Ä°STANBUL
İnsan Hakları ve Adalet Hareketi (İHAK), Mısır'da bulunan resmi adıyla Tora Cezaevi'nde yaşanan insan hakları ihlalleriyle ilgili hazırladığı raporu açıkladı.
Fatih Reşadiye Otel'de düzenlenen basın toplantısında raporu açıklayan İHAK Başkanı Cihat Gökdemir, Mısır'da 2013'te yaşanan darbe sonucunda özellikle siyasi muhaliflere yönelik kaçırılma, gizli alıkonulma, zorla kaybettirme, işkence ve infaz gibi insan hakları ihlallerinin sistematik bir hal aldığını söyledi.
Gökdemir, Mısır resmi kaynaklarına göre, 2016'da cezaevlerinde çoğu İhvan ve diğer muhalif siyasi gruplardan tutuklu insan sayısının 34 bin olduğunu belirterek, "Gerçek sayı ise 60 binin üzerindedir. Gösterilerin başladığı 2011'den bu yana haksız tutuklamalardaki hızlı artış, yeni cezaevi ihtiyacı doğurmuş, 2011'den itibaren 5 yıl içerisinde cezaevi sayısı 42'den 52'ye yükselmiştir." diye konuştu.
Askeri mahkemelerde 7 bin 500 sivil yargılamaSivil göstericilerin askeri mahkemelerde adil şartlar altında yargılanmadan mahkum edildiğini anlatan Gökdemir, şöyle devam etti:
"Mısır'da, askeri mahkemelerde 7 bin 500'ün üzerinde sivil yargılama gerçekleşmiştir. Çoğu zaman gıyabında ve avukatsız gerçekleşen yargılamalarda, adil yargılamanın en temel ilkelerine dahi uyulmadığı bilinmektedir. Mısır'da gözaltı merkezlerinde tutuklu kalmış çok sayıda tanığın ifadelerinden anlaşılacağı üzere, tutukluların ellerinin ve gözlerinin bağlanması, uzun süre hücrede bağlı olarak tutulma, tutukluların vücutlarına elektroşok uygulama, çıplak soyma, aç bırakma, dayak ve benzeri işkencelerin yapıldığı anlaşılmaktadır. Uzun süren işkence dönemlerinden sonra, tutukluların vücutlarındaki işkence izleri gidene kadar aileleriyle görüştürülmemektedir. Bu tür işkencelerden geçen kişilere işlemedikleri suçlar kabul ettirilmekte ve basın önünde itiraf etmeleri sağlanmaktadır."
Son dört yılda 81 kişi idam edildiMısır'da yaşanan darbe sonrası verilen idam cezalarına değinen Gökdemir, "2013 yılında 109, 2014 yılında 509, 2015 yılında 538 ve 2016 yılında 237 kişiye idam cezası verilmiştir. Verilen idam cezalarının çoğunluğu siyasi davalarla ilgili olup, bunların arasında son dört yılda 81 kişinin infazı gerçekleşmiştir." ifadelerini kullandı.
Toplantıda konuşan İHAK Başkan Yardımcısı Gülden Sönmez de Tora Cezaevi'nin dış dünyaya tamamen kapalı ve mahkumlar için sadece ölüm anlamına geldiğini vurgulayarak, raporun hazırlanışında sadece cezaevinde kalan mahkumların yakınlarının açıklama ve beyanlarının kullanılabildiğini vurguladı.
Sönmez, Mısırlı yetkililerin de bu cezaevi hakkında herhangi bir bilgi paylaşımında bulunmadıklarına dikkati çekerek, "Hapishanelerden gelen şikayetlerin arasında dayak, aç bırakma, uzun süre hücrelerde tutma, yalnız veya kalabalık koğuşlarda tutma, erkek mahkumlara tecavüz, çıplak soyma, yatak olmaması ve tüm mahkumların beton zeminlerde yatırılması, aile ve yakınların tehdit edilmesi, yaşları yüksek olan bu kişilerin sağlık imkanlarına erişiminin engellenmesi şeklinde beyanlar ve kanıtlar tarafımıza ulaşmıştır." değerlendirmesinde bulundu.
Mısır'ın bazı uluslararası insan hakları sözleşmelerine taraf olduğuna işaret eden Sönmez, uluslararası kuruluşları Tora Cezaevi'nde yaşanan ihlallere karşı daha aktif rol almaya çağırdı.
Biltaci'nin eşi konuştuBasın toplantısına katılan İhvan yöneticilerinden Muhammed Biltaci'nin eşi Sana Biltaci de eşinin ve oğlunun 4 yıldır Tora Cezaevi'nde birbirinden habersiz olarak tutuklu olduğunu söyledi.
Biltaci, "Kocam ve oğlum aynı cezaevinde ancak onlar dahi birbirlerini 4 yıldır göremiyorlar. Aylar boyunca ekmek bulunmuyor, bazen bozuk yemekler veriliyor ve mahkumlar bu yemeklerden zehirleniyor. Herhangi bir ziyarete ve mahkumların yakınlarıyla görüştürülmesine müsaade edilmiyor. Ekim 2016'dan bu yana yakınlarımızdan haber alamıyoruz. Gönderdiğimiz ilaçlar içeri alınmıyor. Bütün bunlar temel hukuka ve hatta Mısır ulusal hukukuna da aykırı. Buradaki mahkumların hiçbir hakkı bulunmuyor." dedi.
dikGAZETE.com