Ä°STANBUL (AA) - Åžehir Tiyatroları Müdürü Salih EfiloÄŸlu, Åžehir Tiyatroları'nın darbe giriÅŸimi, terör olayları ya da sınır komÅŸularında yaÅŸanan olaylara karşı tepkisiz kalmadığını söyleyerek, "Her oyun öncesi sanatçılarımızdan biri tepki bildirisini okuyor. Seyircimiz bunu takdirle karşılıyor. Bizim seyircimiz artık bizim akrabamız gibi oldu. 5 yıl önce buradaki seyirci yüzde 52 civarındaydı. Åžimdi yüzde 101 ile oynuyoruz." dedi.
Darülbedayi'nin (Güzellikler Evi) 1914'te kurulduÄŸunu belirten EfiloÄŸlu, Åžehir Tiyatroları'nın, Türk tiyatrosunun dünyaca bilinen önemli kurumlarından biri olduÄŸunu dile getirdi.
EfiloÄŸlu, Åžehir Tiyatroları'nın Türk kültürünü geliÅŸtirmek, yaygınlaÅŸtırmak, Türk dilini, edebiyatını, sanatını dünyayla buluÅŸturmak gibi bir misyon olduÄŸunu söyleyerek, ÅŸunları kaydetti:
"Bu coÄŸrafyada bir medeniyetin çocuklarıyız. Bir medeniyetin üzerinde oturan, gerçekten muhteÅŸem bir kültüre sahibiz. Bu nedenle yaptığımız bütün iÅŸlerde, kendi halkımızın deÄŸerlerine saygı duymak ve kendi insanımızın düÅŸünce dünyasına katkı vermek, onlarla hemhal olmak, buluÅŸmak gibi bir misyonumuz da var. Bize yakışan da budur. Çünkü Anadolu, tüm kültürlerin, medeniyetlerin buluÅŸma noktasında bir yerdedir. Böyle bir medeniyete sahibiz. Bu medeniyet bizi bir yere kendiliÄŸinden taşıyor. Biz de Darülbedayi'den günümüze, ÅŸehrin tiyatrosu olarak bu deÄŸerlere sahip çıkmaya özen gösteren bir kurum olarak sanat hayatına devam ediyoruz."
Åžehir Tiyatroları'nın 104 yıl boyunca, misyonuna uygun ÅŸekilde davranan bir kurum olduÄŸunun altını çizen EfiloÄŸlu, "Åžehir Tiyatrosu son yıllarda yaptığı çalışmalarla 'yerlilik asalettir' kavramını kendine misyon edinerek yeni bir çizgiye geldi. Halkın deÄŸerleri, düÅŸünce sistemi, gelenekler, örf, medeniyet, kültür, sanat ve edebiyatını ortaya koymaya çalışan bir kurum oldu. Bugün Åžehir Tiyatroları, 650 bin seyirciye ulaÅŸan, 11 sahnesi olan bir kurumdur. Toplamda 7 bin civarında koltuÄŸa sahip. Umuyoruz ve diliyoruz ki bu çalışmalar ivme kazanarak, önümüzdeki yıllara da aktarılmaya devam edecektir." diye konuÅŸtu.
"Bu milletin deÄŸerlerine sahip çıktığımız zaman yaÅŸayabiliriz"Salih EfiloÄŸlu, geçmiÅŸten günümüze yaÅŸanan darbeler ve terör olaylarına da iÅŸaret ederek, ÅŸunları söyledi:
"Åžehir Tiyatroları dünden bugüne kadar birçok olaya tepkisini en üst seviyede göstermiÅŸtir. Ancak son iki yılda yaÅŸadıklarımıza bakıldığında, Åžehir Tiyatrosu, Anadolu coÄŸrafyasında kurulan tuzakları fark etti, doÄŸru yorumladı. Sanatçılar ve yöneticiler, 'Bu bir oyundur. Bu oyunu biz bozarız' dedi. Åžehir Tiyatrosu, Türkiye üzerine oynanan bu oyunların, Anadolu'ya kurulan bu çirkin tuzakların farkına vardı ve 18 Temmuz'da, yaklaşık 5 bin kiÅŸinin katıldığı bir direniÅŸ yaptık. Darbe giriÅŸimini bir daha olmamak kaydıyla lanetledi bu toplum. 'Ya CumhurbaÅŸkanımız baÅŸkası olsaydı ne yapardık? Åžapkayı alıp giderler' denildi. Biz bu coÄŸrafyanın kültürünü yaşıyoruz. Åžehir Tiyatroları olarak bu milletin deÄŸerlerine sahip çıktığımız zaman yaÅŸayabiliriz. 'Biz sırtımızı, kendi halkımızın deÄŸerlerine yaslamalıyız' kavramı geliÅŸti. Bunun öncüsü de Zihni Göktay abidir."
Yaklaşık bin kiÅŸilik bir sanatçı grubuna sahip olduklarını ve sanatçı grubunun, yapılan her iÅŸin arkasında durduÄŸunu aktaran EfiloÄŸlu, "Biz bir medeniyetin çocuklarıyız ve bu medeniyet her ÅŸeyin üzerinde. Bizim yaÅŸama biçimimiz ve varlık sebebimiz bu. Varlık sebebimizi inkar edebilir miyiz? Sanatın içinde mutlaka bu olmalı. Yazdığımız kitaplarda insanlarımız ön planda olmalı. Çünkü biz büyük bir kültüre sahibiz. Büyük kültürlerde de büyük insanlar yetiÅŸir. Büyük insanlarımızı bu sahnelerde insanlarımızla buluÅŸturmalı, insanlarımıza tanıtmalıyız. Bu sene Tarık BuÄŸra yılı. Tarık BuÄŸra'yı insanlar öÄŸrensin. Zihni Göktay'ı herkes bilsin. Sanatçı, düÅŸünür, yazar ve romancılarımızın hepsi bu sahnede yer alıyor." ifadelerini kullandı.
"Biz daima doÄŸrunun ve mazlumun yanında olmuÅŸuz"EfiloÄŸlu, Åžehir Tiyatroları'nın darbe giriÅŸimi, terör saldırıları ve Türkiye'nin sınır komÅŸularında yaÅŸanan olumsuz geliÅŸmelere karşı tepki gösterdiÄŸini, bunun bir onur meselesi haline geldiÄŸini vurgulayarak, ÅŸöyle devam etti:
"Her oyun öncesi sanatçılarımızdan biri tepki bildirisini okuyor. Seyircimiz bunu takdirle karşılıyor. Bizim seyircimiz artık bizim akrabamız gibi oldu. 5 yıl önce buradaki seyirci yüzde 52 civarındaydı. Åžimdi yüzde 101 ile oynuyoruz. Seyircimizle akraba gibi haşır neÅŸir olduk. Onlar bize oyun dışında da geliyor, oyunlarla ilgili görüÅŸlerini de belirtiyor. Son yaptıklarımız ise seyirciden büyük bir takdir kazandı. Hangi kesimden olursa olsun, herkes bizim gibi düÅŸünmek zorunda deÄŸil ama bizim düÅŸüncemize uygun olmayanlar bile bunu takdirle karşıladı. Bu süreç bizim için çok önemli bir hale geldi."
Åžehir Tiyatroları'nın Ä°stanbul'u aÅŸarak dünyaya açıldığını sözlerine ekleyen EfiloÄŸlu, mayıs ayında Cemalettin Latiç'in "Gazi Hüsrev Bey" oyununu sahneleyeceklerini sözlerine ekledi.
Åžehir Tiyatroları Müdürü EfiloÄŸlu, Ä°srail'in baÅŸkentinin Kudüs olması yönünde ABD'nin aldığı karara tepki gösterdiklerini de söyleyerek, "Bütün bilboardlarda bunu duyurduk. Çünkü orası Mevla'nın insanlara emanet ettiÄŸi kutsal, ortak bir miras. Ne idüÄŸü belirsiz insanların bu coÄŸrafyada uluorta dolaşıp laf etmesi hakikaten Türk insanın hiç tahammül edemeyeceÄŸi bir olaydır. Çünkü biz daima doÄŸrunun ve mazlumun yanında olmuÅŸuz. Biz onlara sahip çıkmadığımızda, Suriye'deki veya Bosna'daki mazlumlara koÅŸmazsak, o zaman bize kim koÅŸacak? Bizim yapımız bu. Biz, deÄŸerler silsilesine sahip çıkarken hiçbir ÅŸeyi gözümüzden kaçırmayız. Kanımızın son damlasına kadar sanatçısı, siyasetçisi, cumhurbaÅŸkanı, kim olursa olsun, gereken en sert tepkiyi gösteririz. Biz yurt dışına çok sık gidiyoruz. Bütün dünya ÅŸu anda Türkiye'yi izliyor." deÄŸerlendirmesinde bulundu.
