Dünya

Mısır ekonomisinin 3'üncü büyük döviz kaynağı: Süveyş Kanalı

Süveyş Kanalı, yılda sağladığı 4,5-5 milyar dolarlık girdisiyle, Mısır ekonomisinde 3’üncü büyük döviz kaynağı olarak kabul ediliyor.

Mısır ekonomisinin 3'üncü büyük döviz kaynağı: Süveyş Kanalı
17-11-2018 19:12

KAHİRE - AYDOĞAN KALABALIK

Süveyş Kanalı, Akdeniz ve Kızıldeniz’i birbirine bağlayan yapay bir su geçidi olarak biliniyor. Kanal, Avrupa ve Asya kıtaları arasında Afrika’nın güneyini dolaşmadan yük taşınması ve deniz ulaşımının sağlanması bakımından dünya denizciliğinin vazgeçilmezleri arasında. 1980 yılından itibaren kanalda çift yönlü geçiş sağlanabilmesi için bazı çalışmalar başlatıldı. Genişletme çalışmalarının en sonuncusunun açılışı 6 Ağustos 2015'te gerçekleştirildi.

Halihazırda Kanal'ın sadece bazı bölgelerinde çift yönlü geçişler yapılabiliyor. İlk inşa edildiğinde 164 kilometre uzunluğunda ve 8 metre derinliğinde olan Kanal, şu anda 193 kilometre uzunluğa, 24 metre derinliğe ve 205 metre genişliğe ulaştı.

Kanal'ın kenarında yer alan şehirlerde karşıdan karşıya feribotlarla geçişler sağlanıyor. Ayrıca, Ferdan ve Süveyş Kanalı köprüleri ile Şehit Ahmed Hamdi tüneli de Kanal güzergâhındaki yapılardan bazıları.

Büyük Murra, Küçük Murra ve Timsal göllerinden geçen Kanal'ın, kuzey tarafından girişi Said Limanı, güneyinden girişi ise Süveyş şehrindeki Tavfik Limanı. Günde ortalama 70 geminin geçtiği Kanal'da geçiş süresi 12-16 saat civarında.

Süveyş Kanalı'nın yapım süreci

Gemi geçişi ve deniz ticareti alanında çok önemli bir yere sahip olan Süveyş Kanalı'nın projelendirilmesi, işletilmesi ve nihayetinde millileştirilmesine giden süreçte yaşananları ise kronolojik olarak şöyle sıralayabiliriz:

Mısır toprakları üzerinden Akdeniz ve Kızıldeniz’i bir kanal ile birbirine bağlama fikri Napolyon Bonapart’ın 1798 yılında Mısır’ı ele geçirmesiyle gündeme geldi. Ancak o dönem bu proje hayata geçirilemedi. Yarım asır sonra Süveyş Kanalı projesi üzerine uzun süre çalışma yapan Fransız mühendis Ferdinand de Lesseps, Mısır Valisi Abbas Paşa’yı (1848-1854) proje konusunda ikna etmeye çalıştıysa da başaramadı.

Kanal fikrinde ısrarlı davranan Fransız mühendis Lesseps, Said Paşa’nın Mısır Valisi (1854-1863) olmasının ardından tekrar harekete geçerek, projesini yeni Vali Said Paşa’ya kabul ettirdi.

Said Paşa’nın Bab-ı Ali’den (Osmanlı Devletinde, en yüksek yönetim yeri) onay almasının ardından proje, bugünkü ifadeyle yap-işlet-devret modeliyle 99 yıllığına Lesseps başkanlığındaki Fransız şirketine verildi.

Nisan 1859'da başlayan ve 1869'da sona eren kanal, 17 Kasım 1869'da hizmete açıldı. Kanalın yapımında yaklaşık 1 milyon işçi çalıştı. On yıllık çalışma süresince iş kazaları, açlık, susuzluk ve zor çalışma şartları gibi farklı nedenlerden dolayı 120 bin civarında Mısırlı hayatını kaybetti.

1905 yılına gelindiğinde kanalı açan Fransız şirket, işletme süresini 50 yıl daha uzatmak istedi ancak Mısır yöneticileri bu talebi kabul etmedi.

Kanalın millileştirilmesi ve Mısır’a savaş

26 Temmuz 1956'da zamanın Mısır Cumhurbaşkanı Cemal Abdunnasır, Süveyş Kanalı'nı millileştirme kararı aldı.

Mısır yönetiminin söz konusu kararının ardından Fransa ve İngiltere, İsrail ile birlikte "Protocole de Sèvres" olarak isimlendirilen gizli bir anlaşma yaptı. Anlaşma Kanal’ın tekrar Mısır’dan alınması için siyasi ve askeri iş birliğini içeriyordu.

29 Ekim 1956’da İsrail "Süveyş Kanalı tehlikede olduğu" gerekçesiyle Sina Yarımadası’na kara kuvvetleriyle girerek, Kanal’a doğru ilerlemeye başladı. 30 Ekim’de Fransa ve İngiltere ortak bir bildiri yayımlayarak İsrail ve Mısır ordularının Kanal’ın 10 kilometre uzağına çekilmesini talep etti. Bildiride, aksi halde kanalın güvenliği için askeri müdahale yapılacağı duyuruldu.

Bu talebin kabulü; İsmailiyye ve Süveyş gibi Mısır şehirlerinin Fransa ve İngiltere tarafından işgalinin kabulü anlamına geliyordu dolayısıyla Abdunnasır yönetimi bu isteği reddetti.

Fransa ve İngiltere savaş uçakları, 31 Ekim’de Kahire ve İskenderiye’deki askeri bölgelere hava operasyonu düzenledi. Fransız ve İngiliz savaş uçakları, hava indirme operasyonu öncesinde Port Said’i havadan ve denizden bombaladı. Saldırılar sırasında, bir okul isabet aldı ve onlarca çocuk hayatını kaybetti.

Birleşmiş Milletler (BM) 2 Kasım’da ateşkes çağrısı yaptı. 3 Kasım’da Sovyetler Birliği de Fransa, İngiltere ve İsrail’i bu konuda uyardı. Fransa ve İngiltere 7 Kasım 1956'da ateşkesi kabul etmek zorunda kaldı.

Port Said’deki Süveyş Kanalı Kurumu binasına asılan İngiliz bayrağı 19 Aralık’ta indirildi. 22 Aralık’ta Fransız ve İngiliz askeri birlikleri Port Said’den çekilirken, 23 Aralık 1956’da Port Said ve Kanal’ın idaresi tekrar Mısır’a geçti.

Süveyş Kanalı’nın millileştirildiği tarih 23 Aralık 1956 olarak kayıtlara geçti. Bu sebeple, Port Said Valiliği 23 Aralık’ı "Zafer Bayramı" olarak ilan etti.

16 Mart 1957’de ise Kanal’ın güvenliğini bahane ederek Sina Yarımadası’nı işgal eden İsrail birlikleri bölgeden çekildi.

Cemal Abdunnasır bir konuşmasında, "Süveyş Kanalı'nı millileştirmeseydik, 2000 yılına kadar bize vermeyeceklerdi." şeklindeki ifadeleri kullanmıştı.

Kanal 8 sene deniz trafiğine kapalı tutuldu

1967 yılında patlak veren Arap-İsrail savaşının ardından, Kanal’ın doğusunun İsrail tarafından işgal edilmiş olması nedeniyle 8 yıl boyunca dünyanın bu önemli deniz yolu kullanılamadı.

6 Ekim 1973 (Yom Kippur) savaşında da Mısır ordularının kanalın doğusunu ele geçirmesinin ardından Haziran 1975’te dönemin Cumhurbaşkanı Enver Sedat, kanalı tekrar gemi trafiğine açtı.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER