevgili Oğuz’a borcumu ödemek zorundayım. Beni ben yapan isimlerden birisidir.
Ondan çok fazla şey öğrendim. Sahnede izleyicilerin tepkilerine göre nasıl hareket etmem gerektiğini bana tane tane anlatırdı. Halit Kıvanç bugün varsa onun ilk öğretmeni, yönetmeni Oğuz Aral olduğu için var diyebilirim.” ifadelerini kullanmıştı.
Oğuz Aral, 26 Temmuz 2004'te tatil için gittiği Bodrum'da kalp krizi geçirerek 68 yaşında yaşama veda etti. Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verilen Aral'ın anısına 26 Temmuz 2005'te Cihangir Parkı'na heykeli dikildi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com