Mersin İdmanyurdu Teknik Direktörü Ümit Özat, "Mersin İdmanyurdu önce borçlarından arınsın. 75-80 milyon lira borcu mu var? 5 senede borcunu eritsin. Ama 5 sene sonra çıktığı zaman bu şehir, geçmişine, tarihine, köküne yakışır bir şekilde çıksın ve o şekilde bu ligde mücadele etsin" dedi.
Özat, Eskişehir mağlubiyeti sonrası düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada, yalan haber yaptığını iddia ettiği bazı gazetecilerden yakınarak, takımın hem idmanını takip eden hem de şu andaki basın toplantısına katılan gazetecilere teşekkür etti. Karşılaşma ile ilgili çok söyleyecek bir şey olmadığını söyleyen Özat, "Tek anlatabileceğimiz şey, kalan 4 maçta oynatabileceğimiz kadar genç oyuncuları oynatıp, hiç skora bakmaksızın seneye bu takımın kadrosunda yer alabilecek, bu kulübe hizmet edebilecek oyuncuları çıkarabilmek. Bu benim için en önemli şey. Oyuncularımı göstermiş oldukları mücadeleden dolayı kutluyorum. İki tane bireysel hatadan dolayı gol yedik. Sadiku’nun bir hatası oldu. Ben bu savunma oyuncularının topla hücuma çıkma arzusunu anlamadım bir türlü. Yemiş olduğumuz son gol yine kalecinin altından kaçırmış olduğu bir gol. Muammer klasını ispat etmiş bir kaleci. Dolayısıyla Muammer’in seneye burada kalmayacağını düşündüğümüz için en azından Nihat’ı kalan 5 maçta hazır hale getirmek için oynattık. Bazen kulübün menfaatleri doğrultusunda hareket etmek gerekir. İlk yarı çok iyi mücadele oldu. 60. dakikaya kadar özellikle ikinci yarının 15 dakikası çocuklar çok iyi oynadı. Yapacak bir şey yok. Cuma günkü maçta kazasız belasız 4-5 oyuncu daha yetiştirip, onları Türk futboluna kazandırırsak, ne mutlu bize" diye konuştu.
"HANGİ ŞARTLARDA OLURSA OLSUN GELECEK SENE YOKUM"
Özat, gazetecilerin sorusu üzerine, gelecek sene için her hangi bir planı olmadığını dile getirerek, şöyle devam etti:
"Ben gelecek sene burada hangi şartlar olursa olsun olmayacağımı bundan önce de ifade ettim. Çünkü hakikaten şehirdeki yalanlardan çok bıktım. Bu kadar çok yalanla, iftira ile dolu, herkesin hataları vardır ama özellikle meslektaşlarınızı bu konularda uyarın. Çünkü gazeteci olmak demek, dokunulmaz demek değildir. Basın özgürlüğü demek, iftira atmak, yalan haber yapmak değildir. İş öyle boyuta vardı ki, insanlar o kadar terbiyesizleşiyor ki, geçmiş çalıştığım yerde, yaşamış olduğunuz bir hastalığı bile fotomontaj yaparak tam sütun haber yapabilecek kadar ahlak dışı davranıyorlar."
"MERSİN İDMANYURDU ÖNCE BORÇLARINDAN ARINSIN"
Ligin tamamlanmasına 4 maç kaldığını hatırlatan Özat, Mersin İdmanyurdu’nun düşmesi durumunda hemen çıkacak diye bir şeyin olmadığını belirterek, "Mersin İdmanyurdu önce borçlarından arınsın. 75-80 milyon lira borcu mu var? 5 senede borcunu eritsin. Ama 5 sene sonra çıktığı zaman bu şehir, geçmişine, tarihine, köküne yakışır bir şekilde çıksın ve o şekilde bu ligde mücadele etsin. Ben bunu anlatmaya çalışıyorum. Yoksa 90 yıllık bir kulüp. Mersin İdmanyurdu kalıcı, bizler gidiciyiz. Ama düştüğü zaman da illa hemen çıkacak diye bir kaide yok. Önce bu kadar borç yapanlardan hesap sorulmalı. Kim yapmışsa? Bu beni ilgilendirmez. Ben bu şehrin menfaatleri için söylüyorum. Benim buradaki amacım oynatmaya çalıştığım oyunla, çıkardığım gençlerle ve vermiş olduğum mücadele ile insanların gözünde hoş bir seda bırakabilmek. Yoksa kimse bana ’Ümit bu takımı düşürdü’ diyemez. Takımın 5. hocasıyım. Belki çok erken gelseydik, şartlarda biraz daha düzgün olsaydı, çok daha iyi yerde de olabilirdik. Bu takım herkesin gözünde devre arası düşmüştü. Düştü denilen takım ligde kalma yarışına ortak oldu" ifadelerini kullandı.
Kulüplerin kurumsal yapıya kavuşması gerektiğini vurgulayan Özat, şu ifadeleri kullandı:
"Ben olsam bütün Türk kulüplerini Avrupa’dan 5 yıl men ederim. Tartışmasız. Neden? Her yıl gidiyorsun da nisanı, mayısı mı göremiyorsun. Nisanı, mayısı göreceğim diye milleti kandırıyorsun, milyon Euro’larda para harcıyorsun. Bari 5 yıl borcunu bitir ki, alttan oyuncular çıksın, milli takıma oyuncu yetişsin. 5 yıl sonra da ister 30 yabancı olsun, ister 50 yabancı olsun. Zamanında İngiltere, yaşanan facia sonrası 5 yıl Avrupa kupalarından kendileri men etti. Birinin böyle bir radikal karar alması lazım."
(İHA)
Özat, Eskişehir mağlubiyeti sonrası düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada, yalan haber yaptığını iddia ettiği bazı gazetecilerden yakınarak, takımın hem idmanını takip eden hem de şu andaki basın toplantısına katılan gazetecilere teşekkür etti. Karşılaşma ile ilgili çok söyleyecek bir şey olmadığını söyleyen Özat, "Tek anlatabileceğimiz şey, kalan 4 maçta oynatabileceğimiz kadar genç oyuncuları oynatıp, hiç skora bakmaksızın seneye bu takımın kadrosunda yer alabilecek, bu kulübe hizmet edebilecek oyuncuları çıkarabilmek. Bu benim için en önemli şey. Oyuncularımı göstermiş oldukları mücadeleden dolayı kutluyorum. İki tane bireysel hatadan dolayı gol yedik. Sadiku’nun bir hatası oldu. Ben bu savunma oyuncularının topla hücuma çıkma arzusunu anlamadım bir türlü. Yemiş olduğumuz son gol yine kalecinin altından kaçırmış olduğu bir gol. Muammer klasını ispat etmiş bir kaleci. Dolayısıyla Muammer’in seneye burada kalmayacağını düşündüğümüz için en azından Nihat’ı kalan 5 maçta hazır hale getirmek için oynattık. Bazen kulübün menfaatleri doğrultusunda hareket etmek gerekir. İlk yarı çok iyi mücadele oldu. 60. dakikaya kadar özellikle ikinci yarının 15 dakikası çocuklar çok iyi oynadı. Yapacak bir şey yok. Cuma günkü maçta kazasız belasız 4-5 oyuncu daha yetiştirip, onları Türk futboluna kazandırırsak, ne mutlu bize" diye konuştu.
"HANGİ ŞARTLARDA OLURSA OLSUN GELECEK SENE YOKUM"
Özat, gazetecilerin sorusu üzerine, gelecek sene için her hangi bir planı olmadığını dile getirerek, şöyle devam etti:
"Ben gelecek sene burada hangi şartlar olursa olsun olmayacağımı bundan önce de ifade ettim. Çünkü hakikaten şehirdeki yalanlardan çok bıktım. Bu kadar çok yalanla, iftira ile dolu, herkesin hataları vardır ama özellikle meslektaşlarınızı bu konularda uyarın. Çünkü gazeteci olmak demek, dokunulmaz demek değildir. Basın özgürlüğü demek, iftira atmak, yalan haber yapmak değildir. İş öyle boyuta vardı ki, insanlar o kadar terbiyesizleşiyor ki, geçmiş çalıştığım yerde, yaşamış olduğunuz bir hastalığı bile fotomontaj yaparak tam sütun haber yapabilecek kadar ahlak dışı davranıyorlar."
"MERSİN İDMANYURDU ÖNCE BORÇLARINDAN ARINSIN"
Ligin tamamlanmasına 4 maç kaldığını hatırlatan Özat, Mersin İdmanyurdu’nun düşmesi durumunda hemen çıkacak diye bir şeyin olmadığını belirterek, "Mersin İdmanyurdu önce borçlarından arınsın. 75-80 milyon lira borcu mu var? 5 senede borcunu eritsin. Ama 5 sene sonra çıktığı zaman bu şehir, geçmişine, tarihine, köküne yakışır bir şekilde çıksın ve o şekilde bu ligde mücadele etsin. Ben bunu anlatmaya çalışıyorum. Yoksa 90 yıllık bir kulüp. Mersin İdmanyurdu kalıcı, bizler gidiciyiz. Ama düştüğü zaman da illa hemen çıkacak diye bir kaide yok. Önce bu kadar borç yapanlardan hesap sorulmalı. Kim yapmışsa? Bu beni ilgilendirmez. Ben bu şehrin menfaatleri için söylüyorum. Benim buradaki amacım oynatmaya çalıştığım oyunla, çıkardığım gençlerle ve vermiş olduğum mücadele ile insanların gözünde hoş bir seda bırakabilmek. Yoksa kimse bana ’Ümit bu takımı düşürdü’ diyemez. Takımın 5. hocasıyım. Belki çok erken gelseydik, şartlarda biraz daha düzgün olsaydı, çok daha iyi yerde de olabilirdik. Bu takım herkesin gözünde devre arası düşmüştü. Düştü denilen takım ligde kalma yarışına ortak oldu" ifadelerini kullandı.
Kulüplerin kurumsal yapıya kavuşması gerektiğini vurgulayan Özat, şu ifadeleri kullandı:
"Ben olsam bütün Türk kulüplerini Avrupa’dan 5 yıl men ederim. Tartışmasız. Neden? Her yıl gidiyorsun da nisanı, mayısı mı göremiyorsun. Nisanı, mayısı göreceğim diye milleti kandırıyorsun, milyon Euro’larda para harcıyorsun. Bari 5 yıl borcunu bitir ki, alttan oyuncular çıksın, milli takıma oyuncu yetişsin. 5 yıl sonra da ister 30 yabancı olsun, ister 50 yabancı olsun. Zamanında İngiltere, yaşanan facia sonrası 5 yıl Avrupa kupalarından kendileri men etti. Birinin böyle bir radikal karar alması lazım."
(İHA)