Sivas Kongresi'ne ev sahipliği yapan, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarınca 2 Eylül-18 Aralık 1919 tarihleri arasında "Milli Mücadele Karargahı" olarak kullanılan ve günümüzde Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi'ne dönüştürülen tarihi binada, Sivas Kongresi'nin 100. yılı dolayısıyla ziyaretçi yoğunluğu yaşanıyor.
Osmanlı dönemi sivil mimarlık örneklerinden Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi, kongrenin yapıldığı günlerdeki haliyle muhafaza ediliyor.
Ziyaretçilerini Cumhuriyetin temellerinin atıldığı yıllara götüren tarihi bina, son restorasyonun ardından rekor sayıda ziyaretçi ağırlıyor.
"Atatürk ve silah arkadaşlarına tam 108 gün ev sahipliği yapmıştır"Sivas Valisi Salih Ayhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi'nin Türkiye Cumhuriyeti Devleti açısından en önemli mekanlardan birisi olduğunu vurguladı.
Binanın cumhuriyetin kuruluş felsefesinin yeri olduğunu belirten Ayhan, "Atatürk ve silah arkadaşlarına tam 108 gün ev sahipliği yapmıştır. Milli Mücadele'nin karargahıdır." dedi.
Ayhan, son Osmanlı eserlerinden birisi olan tarihi binanın, 1980 yılından sonra Milli Mücadele ruhunu canlı tutmak için müze konseptine büründürüldüğünü anımsattı.
Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi binasının 2012 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne devredildiğini hatırlatan Ayhan, "Milli Saraylar ile Sivas İl Özel İdaresi, binanın yeniden restorasyonunu, teşhir ve tanzimini yaptı. Bugün de 100. yıl coşkusunu hep beraber yaşıyoruz." diye konuştu.
"100 yıl önceki heyecan yaşanıyor""Herkesin bu binayı gezmesi, görmesi ve 100 yıl önceki heyecanı yaşaması gerekmektedir." diyen Vali Ayhan, binanın çok kimlikli ve tarihe not düşülen bir değer olduğuna dikkati çekti.
Ayhan, cumhuriyetin temellerinin atılması açısından da binanın Sivaslılar ve Türkiye açısından çok önem arz ettiğini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Binadaki son restorasyon süreci 4 yıl, teşhir tanzim de 1 yıl sürdü. Türkiye'de restorasyonlar konusunda maalesef çok iyi bir sınav veremedik. Ama kaynağın bol olması, teknik kapasitemizin düşük olması bu sorunların temel sebeplerinden birisidir. Zaman geçtikçe buraya çok özel önem gösterdik ve bu bina dokusuna uygun bir şekilde restore edildi. Sadece çatısında 600 ton hayvan gübresi ortaya çıktı ve temizledik. Eğer müdahale edilmeseydi bugün bina konusunda çok farklı şeyler söylenebilirdi. Dış cephenin temizlenmesi, içinin yeniden rehabilite edilmesi, 100 yıl önceki ruhu yaşatmak açısından iyi bir noktaya geldi."
Yaşayan ve dönemin ruhunu yansıtan bir müze hedeflediklerine işaret eden Vali Salih Ayhan, "1980'lerde Etnografya Müzesi ve Atatürk Kongre Müzesi bir bütün olarak kullanılıyordu. Halı, kilim ve diğer tüm envanterler vardı. Şimdi biraz daha sade, kongre ve milli mücadele sürecini, ulusal mücadeleyi anlatan ve özünde Sivas olan bir müze olduğu için biranda insanlar eski dönemi arar gibi. Ama zaman geçtikçe de bugüne aşina oldular." ifadelerini kullandı.
Ayhan, müzenin teşhir ve tanzimi konusunda biraz daha zenginleştirileceğini aktararak, "Biraz daha hemşehrilerimizin arzu ettiği seviyeye getireceğiz. Ama gerçekten iyi bir noktaya geldi. Belgeleriyle, bilgileriyle, geçmişi iyi anlatan çok interaktif müze oldu." değerlendirmesini yaptı.
8 ayda 240 bin ziyaretçiKongre salonunun teşhir ve tanziminin aslına uygun olarak yapıldığını söyleyen Ayhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Vatandaş ilgi gösteriyorsa ziyaret ediyorsa demek ki iyi bir noktadayız. Restorasyon öncesinin rakamlarına baktım, müzeye ortalama yıllık 59 bin kişi geliyormuş. Şu tarih itibarıyla 240 bini geçtik, hedefimiz 500 bin. Yüksek hızlı tren Sivas'a geldiği takdirde en az 1 milyon kişinin ziyaret edeceğine inanıyorum. İlk 8 aylık rakam şu an itibarıyla 240 bini geçti. Geçen yıl 138 bindi, ondan önceki yıl 79 bindi, rakamlar gittikçe artıyor. Bu sene 100. yıl olması ve yapılan çalışmalar etkili oldu."
İnkılap tarihi dersleri müzede işleniyorAyhan, öğrencilerin inkılap tarihi derslerini müzede işlediğini ve tarihi binanın havasını soluduklarını ifade etti.
Bunun için özel proje hazırladıklarını anlatan Vali Ayhan, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Bizim özel projemiz, ders zili yeniden çaldı dedik ve 65 ortaokulumuz tarih derslerini burada almaktadırlar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti 100 yıl önce imkansızlıklar içerisinde, imanıyla, itikatıyla, birlik ve beraberliğiyle, yokluklar içerisinde büyük işler başardı. 100 yıl sonra Türkiye çok büyük ivmeler kazandı. 100 yıl sonra da her şey değişti ama düşman değişmedi. İmkanımız da arttı, yeter ki birlik ve beraberliğimizi diri tutarak, imanı ve itikatı güçlü bir şekilde muhafaza ederek, geçmişten çok iyi beslenerek, işte bu tarihi binalarda, bu kimlikli binalardan ecdadın nasıl hangi fedakarlıklar yaptığını görerek geleceğe ümitle bakabiliriz. Dolayısıyla bu binalar çok önemlidir, bu binalar Türkiye Cumhuriyeti'nin tapusudur, kimliğidir."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com