Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Önümüzdeki seçimlerde milletimizin tercihini yine hizmet siyasetinden yana kullanarak AK Parti’yi sandıktan açık ara birinci parti olarak çıkartacağına inanıyorum” dedi.
AK Parti’nin 31 Mart 2019 Yerel Seçimleri aday tanıtım toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, partinin seçim manifestosunu açıkladı. Ankara Spor Salonu’nda yapılan aday tanıtım toplantısında yerel seçimlerde aday olan il, ilçe ve belde belediye başkanları tanıtıldı. Aday tanıtımı esnasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım’ın kürsüye çıkmasıyla salonda büyük bir coşku yaşandı. Salonu dolduran çok sayıda partili, program boyunca AK Parti’nin yeni seçim müziklerine eşlik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk olarak salonunun önünde bulunan partilileri selamlarken, salondaki kalabalık Erdoğan’ı coşku ile karşıladı.
Eşi Emine Erdoğan ile birlikte partilileri kürsüden selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında AK Parti olarak şehirlere ve hizmet için kurulan belediyelere çok büyük önem verdiklerini belirterek, “Bu seçimlerde illerine, ilçelerine, beldelerine hizmet etmek üzere belediye başkanlığına aday olan AK Partili ve Cumhur İttifakı mensubu arkadaşlarımızın her birine başarılar diliyorum. Önümüzdeki seçimlerde milletimizin tercihini yine hizmet siyasetinden yana kullanarak AK Parti’yi sandıktan açık ara birinci parti olarak çıkartacağına inanıyorum. Milli iradenin üstünlüğüne yürekten bağlı bir parti olarak 31 Mart seçimlerinde ortaya çıkacak sonucun ülkemize ve milletimize şimdiden hayırlı olmasını Allah’tan temenni ediyorum” diye konuştu.
“İL VE İLÇE MERKEZLERİNDE YAŞAYAN NÜFUS ORANI YÜZDE 80’İ AŞTI”
İnsanın şehirler kurduğunu, yollar, köprüler yaptığını, kıtadan kıtaya uzandığını ve uzaya çıktığını söyleyen Erdoğan, “Ama gönlü ancak bir gönülde sükuna erer. Bir gönlü misafir ettiğinde varlığını hisseder. Bir gönle girdiğinde kendini bulur. Bir genç kızın hayali, bir delikanlının umudu, bir yaşlının yalnızlığı, bir çocuğun kucak açışı, daha nicesiyle birlikte gönülde karşılık bulur. Kuşa, böceğe, ağaca, çiçeğe, tüm mahlukata gönlünü açıp rahmet nazarıyla bakıyorsa eşrefliğinin farkına varır. Göğsünde bir et parçası değil alemi taşır. Şehri emanet görmek, şehri emanet almak, şehremini olmak, ancak gönül sahibiyse olur, gönüllere girerek olur. İşte o zaman gönülden gönüle köprüler kurulur. Seyyid Nesimi’nin dediği gibi; ‘Gülden terazi tutarlar, gülü gül ile tartarlar, gül alırlar gül satarlar, çarşı pazarı güldür gül.’ Gönüller birleştiğinde ancak böyle şehirler kurulur. Hacı Bayram Veli Hazretleri’nin nazarıyla ifade edersek; ‘İnsan, şehri inşa ederken, aslında taşın toprağın arasında kendisini inşa eder. Gönülde her ne var ise şehir olarak görünür. Gönlü taş olanın şehri taş, gönlü aşk ile dolu olanın şehri gülistan olur.’ Böylece şehir insan olur, insan şehir olur. İnsan tüm mahlukata gönlünü açar, gönül şehirleri kurulur. Gönül tevazudur, kibir değil. Gönül azimdir, gayrettir, hırs değil. Gönül samimiyettir, hasbiliktir, hesabilik değil. Gönül Rahman’ın evidir. İnsan tüm evrenin kalbidir. Şehir de tüm bunların mekanıdır. İşte bu anlayışla AK Parti olarak şehirlerimize ve onlara hizmet için kurulmuş olan belediyelerimize çok büyük önem veriyoruz. Bugün ülkemizde ‘şehir’ olarak ifade edebileceğimiz il ve ilçe merkezlerinde yaşayan nüfus oranı yüzde 80’i aştı. Dünyada ise Birleşmiş Milletler verilerine göre nüfusun yüzde 55’i şehirlerde yaşıyor. Bu oranın 2050’de üçte ikiyi geçmesi bekleniyor. Şehirlerde yaşayan insan sayısı artarken, küresel ölçekte gelir dağılımı da giderek bozuluyor. Yapay zeka gibi yeni teknolojiler, önemli fırsatlarla birlikte kimi belirsizlikleri de beraberinde getiriyor. Ekolojik tahribat, ortak evimiz dünyanın geleceğini her geçen gün daha çok tehdit ediyor. Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere pek çok yerde etnik, kültürel ve dini ayrımcılık gibi demokrasiye meydan okuyan eğilimler yükselişe geçmiş durumda. Son iki asırda çarpık kentleşmeden çevre kirliliğine, sosyal buhranlardan terör olaylarına ve savaşlara kadar pek çok sıkıntıyla boğuşan dünyamız, artık tarihi bir yol ayrımına doğru gidiyor. Bu tablo bizi diğer meselelerin yanı sıra, şehir ve medeniyet tasavvurumuz ile bunların ayrılmaz bir parçası olan belediye hizmetleri üzerinde daha çok düşünmeye sevk ediyor. Bizim gözümüzde şehirler, kurucularının ve içinde yaşayan insanların aynası gibidir. Dünyayı ve hayatımızı nasıl idrak ediyorsak, yaşadığımız şehirlere de öyle şekil veririz. Peki nasıl oldu da böylesine ince fikirli ve zevkli bir medeniyet müktesebatından, son asırda böylesine hoyrat bir şehircilik geçmişine savrulduk? Bize göre şehirlerimizin uzun süredir malul olduğu sıkıntıların temelinde, insan fıtratının bir kenara bırakılıp bireysel hırslar elinde şekillendirilmesi yatıyor” şeklinde konuştu.
“BİZİMKİSİ BİR AŞK HİKAYESİDİR”
Milletin değerlerine sahip çıkmayanların şehircilik mirasına sahip çıkmasının işin tabiatına aykırı olduğunu kaydeden Erdoğan, “Geçmişiyle barışık olamayan geleceğini de sağlıklı bir şekilde inşa edemez. Türkiye, uzun süre yönetimine hakim olan vizyonsuz, öngörüsüz, kifayetsiz, plansız, istikrarsız, milletin derdiyle dertlenmediği için umursuz, hastalıklı zihniyetler elinde örselenmiş ve oyalanmıştır. Açık yüreklilikle kabul etmek gerekir ki, bırakınız sonradan kurulanları, kadim şehirlerimiz dahi bu hastalıktan kendini kurtaramamıştır. Bizler, tüm siyasi hayatı, işte bu çarpıklıklarla mücadeleyle geçen AK Parti kadroları olarak, şehirlerimizin ve ülkemizin hizmetine koştuk. Eksiklerimiz ve hatta kimi zaman hatalarımız elbette olmuştur. Ama milletimiz ve tarih şahittir ki tüm samimiyetimizle ve gücümüzle ülkemizi maddi ve manevi medeniyet değerleriyle yeniden buluşturmak için çalıştık. AK Parti kurucu kadroları, gençlik yıllarından beri takipçisi oldukları medeniyet davalarını, belediye yönetimlerinde adımlarını attıkları hizmet mücadelelerini zamanla tüm ülkeye taşımışlardır. Bizimkisi bir aşk hikayesidir. Aşk ise kişinin sevdiğinde yok olmasıdır. Belediyelerde başlayan bu büyük yürüyüşümüz, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığında sürekli gelişerek, genişleyerek sürmüştür. Bu süreçte şehirlerimizi geçmişiyle barışık ve geleceği kucaklayacak hizmetlere kavuşturmak amacıyla, hem belediyelerde hem merkezi idare kurumlarında gece gündüz ter döktük. Her alanda olduğu gibi belediyecilikte de cumhuriyet tarihinin tamamında yapılanların katbekat üzerinde eserler ortaya koyduk” ifadelerini kullandı.
“TESLİM ALINMAYAN YERLERDE SUSUZLUK DEVAM EDİYOR, İŞTE İZMİR”
AK Parti’nin belediyecilikte çığır açmış, milletin gönlünde hizmetleriyle yer edinmiş kadrolar tarafından kurulmuş bir parti olduğunun altını çizen Erdoğan, “AK Parti kadrolarının belediyelerdeki başarılarının gerisinde, halka hizmeti Hakk’a hizmet bilen bir paradigma değişikliği vardır. Bu yaklaşımla emaneti korumayı ve ehline teslim etmeyi esas alan, hizmeti memur- işçi mesai süresiyle sınırlamayıp 24 saate, 7 güne yayan, vatandaşın her derdine derman olmak için çırpınan bir yönetim pratiği sergilenmiştir. Öyle ki bu kadro belediye çalışanlarının yetişemediği temizlik gibi kimi hizmetlerin aksaksız yürümesini, parti teşkilatlarından gönüllüler vasıtasıyla gerçekleştirecek kadar kendini işine adamıştır. Belediyecilikteki tecrübemizi ve birikimimizi sürekli zenginleştirerek, geliştirerek, büyüterek tüm Türkiye’nin hizmetine sunduk. Milletimizin karşısına 1994 mahalli idareler seçimlerinde bu ülkenin CHP’den tevarüs ettiği çöp, çukur ve çamurla mücadele diyerek çıktık. Onlardan tamamen arındırdık. 2004’te ‘yerel kalkınma başlıyor’ sloganını kullandık, o günden bugüne belediye başkanlarımızın önüne çok büyük hedefler koyduk. İstanbul temizlendiyse, Ümraniye’deki çöp depolama alanı patlamak suretiyle 39 vatandaşımız öldüyse herhalde bunun hesabının sorulması gerekir. İlçede de belediye CHP, büyükşehirde de. Ankara’da da böyleydi. Aldıktan sonra buralar değişti. Teslim alınmayan yerlerde susuzluk devam ediyor, işte İzmir. Altyapı, yol-kaldırım, su, çöp, temiz çevre, temiz hava gibi temel hizmet alanlarındaki sorunları çözmeden şehirlerimizi kalkındıramayız dedik. Hamdolsun kısa sürede bu sıkıntıların üstesinden geldik ve şehirlerimizi çok ileri hizmet standartlarına kavuşturduk. Ardından 2009 mahalli idareler seçimlerinde ‘işimiz hizmet gücümüz millet’ diyerek marka şehirler hedefledik. Her şehrimizin, bölgesinin, ülkemizin ve dünyanın önemli bir markası haline gelebilmesi hedefiyle milletimizin karşısına çıktık. Altyapıdan çevre sorunlarına kadar her alanda, daha ayrıntılı, daha ince işçiliğe yönelik yatırımları hayata geçirdik. Potansiyeli olan her ilimizin dünya çapında marka şehir haline dönüşme çabasına destek verdik. Türkiye’nin gündemi değiştikçe, mahalli idarelerdeki hedeflerimizi de ileriye taşıdık ve 2014 seçimlerinde ‘daima millet, daima hizmet’ dedik. Böylece her türlü vesayet, darbe ve saldırıya karşı, milletimizin emrinde bir şekilde hizmet yürüyüşümüzü sürdürme kararlılığımızı ifade ettik. Ülkemizin istiklaline ve istikbaline göz dikenlere karşı, 15 Temmuz’da olduğu gibi milletimizle birlikte mücadele ederken, hizmet yarışında da yine en önde olduk. Şimdi de, ‘tevazu samimiyet ve gayret ile memleket işi gönül işi’ diyerek, ‘gönül belediyeciliği’ sözüyle milletimizin huzuruna çıkıyoruz. Halkımıza, yeni bir heyecanla, yeni bir vizyonla, kimi tecrübeli, kimi yeni ama birikimli ve vizyoner isimlerle şehirlerimizi daha ileriye taşımanın sözünü veriyoruz. Hedefimiz istisnasız tüm fertleriyle önce milletimizin gönlünü kazanmak, ardından sandıkta oyunu almaktır. Her seçimin bir imtihan olduğunu biliyoruz. 31 Mart 2019 imtihanından başarıyla çıkmak için, geçmişte yaptığımız hizmetlerle yetinmiyoruz. Bu büyük müktesebatın yanında, şehirlerimizi geleceğe hazırlayacak yeni projeler geliştiriyoruz. Önümüzdeki dönemde, tıpkı ülkemizin diğer vizyoner projeleri gibi şehirlerimiz için de kısa, orta ve uzun vadeli strateji belgeleri hazırlayacağız. Bakanlıklarımızdan en küçük belediye birimlerimize kadar, şehirlerimizle ilgili tüm planları, projeleri, yatırımları, hizmetleri bu strateji belgeleri üzerinden takip edeceğiz. Kısa vadeli hedefleri her yıl, orta vadeli hedefleri belediye başkanlarımızın dönemlerinin bitiminde, uzun vadeli hedefleri de ülkemizin 2023, 2053, 2071 vizyonlarıyla bağlantılı şekilde değerlendireceğiz” dedi.
(İHA)