MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, "CHP’liler kendi acınası durumlarına bakıp öz eleştiri yapacaklarına, medyadaki destekçileri ve parti sözcüleri vasıtasıyla MHP aleyhinde kampanya yürütmektedir. CHP, hem kel hem de foduldur" dedi.
MHP Genel Başk
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, "CHP’liler kendi acınası durumlarına bakıp öz eleştiri yapacaklarına, medyadaki destekçileri ve parti sözcüleri vasıtasıyla MHP aleyhinde kampanya yürütmektedir. CHP, hem kel hem de foduldur" dedi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, CHP Mersin Milletvekili Fikri Sağlar’ın bir gazetede yayımlanan köşe yazısına tepki gösterdi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın, CHP Mersin Milletvekili Sağlar’ın MHP hakkında mesnetsiz suçlama ve ithamlarda bulunduğunu iddia ederek şunları söyledi:
"Son günlerde CHP yanlısı bazı köşe yazarları MHP’ye oy verdiği iddia edilen bazı çevrelerle ilgili onar yirmişer pişmanlık rakamları verirken, Sayın Sağlar coşarak işi daha da abartmıştır. MHP’ye oy verenlerin kitleler hâlinde nedamet duyduklarını öne süren Fikri Sağlar, mizah konusu olacak beyanlarıyla partisini de kendisini de gülünç duruma düşürmüştür.
Fikri Sağlar’ın bu zorlama beyanları, tabanı HDP’ye kayan CHP’nin 7 Haziran’da uğradığı kayıpların muhtemel bir erken seçimde tekrarlanmaması için ortaya konan ümitsizce çabalar ve çırpınışlardır. CHP, destekçisi basınla ortak ağız kullanarak MHP aleyhinde kampanya yürütmektedir. Bu bilinçli maksatlı bir linç ve iftira kampanyasıdır."
"YANLIŞ STRATEJİ"
CHP’nin belirlediği stratejinin yanlış olduğunu kaydeden Yalçın, şöyle konuştu:
"MHP aleyhtarlığıyla CHP’nin eline bir şey geçmeyeceği gibi, partimize yönelik saldırılar haklılığımızı güçlendirecektir.
CHP ve bu partinin destekçileri bizimle uğraşıp çuvaldızı MHP’ye batıracaklarına önce iğneyi kendilerine batırmalıdırlar. Başka bir tabirle bizim gözümüzde kıymık aramaya çalışmak yerine kendi gözlerindeki merteği çıkarmalıdırlar. Zira CHP tel tel dökülmektedir.
CHP, 2011 seçimlerindeki konumundan geriye düştüğü hâlde seçimin galibi gibi davranmaktadır.
Öyle ki yeni kurulacak hükûmetin başı veya hiç olmazsa bir parçası olmak için daha ilk günden görücüye çıkan genç kız gibi davranmaya başlamıştır.
Bu hususta o kadar istekli görünmüştür ki bu durum kamuoyunda şaşkınlığa yol açmıştır. Oysa CHP, MHP ile uğraşacağına HDP’yle kaptırdığı oylar için oturup ağıt yakmalıdır.
Çünkü o oylar CHP’ye geri dönmeyeceği gibi, yeni bir erken seçimde ana muhalefet partisi mevcudu bile koruyamayacaktır. CHP’de istikrar ve fikir bütünlüğü yoktur. Her kafadan bir ses çıkmaktadır.
CHP yönetiminde çatlak, milletvekilleri arasında da derin fikir ayrılıkları vardır. Partide çok başlılık ve yönetim zafiyeti vardır. Bunun en çarpıcı örneği Baykal-Erdoğan görüşmesi ve sonrasındaki gelişmelerde görülmüştür. CHP yönetiminin tutarsız politikaları yüzünden bu parti için için kaynamaktadır.
Nitekim CHP’nin İstanbul milletvekili Emekli Müftü İhsan Özkes partisinden istifa etmiştir. Sayın Özkes’in istifası, bu partinin içindeki şiddetli rahatsızlığın bir yansımasıdır. Ne var ki CHP’liler kendi acınası durumlarına bakıp öz eleştiri yapacaklarına, medyadaki destekçileri ve parti sözcüleri vasıtasıyla MHP aleyhinde kampanya yürütmektedir.
CHP, hem kel hem de foduldur. Türkiye AKP eliyle içinden çıkılması zor bir terör batağına saplanmışken, daha dün 32 vatandaşını menfur bir terör saldırısında kaybetmişken, bazı CHP’li vekillerin ve bu partinin yaranının işi gücü bırakıp MHP ile uğraşması çok acıdır.
CHP’lilerin telaşlarının ve rahatsızlıklarının sebebi bellidir. MHP doğru ve istikrarlı bir çizgide kalmış, ilkeli politikalarından taviz vermemiştir. Bunun içindir ki halk nezdinde ve insaf sahibi bazı kalemlerce MHP’nin ilkeli tutumu takdir edilmektedir. İşte bu durum, CHP’de alarm zillerinin çalmasına yol açmıştır. MHP’nin yükselişi karşısında CHP’nin dili, nefret söylemine dönüşmüştür."
