TBMM (AA) - MHP Muğla Milletvekili ve FETÖ Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu üyesi Mehmet Erdoğan, "MİT Müsteşarı ve Genelkurmay Başkanı'nın bütün ısrarlarımıza rağmen komisyona çağırılmaması sebebiyle, devletin herhangi bir birimine veya üst düzey yöneticisine bir ihbarın gelip gelmediğine bile netlik kazandırılamamıştır. O gece karanlıkta kalmıştır." dedi.
MHP, FETÖ'nün Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu Raporuna ilişkin muhalefet şerhini hazırladı.
TBMM'de düzenlediği basın toplantısıyla, muhalefet şerhine ilişkin bilgi veren komisyonun MHP'li üyesi Mehmet Erdoğan, MHP'nin komisyonun 3 aylık sürenin en verimli şekilde değerlendirilmesi için azami gayreti sarf ettiğini ve bu minvalde çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi.
Özellikle devletin çeşitli kademelerinde yıllarca görev almış ve kamuoyuna mal olmuş isimlerin tespitleri ve komisyonumuza sundukları bilgiler önemli ve dikkate değer olduğunu ancak bu fikirlerin ve sunulan bilgilerin bir çoğuna raporda yer verilmemesinin de "ayrıca şaşırtıcı" olduğunu dile getiren Erdoğan, "Rapor kaleme alınırken FETÖ’nün yıllardır var olduğu ve siyasetle en güçlü bağı yakın zaman içinde kurduğu göz ardı edilmiştir." diye konuştu.
FETÖ’nün devşirdiği ve beynini yıkadığı yetenekli insanların yarattığı hasarın "1915 yılında Çanakkale Savaşı'nda kaybedilen neslin yarattığı hasardan bir farkı olmadığını" dile getiren Erdoğan, çalışmaların sonunda bazı soruların cevabının bulunması bir kenara vatandaşların kafasında yeni soru işaretlerinin ortaya çıktığını kaydetti. Erdoğan, şu tespitlere yer verdiklerini aktardı:
"Örgütün siyasi ayağı ve 15 Temmuz gecesi darbeciler adına bildiri okutan Yurtta Sulh Konseyinin tam olarak ortaya çıkartılmamıştır. Örgütün mali ayağı ile ilgili somut adımlar atılmamış bu kadar güçlü bir mali ayağın oluşmasında katkısı olanların araştırılması tam anlamıyla yapılmamıştır.
Komisyonun çalışmaları uzatılmamış, haftanın 3 günü çalışma kararı alınmasına rağmen bazı haftalar bir gün dahi çalışılmamıştır.
MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın bütün ısrarlarımıza rağmen komisyona çağırılmaması sebebiyle darbe girişiminin yaşandığı gün veya öncesinde devletin herhangi bir birimine veya üst düzey yöneticisine bir ihbarın gelip gelmediğine bile netlik kazandırılamamıştır. O gece karanlıkta kalmıştır.
Bylock kullanan üst düzey bürokratların ve siyasilerin listesinin MİT tarafından komisyona iletilmesi tarafımızca talep edilmiş ancak bu talebimiz, yerine getirilmemiştir.
Darbe girişiminin en önemli aktörlerinin dinlenilmesi adli soruşturma gerekçe gösterilerek, komisyon başkanlığı ve AKP’li komisyon üyelerinin oylarıyla engellenmiştir.
Darbe girişimi öncesi belediyelerden FETÖ’ye ciddi kaynak aktarıldığı kamuoyunun malumudur. Ancak komisyonumuzun çalışmaları içerisinde Belediyelerle ilgili hiç bir işlem ve araştırma yapılmamış, çalışma sürdürülmemiştir. Özerk bütçeye sahip üniversiteler üzerinden FETÖ’ye kaynak aktarıldığı, FETÖ mensuplarına ciddi kadrolar kullandırıldığı, bazı kamu görevlilerine akademik ünvanlar dağıtıldığı, yurt dışı kadroların FETÖ mensuplarına tahsis edildiğine dair kamuoyunda ciddi ve gerçekçi iddialar bulunmaktadır. Ancak komisyonumuz tarafından bu konunun üzerine de gidilmemiştir."
"Uyuyan hücreler yeniden harekete geçebilir"Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Erdoğan, bazı AK Parti'li milletvekillerinin Pensilvanya'ya yaptıkları ziyaretin, AK Parti Genel Merkezinin bilgisi dahilinde yapılıp yapılmadığı sorusuyla ilgili, kendilerine bu konuda yanıt gelmediğini bildirdi.
Eski Cumhurbaşkanları ve Başbakanların dinlenmemesinin önemli bir eksiklik olduğunu ifade eden Erdoğan, MİT'in savunmasını yeterli görmenin mümkün olmadığını dile getirdi. Erdoğan, "MİT 'TSK'da istihbarat yapamadığımız için tespit edemedik' diyor. Oysa FETÖ'nün bütün asker imamları sivildir ve toplantılar da sivil yerlerde yapılmıştır. MİT'in bu kadar açık bir konuda gerçekleri görüp eksikliklerini gidirmesi lazım." diye konuştu.
MHP'li Erdoğan, "kontrollü darbe" iddialarına ilişkin "Buna 'kontrollü darbe' diyerek bu işin içinden çıkamayız. FETÖ'nün yaptığı çalışmalara baktığımızda devleti ele geçirmek bunlar için bir hedeftir. Bunlar küresel dünyayı yönetme iddiasına sahip insanlar. Bunu küçük görüp sulandırmamak gerekir. Ciddiyetle mücadele edilmeli. Bu işin siyasi ayağı ortaya çıkartılıp onlar cezalandırılmadan bu mücadele sonuçlandırılamaz. Yoksa uyuyan hücreler ileriki süreçte yeniden harekete geçebilir." değerlendirmesinde bulundu.