ANKARA
Başbakan Binali Yıldırım, FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin, "Bu darbede dostumuzu, düşmanımızı gördük. Turnusol kağıdı gibi her şey ortaya çıktı. Onun için gelecek pazarlarımızı, gelecek ufkumuzu yeni baştan gözden geçirip gelecekte sorun yaşamamamız için mutlaka pazar çeşitliliğine önem vermemiz lazım." dedi.
Yıldırım, Çankaya Köşkü'nde, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) üyeleri ile istişare toplantısında bir araya geldi.
TİM üyelerine, "Sizleri Başbakanlıkta ağırlamaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Şu an Türkiye'nin her köşesinden 400'ün üzerinden ihracatçı, birlik temsilcimiz var. Sizler, ekonomimizin bel kemiği, özel sektörün dünyaya açılan yüzüsünüz. Sizler, yatırım yapan, üreten, ihracat yapıp istihdam oluşturan sanayicilerimizi, ihracatçılarımızı temsil ediyorsunuz. Ekonominin çarkını döndüren sizlersiniz." diye seslenen Yıldırım, ihracatçıların, Türkiye'nin adını ve logosunu, dünyanın dört bir yanına taşıdığını, ihraç edilen her ürünün Türkiye'nin gücünün bir göstergesi olduğunu belirtti.
Gelinen bu noktada yapılması gerekenlere işaret eden Yıldırım, "Asya başta olmak üzere yeni pazar alanlarına gitmemiz lazım. Bu darbede dostumuzu, düşmanımızı gördük. Turnusol kağıdı gibi her şey ortaya çıktı. Onun için gelecek pazarlarımızı, gelecek ufkumuzu yeni baştan gözden geçirip gelecekte sorun yaşamamamız için mutlaka pazar çeşitliliğine önem vermemiz lazım." değerlendirmesini yaptı.
"Artık her türlü teşviği, her türlü imkanı sağladık daha da artırmaya devam edeceğiz." diyen Yıldırım, "Size düşen kilo başına ihracat birim değerini artırmanızdır. Bu nedenle katma değeri daha yüksek, yani Anadolu tabiriyle yükte hafif pahada ağır işlere, ihracata yönelmeniz lazım. Bunları şöyle parantez içinde söyledikten sonra, resmi konuşmamıza devam edelim." ifadelerini kullandı.
"Bunu aklınızdan çıkarmayın"
Başbakan Yıldırım, ihraç edilecek her ürünün Türkiye için açılan bir iş kapısı olduğunu vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İhraç edeceğiniz her ürün, her bir gencimizin iş bulması, bir babanın daha sevinmesi, evine ekmek girmesi... Bunu aklınızdan çıkarmayın. İhraç edeceğiniz her ürün, cari açığımızın biraz daha azalması, döviz miktarımızın biraz daha artması demektir. Türkiye'nin kalkınmasında, milli gelirin yükselmesinde, refahın adil dağılmasında, temsil ettiğiniz sektörün çok büyük emeği, gayreti ve fedakarlığı var. Bunun farkındayız. Sizlerin vergileriyle, getirdiğiniz dövizlerle dev yatırımları çok kısa sürelerde tamamlayacağımızı biliyoruz. Bugüne kadar yaptığımızdan, bu tecrübeye sahibiz. Bu emeğe, bu fedakarlığınız için, bugüne kadar yaptıklarınız için milletimiz adına sizlere şükranlarımızı sunuyorum, teşekkür ediyorum."
İhracatçıların bir yandan Türkiye ekonomisine katkı sağlarken, diğer yandan da Türkiye'nin demokrasisine sahip çıktıklarına işaret eden Yıldırım, "Bütün iş dünyası, 15 Temmuz gecesi darbe karşısında, demokrasinin yanında olduğunu açık şekilde bütün dünyaya ilan etti. Milletten, demokrasiden, hukuk devletinden, adaletten yana olduğunuz için sizleri tebrik ediyorum, teşekkür ediyorum." dedi.
"Ruhlarını bir dolara satmış olanlar..."
15 Temmuz gecesi FETÖ örgütünün darbe girişimine bir millet olarak şahit olduklarını, bütün dünyanın şahit olduğunu belirten Yıldırım, şunları kaydetti:
"O gece ruhlarını 1 dolara satmış olanlar, Cumhurbaşkanlığını, Meclisi, Başbakanlıkı, MİT'i, TÜRKSAT'ı, Boğaz Köprüsü'nü bombaladılar, insanların üzerine ateş açtılar, taradılar. Acımasızca milletin verdiği paralarla alınan o uçakları, tankları, tüfekleri milletin üzerine çevirdiler. Milletimize, devletimize, huzurumuza, kardeşliğimize, demokrasimize kurşun attılar. O gece Türkiye'yi karanlığa gömmek, üretimi durdurmak, Türkiye'yi kaosa sürüklemek istediler ama başaramadılar.
Niçin başaramadılar? Çünkü ülkesine inanan, ülkesini deli gibi seven bir Cumhurbaşkanı var, bir başkomutan var. Darbeciler karşısında dimdik, 'Biz buradayız, bizim üzerimizden geçemeden bu işi yapamazsınız.' diyen bir hükümet var. Seçilmiş bir parlamento var, bombaların altında toplanıp bu darbeye karşı net bir duruş gösteren milli irade var. 'Bağımsızlık kayıtsız şartsız milletindir.' diyen bir Meclis var. Onun için başaramadılar. Her şeyi inceden hesap ettiler, bütün birlikleri elde ettiler, bütün silahları ele geçirdiler, askerin, polisin, yargının kılcal damarlarına kadar nüfuz ettiler ama bir şeyi unuttular, milleti unuttular. Milleti hesap etmediler. Hakk'ın ve halkın hesabı, tankların hesabını yerle bir etti."
FETÖ'cülerin darbe girişimleriyle Türkiye'nin büyümesinin, kalkınmasının önüne geçmeyi istediklerini, ancak başaramadıklarını vurgulayan Yıldırım, "Demokrasiye bomba attılar, milli iradeye silah çektiler, milli egemenliğin tecelligahı olan Meclisi başımıza yıkmak istediler. FETÖ ve arkasındaki güç, her kimse Türkiye'yi alt edeceğini zannetti, içine kapanacağını zannetti, dünyadan koparacaklarını zannettiler ama başaramadılar. Birliğimizi, beraberliğimizi bozmak için şeytanın aklına gelmeyecek hesaplar yaptılar, alçakça tuzaklar kurdular ama Mevlam tuzaklarını başlarına yıktı." diye konuştu.
Darbe girişiminde 240 şehit, 2 bin 195 gazinin canlarıyla, kanlarıyla o karanlık geceyi aydınlığa dönüştürdüklerine dikkati çeken Yıldırım, FETÖ darbe girişimi ve bölücü terör örgütüyle yapılan mücadelede şehit olanlara Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır, gazilere de acil şifa dileklerinde bulundu.
"Şehitlerimiz bizi yeniden millet haline getirdi"
Başbakan Yıldırım, "Şehitlerimiz bizi yeniden millet haline getirdi. Onlar sayesinde Türkiye'nin, işvereni, işçisi, emeklisi, işsizi, genci, yaşlısı aynı duyguyla buluştu, aynı meydanda demokrasi nöbeti tuttu. Millet olarak hep birlikte ayağa kalktık ve büyük bir belayı defettik, büyük bir vesayet odağını yok ettik. Vatandaşlarımız arasına ayrılık tohumları atan bir örgütü çökerttik. 'Himmet' diye haraç toplayan, soruları çalan, şantaj yapan, tehdit eden, insanların haremine giren, onları fişleyen bu alçak örgütü çökerttik." ifadelerini kullandı.
FETÖ'nün 15 Temmuz gecesindeki darbe girişimine atıfta bulunan Yıldırım, "O geceyi aydınlatan bütün vatandaşlarımıza, medyamıza, siyasetçilerimize, savcılarımıza, polisimize, yurtsever, bayrağınısever subaylarımıza, askerlerimize de şükranlarımızı sunuyoruz." dedi.
Demokrasiye sahip çıkan herkesin 15 Temmuz destanına adını yazdırdığını dile getiren Yıldırım, "Nihayet milyonlarca vatandaşımız meydanlarda bütün dünyaya Türkiye'nin, Türk'ün gücünü gösterdi. Anlayamıyorlar, Batı dünyası anlayamıyor, anlayamazlar. Çünkü onlardaki demokrasi göstermelik, süt limanda gemi nasıl giderse, batı demokrasisi de öyle. Dalgalı denizlerde demokrat olmak, darbelere karşı çıkmak, silahın karşısına göğsünü siper etmek, gerçek ülke severlik, gerçek milliyetçilik, gerçek demokratlık bugünlerde belli olur. Bunu da, bu millet en güzel şekilde bütün dünyaya göstermiştir." diye konuştu.
"Suç üstü yakalandılar"
Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Darbe oldu, dostlarımız şaşkınlık içerisinde ne söyleyeceklerini şaşırdılar. Herhalde farklı bir sonuç bekliyorlardı, 'bize böyle denmedi, ne oldu bunlara, nerede yanlış yaptılar da hesap tersine döndü' adeta der gibi bir tutum içine düştüler ve suçüstü yakalandılar. Bunu açıkça söylememiz lazım. Dostlarımızı biz zor günde görürüz, iyi gün dostu çok olur. İyiyseniz, işleriniz yolundaysa herkes sizin dostunuz. Dara düştüğünüzde bakın bakalım etrafınızda kim var gerçek dost odur. Bir kez daha gördük ki gerçek dostumuz yine kendimiz. Güçlü olacağız, bir olacağız, iri olacağız, arkadaşlar çok çalışacağız, çok üreteceğiz, daha fazla satacağız ve ülkemizin refahını artıracağız. Artan bu refahı da bütün vatandaşlarımızın adil şekilde paylaşmasını sağlayacağız."
FETÖ'nün darbe girişiminin Türkiye'nin demokrasisi ve ekonomisine zerre kadar zarar vermediğini vurgulayan Yıldırım, "Bütün ekonomiyle ilgili kara propagandalara rağmen, algı operasyonlarına rağmen vatandaşımız sadece darbeyi önlemekle kalmamış, Türkiye ekonomisinin de etkilenmemesi için gereken fedakarlığı yapmıştır. İlk günden 2,5 milyarlık dövizi bozdurup piyasaya veren Türk milletidir, vatandaşlarımızdır. Yetmedi takip eden 10 günde, 11 milyar doları bankalarda bozdurup, 'piyasa dönsün, nakit ihtiyacı olmasın' diyen yine bu millettir. Bu milletin alnından öpülür, bu milletin önünde şapka çıkarılır ve selam durulur. Şapkayı alıp gidilmez. Bu millet böyle bir millettir." diye konuştu.
Başbakan Yıldırım, kaos ve kriz bekleyenlerin heveslerinin bir kez daha kursaklarında kaldığına işaret ederek, "Darbeyi boşa çıkaran millet sayesinde, demokrasimiz, o arbededen güçlenerek çıkmıştır, siyasi istikrar, güven, hukukun üstünlüğü daha da pekişmiştir." dedi.
"Türkiye, bu hain teşebbüsten en alt düzeyde etkilenmiştir"
"En güçlü ekonomilerin sarsıldığı küresel kriz döneminde dahi büyümesini sürdüren Türkiye, bu hain teşebbüsten en alt düzeyde etkilenmiştir" ifadesini kullanan Yıldırım, "Etkilenme düzeyi nedir diye sorarsanız, Rusya ile uçak krizi yaşadığımız dönemde ekonomimiz, ekonomik göstergemiz ne kadar değiştiyse, bu hain darbe teşebbüsünde de aynı şekilde olmuştur." değerlendirmesinde bulundu.
Bu durumun Türkiye ekonomisinin ne kadar sağlam temellere oturduğunu bütün dünyaya gösterdiğine dikkati çeken Yıldırım, "Bazı değerlendirme kuruluşlarının yönlendirmeleriyle, acele verdikleri kararların ne kadar yanlış olduğunu bir kez daha bu vesileyle görmüş olduk." dedi.
Ekonominin sapa sağlam ayakta olduğunu belirten Yıldırım, "Bugün faizlerdeki gerileme, Merkez'in karşılık oranlarında yaptığı iyileştirme ve bankalarımızın tüketici kredilerinde olduğu yapıcı tutum... Bütün bunları takdirle karşılıyoruz." diye konuştu.
Finans çevrelerine aldıkları kararlar nedeniyle teşekkür eden Yıldırım, bu çevrelerin tutumlarını artırarak, devam ettirmelerini beklediklerini kaydetti.
Muhabir: Sinan Uslu, İlhan Toprak
dikGAZETE.com