ANKARA(AA) - Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Barış Pınarı Harekatı'na verilen araya ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Güvenli Bölge'nin tesisi için aÄŸustos ayında ABD ile yapılan çalışmaları anımsatan Akar, "Fırat’ın doÄŸusunda stratejik ortaklık ve müttefik ruhuyla çalışmak istedik ancak bu mümkün olmadı" diye konuÅŸtu.
Barış Pınarı Harekatı'nın baÅŸlamasının ardından 17 Ekim'de ABD ile en üst seviyede mutabakata varıldığını anımsatan Akar, ÅŸunları söyledi:
"DEAÅž, PKK/PYD/YPG terör örgütü unsurlarının olmadığı bir Güvenli Bölge'nin tesisine yönelik çalışmanın, Suriye’nin toprak bütünlüÄŸüne saygı çerçevesinde, baÅŸarılı olması için çalışıyoruz. DEAÅž ile de mücadele konusunda kararlılığımız devam etmektedir. Bu kapsamda 120 saat içerisinde, PKK/PYD/YPG’nin Güvenli Bölge'den çıkarılması, ağır silahlarının toplanması, tahkimatının imha edilmesi faaliyetlerinin tamamlanmasını yakından takip ediyoruz. Bu konuları ABD askeri temsilcileriyle koordine ediyoruz. Bu bir ateÅŸkes deÄŸildir. Harekata 17 Ekim 2019 tarihli Türkiye-ABD ortak açıklamasının yayımlanmasıyla ara verildi. Bu arada hasmane tutum, taciz ve saldırılara karşı meÅŸru müdafaa hakkımız daima geçerlidir."
Söz konusu 120 saatlik sürenin salı gecesi dolacağını vurgulayan Akar, "17 Ekim saat 22.00’den bu yana kuvvetlerimize karşı 40 taciz/saldırı gerçekleÅŸtirildi. Bir askerimiz ÅŸehit oldu, yedi askerimiz de yaralandı." diye konuÅŸtu.
"Gizli bir gündemimiz hiçbir zaman olmadı"Güvenli Bölge'nin kapsamına da deÄŸinen Akar, "Güvenli Bölge Sayın CumhurbaÅŸkanımızın da ifade ettiÄŸi gibi, 32 kilometre derinliÄŸinde ve 444 kilometre geniÅŸliÄŸindeki Fırat’ın doÄŸusundan Irak sınırına kadar olan alandır. Bunun bir kısmını ABD ile bir kısmını da Rusya ile görüÅŸüyoruz" dedi.
Başından beri Güvenli Bölge'yi bu ÅŸekilde tanımladıklarını dile getiren Akar, "Biz başından beri Güvenli Bölge'yi bu ÅŸekilde tanımlıyoruz. Stratejik ortaklık ve müttefiklik ruhuna uygun olarak, gerçekleÅŸtirmek istediÄŸimiz Güvenli Bölge'nin tanımını baÅŸta Sayın CumhurbaÅŸkanımız olmak üzere, açık açık, güvenlik boyutuyla, insani boyutuyla, ekonomik boyutuyla her platformda izah ettik." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin hiçbir zaman gizli bir gündeminin olmadığını vurgulayan Akar, ÅŸunları kaydetti:
" Zaten ‘Ölürsek ÅŸehit kalırsak gazi' anlayışını tarihiyle ispatlamış bir ordu hiç kimseyi aldatmaz. Ancak bir yandan Güvenli Bölge tesis etmeye çalışırken, bir yandan da PYD-YPG’li teröristlere silah ve mühimmat desteÄŸinin devam ettirilmesi kimin gizli gündemi olduÄŸunu net bir ÅŸekilde ortaya çıkardı. Rakka ve Münbiç deneyimlerinde de, muhataplarımızın söylemleriyle farklı gündemlerini maalesef görmüÅŸtük. Gizli gündemler, aldatma, oyalama taktikleri yetmezmiÅŸ gibi, bölge halkı için en insani, en saygın Güvenli Bölge vizyonunu BirleÅŸmiÅŸ Milletler Genel Kurulu'nda açıkça dünyaya anlatan Sayın CumhurbaÅŸkanımıza yönelik akıl almaz suçlamalar ile Kore’den Kosova’ya, Afganistan’a, Atlantik’ten Karadeniz’e omuz omuza arazide görev yaptığı ABD askerlerine 70 yıllık müttefiki olarak Türk askeri tarafından ateÅŸ açma ihtimalinin olduÄŸunun ifade edilmesinin, ne müttefiklik ruhuyla ne akılla ne de meslek ahlakıyla izah edilebilir yanı bulunmamaktadır."
Akar, Barış Pınarı Harekatı ile hedeflerinde sadece teröristlerin olduÄŸunu yineleyerek, "Sadece teröristler ile bunlara ait barınak, mevzi, silah ve araçlar hedef alınmaktadır. Sivil/masum insanlar, tarihi, dini, kültürel yapılar, altyapı tesisleri, dost/müttefik ülke unsurları ile çevreye harekatın gecikmesi pahasına her türlü dikkati sarf ediyoruz. Sadece ülkemizin, milletimizin güvenliÄŸi deÄŸil, Kürtler, Araplar, Asuriler, Hristiyanlar, Aramiler ve Yezidiler, Keldaniler gibi diÄŸer dini ve etnik grupların da güvenliÄŸi bizim için önemli." ifadelerini kullandı.
