Anadolu'nun yanı sıra farklı coğrafyaları da eserleriyle nakış nakış işleyen Mimar Sinan'ın doğduğu Ağırnas Mahallesi'nde tarihi doku gün yüzüne çıkarılacak.
Kayseri kent merkezine yaklaşık 34 kilometre uzaklıktaki Ağırnas Mahallesi, taş evler, yer altı şehri, bezirhane, kilise, Mimar Sinan'ın doğduğu ev gibi pek çok değerli esere ev sahipliği yapıyor.
UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'ne giren Koramaz Vadisi'ndeki mahallelerden Ağırnas, son yıllarda kente gelen yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktaları arasında yer alıyor.
Bir zamanlar Rum ve Türk nüfusun iç içe yaşadığı Ağırnas'ı özellikle Mimar Sinan'ın doğduğu evi görmek isteyenler ziyaret ediyor.
Melikgazi Belediye Başkanı Başkanı Mustafa Palancıoğlu,yaptığı açıklamada, belediye sınırları içinde yer alan Ağırnas'ın tarihi mahallelerden biri olduğunu söyledi.
Ağırnas Mahallesi'nin Mimar Sinan gibi sadece Türk tarihinin değil, dünya tarihinin en önemli mimarlarından birinin doğup büyüdüğü yer olduğunu dile getiren Palancıoğlu, "400 civarında eseri olan, 'başmimar' diye anılan biri Mimar Sinan. Ağırnas'ta taş ustalığı önemli bir yer tutuyor.
Bizler de Melikgazi Belediyesi olarak Selçuklu ve Osmanlı döneminden kalan eserlerin restorasyonu, rehabilitasyonu ve bakımıyla ilgili yoğun çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Mimar Sinan'ın doğduğu bu kasaba çok güzel bir yerleşim yeri. Buradaki sokak sağlıklaştırması ve restorasyon çalışmalarının tamamlanmasıyla tarihi mahalle turizme kazandırılacak." diye konuştu.
Palancıoğlu, tarihi dokusuna uygun olarak mahallede yenileme çalışmaları yaptıklarını, tüm yolların Arnavut kaldırımı olarak değiştirildiğini aktardı.
"Restorasyonu biten eserlerin çok fazla talibi var"
Sokak sağlıklaştırması kapsamında yaptıkları çalışmalara değinen Palancıoğlu, şöyle devam etti:
"Burada çeşitli konaklar var, onları yeniliyoruz. Örneğin Çerkezoğlu Mustafa Bey Konağı bunlardan birisi. Milli Mücadele döneminde Kayseri'nin önemli isimlerinden Çerkezoğlu Mustafa Bey tarafından yaptırılmış bu konak restore edildi.
Bunlar bütçe meselesi, 15-20 yıldır ekonominin iyileşmesiyle tarihi eserlerin restorasyonu konusunda dev adımlar atıldı. Bu eserlerin ne kadar kıymetli olduğunu görüyoruz. Restorasyonu biten eserlerin çok fazla talibi var. 'Kiralayabilir miyiz, satın alabilir miyiz?' diye çok talep var.
Bu dönemlerde yapılmış eserlerin estetiği herkesin dikkatini çekiyor. Belirlediğimiz 100'e yakın evin sokak sağlıklaştırmasını, dış cephe restorasyonunu yapacağız. Eserleri restore etmemiz yeterli değil. O eserlerin ayakta kalması için insan nefesinin değmesi yani bir fonksiyon üstlenmesi gerekiyor.
Bu nedenle bazı eserlerin kültür merkezi, bazılarının kütüphane ya da butik otel şeklinde değerlendirilmesi gerekiyor."
Palancıoğlu, Mimar Sinan'ın sadece eserlerinin değil, çalıştığı ekibin, çalışma şeklinin, aile hayatının da araştırılması gerektiğini, bu yönde de çalışmalar başlatacaklarını belirtti.
Mimar Sinan'ın 40'lı yaşlarından sonra mimarlığa başladığını anımsatan Palancıoğlu, "Bizim emekli olmaya çalıştığımız yaşlarda o asıl işine başlıyor. En güzel eserlerini yani ustalık eserlerini 70 yaşından sonra inşa ediyor. Mimar Sinan'ın 'Kimse köşesine çekilmesin, yaş ilerledikçe daha verimli işler yapabiliriz.' şeklinde bizlere mesajı da var." ifadesini kullandı.
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com