Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Kuzey Irak’taki Türk askeri varlığına ilişkin, "Türkiye, teröre karşı ortak mücadele kapsamında Musul ulusal muhafızlarını eğitmek için oradadır. Sayın Başbakanımızın mektubu sonrası, Irak Hükümetinin tutumunu değiştireceği kanaatindeyim" dedi.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası toplantının gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Kurtulmuş, toplantıda, öncelikli olarak 2016 yılı merkezi yönetim geçici bütçe tasarısı incelendiğini ve bugün itibarıyla TBMM’ye sevk edildiğini belirterek, "Gönlümüz arzu ederdi ki geçici bir bütçe kanun tasarısı yerine, gerçekten Türkiye 2016 yılının kalıcı bütçesini yapabilseydi. Bunun için maalesef muhalefet partilerinde uzlaşı olmadığı için şu an biz geçici bütçe kanun tasarısını göndermek durumunda kaldık. Hemen arkasından normal bütçeyi yapacağız, ümit ediyorum ki Ocak ayının sonuna kadar da Türkiye’de yeni bir bütçeyle yolumuza devam edeceğiz. Yatırımların kesintiye uğramaması için 3 aylık döneme ilişkin hazırlanmış olan bir bütçedir. Bu bütçenin parlamentoda kabul edilir, uygulamaya konulacağını hep beraber göreceğiz" ifadelerini kullandı.
Bakanlar Kurulu’nda ele alınan bir diğer konunun da seçim kampanyası sırasında vaat edilen ve hükümet programının ana eksenini oluşturan reformların olduğunu anlatan Kurtulmuş, yapılacak reformlar konusunda, 3 ay, 6 ay, 1 yıllık reformlar için atılacak adımların tespit edildiği ve perşembe günü Reform Eylem Planı adı altında Türkiye kamuoyuyla paylaşılacağını ifade etti.
Bakanlar Kurulu’nda ele alınan bir başka konunun da uçak düşürülme olayından sonra ortaya çıkan yeni bir ekonomik durum olduğunu belirten Kurtulmuş, "Bu çerçevede Rusya ile yaşanmakta olan krizin muhtemel boyutlarının neler olacağı, geçen haftaki Bakanlar Kurulu’nda alınan kararlar gereği, çeşitli bakanlarımızın katıldığı bir toplantı yapılmış, bu toplantılar sonucunda en iyi ve en kötümser senaryoların hepsi detaylı bir şekilde çalışılarak farklı alanlarda hangi sonuçların ortaya çıkabileceği üzerinde durulmuş, bununla ilgili olarak da Türkiye’nin atması muhtemel adımlar konusunda uzun uzun durulmuştur. Bu çerçevede, karşılıklı olarak ekonomik, ticari ilişkilerde, ulaşımdaki birtakım ekonomik durumlara kadar, ham madde ve aramalların ithalatına kadar karşılaşılacak hususlar neler olabilir, Türkiye hangi tedbirleri alabilir bunları uzun uzun tartıştık. Bununla ilgili bir eylem planı çıkarılmıştır. Ümit ediyoruz ki Rusya ile yaşanmakta olan kriz sonuçlanır, gerçekten bu olay geride kalarak, birçok konuda da ekonomik olarak ortaklığımız bulunan Rusya ile yolumuza devam ederiz" diye konuştu.
Kuzey Irak’ta yaşanan gelişmeler bağlamında yaşanan tartışmaların da Bakanlar Kurulu’nda ele alındığını anlatan Kurtulmuş, "Kuzey Irak’taki gelişmeler, Başika eğitim kampındaki TSK’nın varlığı üzerine Türkiye ve dünya kamuoyunda da bazı durumlar gündeme gelmektedir. Burada çok açıklıkla dört ana konunun altını çizmek durumundayız. Bir tanesi, Türkiye DAİŞ’le mücadele konusunda uluslararası koalisyonun parçasıdır ve etkin bir unsurdur. Sadece Suriye’de değil, Kuzey Irak’ta da DAİŞ’le yapılan mücadelede Türkiye ciddi şekilde yer almaktadır. Kuzey Irak’taki Türkiye’nin varlığının en önemli nedenlerinden birisi DAİŞ’le yapılan mücadeledeki Türkiye’nin etkin olarak üstlendiği roldür" dedi.
İkinci önemli hususun ise, Türkiye’nin DAİŞ’le mücadelede, özellikle Kuzey Irak’ta hem peşmerge hem de Musul Ulusal Muhafız unsurlarına verdiği eğitim desteği olduğunu belirten Kurtulmuş, "Türkiye, Kuzey Irak’ta, bahse konu olan bölgede, hem peşmergelerin eğitimi hem de Musul’un DAİŞ’ten kurtulması için ortaya konulan Musul Ulusal Muhafızları Birliği’nin eğitilmesi için oradadır" dedi.
"Üçüncü olarak, Türkiye yeni oraya gitmiyor" diyen Kurtulmuş, "Türkiye’nin Kuzey Irak’taki varlığı önemli bir şekilde devam ediyor, 27 Eylül 2014’ten beri devam ediyor. Mart 2015’ten itibaren Türkiye bu eğitimlerini veriyor. Bu eğitimler sonucunda DAİŞ’le mücadele için 2 bin 400 Kuzey Iraklı Musul Muhafızı olarak eğitilmiştir" ifadelerini kullandı.
Bu konuyla ilgili dördüncü olarak ifade etmek istediği hususa ilişkin bilgi veren Kurtulmuş, "Türkiye’nin, TSK’nın oradaki varlığı, basındaki abartılı birtakım yayınlar dolayısıyla abartılı bir şekilde kamuoyuna yansımıştır. Bunun böyle yansıması Irak hükümetindeki ciddi hassasiyeti ortaya çıkarmıştır. Irak hükümetindeki hassasiyeti anlıyoruz, buna saygı duyuyoruz. Türkiye, Irak’ın toprak bütünlüğüne saygı duyan bir ülkedir. Türkiye’nin Kuzey Irak’taki varlığı merkezi Irak hükümetine karşı değil, tam tersine Merkezi Irak Hükümeti’nin de gücünü artıracak şekilde DAİŞ’le mücadelede etkin bir mücadelenin sağlanması içindir. Türkiye, DAİŞ’le mücadele, bahse konu olan mücadelede Irak halkının yanındadır. Basında yer alan bu abartılı haberler sonucu Irak makamında ciddi hassasiyetler oluştu. Milli Savunma Bakanımız Sayın İsmet Yılmaz Bey, Irak Savunma Bakanı Halid El Ubeydi ile görüştü ve gerekli konuyu bütün teferruatıyla kendisini bilgilendirdi. Sayın Başbakanımız, Irak hükümetinin hassasiyetleri giderilinceye kadar ilave asker sevkiyatı yapılmayacağı bilgisini vermiş oldu. Mesele, Irak’ın terörle mücadelesine destek iken, orada eğitim vermek için bulunan askerlerimizin özellikle Musul bölgesinde DAİŞ’le cepheye çok yakın bir mesafedeyken onların da hayatlarını korumak, onları da güvence altına almak Türkiye’nin sorumluluk alanındayken, maalesef Irak’ın içerisinde, Türkiye’ye karşı hasmane tutumda bulunanların yaptığı açıklamaları esefle karşıladığımızı ifade etmek istiyorum. Türkiye’nin oradaki varlığı, ne yayılmacılıktır, ne emperyalist bir gayrettir ne Irak’ın bütünlüğüne karşı bir tehdittir, ne de Irak’ın içerisinde şu veya bu gruba destek vermektir. Irak’ın çok yoğun bir şekilde mücadele ettiği DAİŞ’e karşı Irak hükümetinin yanında yer almaktadır" şeklinde konuştu.
Kurtulmuş, beşinci önemli konunun, Türkiye-AB Zirvesi olduğunu belirterek, Türkiye 29 Kasım’da Brüksel’de gerçekleşen zirvede son derece verimli ve pozitif gündemle bu toplantının gerçekleştiğini ifade etti. Kurtulmuş, "Başlı başına bu toplantının 11 yıl aradan sonra pozitif gündemle toplanması Türkiye için önemliydi. Türkiye ile Avrupa yılda iki kere AB ile Türkiye bir araya gelecek, dış politika ve güvenlik politikalarında işbirliğini sürdürecek, düzenli olarak terörizmle mücadele konusunda işbirliği sürdürülecek. 17. ekonomi ve parasal politika faslının açılmasına karar verildi. Önümüzdeki dönemde 5 faslın açılması gibi önemli kararlar alınmıştır" dedi.
IRAK’TAN, ’TÜRK ASKERİNİN ÇEKİLMESİ’ YÖNÜNDE GELEN AÇIKLAMA
Kurtulmuş, açıklamaları sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, "Başbakan Davutoğlu’nun yazdığı mektubun ardından Irak tarafından gelen açıklamalar var, ’Türk askerinin çekilmesi’ yönünde. Bir diğer açıklama da BM Güvenlik Konseyi’ni toplantıya çağırma gibi bir açıklama oldu, neler söyleyeceksiniz" sorusuna Kurtulmuş, "Türkiye, kendi başına orada kendi amaçlarıyla ilgili bulunmuyor. Teröre karşı ortak mücadele kapsamında Musul ulusal muhafızlarını eğitmek için oradadır. Sadece bu eğitim desteğini veren ülke Türkiye değildir. Birçok ülkenin de, Avrupalı ülkelerin de çeşitli vesilelerle eğitim desteği verdiğini biliyoruz. Hollanda’dan, Fransa’ya kadar birçok ülkenin bu bölgede eğitim desteğini verdiğini biliyoruz. Dolayısıyla, tamamen Türkiye’den talep edilen bir hizmettir. Kamuoyunda oluşan çok yüksek algı nedeniyle Irak hükümetinde hassasiyet oluştu. Sayın Başbakanımızın mektubu ve ilgili Bakanların görüşmelerinden sonra, Merkezi Irak Hükümetinin de bu tutumunu değiştireceği kanaatindeyim" karşılığını verdi.
RUSYA’NIN EKONOMİK YAPTIRIMLARI
Rusya’nın ekonomik yaptırımlarına karşı Türkiye’nin atacağı adımların olup olmayacağına ilişkin bir soru üzerine Kurtulmuş, "Biz, krizi tırmandıran taraf olmayacağız krizin kısa süre içinde sonlandırılması için gayret sarf ediyoruz. Her alanda söylüyorum, ekonomi tarafında Rusya tarafının atacağı adımlar varsa Türkiye tarafının da atacağı adımlar var ama niye olarak bu adımların atılmasından yana değiliz. Rusya tarafının da bu adımları atmasından yana değiliz" diye konuştu.
RUSYA’NIN İSTANBUL BOĞAZI’NDAN GEÇEN BİR SAVAŞ GEMİSİNİN ÜZERİNDEKİ ASKERİN ELİNDE FÜZEYLE GÖRÜNTÜ VERMESİ
Rusya’nın İstanbul Boğazı’ndan geçen bir savaş gemisinin üzerindeki bir askerin elinde füzeyle görüntü vermesine ilişkin soruya Kurtulmuş, "İlgili bütün girişimlerde bulunulmuştur. Biliyorsunuz Boğazlardan geçiş Montrö Boğazlar Sözleşmesi çerçevesinde belirlenmiş bir husustur ve oradan geçilen ülkenin güvenliğini tehlikeye atmayacak şekilde geçişlerin olması gerekir. Biz, maalesef o görüntüleri biraz da şova dönük görüntüler olarak algıladık. Böyle bir geçişe, böyle bir şova ihtiyaç yoktur. O görüntünün, Türkiye’nin güvenliğini tehdit altına aldığı da açıktır. Hiçbir şekilde, oradan geçiş yapan Rus gemilerine karşı en ufak tehdit söz konusu değildi. O görüntünün olmamasını arzu ederdik, biraz da çocukça bir şov olduğunu ifade edeyim. Bununla ilgili olarak da uluslararası hukukun Türkiye’ye tanıdığı bütün imkanlar kullanılarak, önce Dışişleri Bakanlığı’na Rus büyükelçi davet edilmiştir. Ümit ederim ki Türkiye bir daha aynı görüntüyle karşı karşıya kalmaz" karşılığını verdi.
"ULAŞIM ALANINDA BAZI EKONOMİK YAPTIRIMLARLA KARŞI KARŞIYA KALABİLİRİZ"
Rusya’nın yaptırımlarına karşı alınacak tedbirlere ilişkin bir soru üzerine Kurtulmuş, "Yaş sebze meyve ihracatından tutun turizm alanında karşılaşacağımız birtakım zorluklara kadar. Ulaşım alanında bazı ekonomik yaptırımlarla karşı karşıya kalabiliriz. Böyle bir ekonomik yaptırım süreciyle karşı karşıya kalmak istemeyiz. Sonuçta ekonomik olarak Rus pazarı daralırsa, nihayetinde biz alternatif pazarlara yöneleceğiz. Türkiye, alternatif pazarlara da çalışmıştır. Aynı şekilde, turizm alanında Rus turistler Türkiye’ye gelmekten imtina ederse, bununla ilgili gerekli tedbirleri aldık. Başka ülkelerin de Türkiye’yi turizm alanı olarak gördüğü açıktır. Türkiye belli sıkıntılarla karşı karşıya kalır ama Rusya tarafı da benzer sıkıntılarla kalır. Meselesinin o boyuta gelmeyeceğini ümit ediyorum. Biz, kendi tedbirlerimizi aldık" dedi.
Başka bir gazetecinin, "Bakanlar Kurulu’nda, Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne aykırı olduğuna yönelik bir tespit yapıldı mı" sorusuna Kurtulmuş, "Bunlar, güvenlik toplantısında da gündeme geldi, bunlarla ilgili çok yakın takiplerimizi yapıyoruz. Rus tarafına gerekli bütün uyarılar yapılmıştır. Bir daha böyle bir olayla karşı karşıya kalmayacağımızı ümit ediyoruz. Karşı karşıya kalırsak da bunların tedbirleri vardır" cevabını verdi.
(İHA)
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası toplantının gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Kurtulmuş, toplantıda, öncelikli olarak 2016 yılı merkezi yönetim geçici bütçe tasarısı incelendiğini ve bugün itibarıyla TBMM’ye sevk edildiğini belirterek, "Gönlümüz arzu ederdi ki geçici bir bütçe kanun tasarısı yerine, gerçekten Türkiye 2016 yılının kalıcı bütçesini yapabilseydi. Bunun için maalesef muhalefet partilerinde uzlaşı olmadığı için şu an biz geçici bütçe kanun tasarısını göndermek durumunda kaldık. Hemen arkasından normal bütçeyi yapacağız, ümit ediyorum ki Ocak ayının sonuna kadar da Türkiye’de yeni bir bütçeyle yolumuza devam edeceğiz. Yatırımların kesintiye uğramaması için 3 aylık döneme ilişkin hazırlanmış olan bir bütçedir. Bu bütçenin parlamentoda kabul edilir, uygulamaya konulacağını hep beraber göreceğiz" ifadelerini kullandı.
Bakanlar Kurulu’nda ele alınan bir diğer konunun da seçim kampanyası sırasında vaat edilen ve hükümet programının ana eksenini oluşturan reformların olduğunu anlatan Kurtulmuş, yapılacak reformlar konusunda, 3 ay, 6 ay, 1 yıllık reformlar için atılacak adımların tespit edildiği ve perşembe günü Reform Eylem Planı adı altında Türkiye kamuoyuyla paylaşılacağını ifade etti.
Bakanlar Kurulu’nda ele alınan bir başka konunun da uçak düşürülme olayından sonra ortaya çıkan yeni bir ekonomik durum olduğunu belirten Kurtulmuş, "Bu çerçevede Rusya ile yaşanmakta olan krizin muhtemel boyutlarının neler olacağı, geçen haftaki Bakanlar Kurulu’nda alınan kararlar gereği, çeşitli bakanlarımızın katıldığı bir toplantı yapılmış, bu toplantılar sonucunda en iyi ve en kötümser senaryoların hepsi detaylı bir şekilde çalışılarak farklı alanlarda hangi sonuçların ortaya çıkabileceği üzerinde durulmuş, bununla ilgili olarak da Türkiye’nin atması muhtemel adımlar konusunda uzun uzun durulmuştur. Bu çerçevede, karşılıklı olarak ekonomik, ticari ilişkilerde, ulaşımdaki birtakım ekonomik durumlara kadar, ham madde ve aramalların ithalatına kadar karşılaşılacak hususlar neler olabilir, Türkiye hangi tedbirleri alabilir bunları uzun uzun tartıştık. Bununla ilgili bir eylem planı çıkarılmıştır. Ümit ediyoruz ki Rusya ile yaşanmakta olan kriz sonuçlanır, gerçekten bu olay geride kalarak, birçok konuda da ekonomik olarak ortaklığımız bulunan Rusya ile yolumuza devam ederiz" diye konuştu.
Kuzey Irak’ta yaşanan gelişmeler bağlamında yaşanan tartışmaların da Bakanlar Kurulu’nda ele alındığını anlatan Kurtulmuş, "Kuzey Irak’taki gelişmeler, Başika eğitim kampındaki TSK’nın varlığı üzerine Türkiye ve dünya kamuoyunda da bazı durumlar gündeme gelmektedir. Burada çok açıklıkla dört ana konunun altını çizmek durumundayız. Bir tanesi, Türkiye DAİŞ’le mücadele konusunda uluslararası koalisyonun parçasıdır ve etkin bir unsurdur. Sadece Suriye’de değil, Kuzey Irak’ta da DAİŞ’le yapılan mücadelede Türkiye ciddi şekilde yer almaktadır. Kuzey Irak’taki Türkiye’nin varlığının en önemli nedenlerinden birisi DAİŞ’le yapılan mücadeledeki Türkiye’nin etkin olarak üstlendiği roldür" dedi.
İkinci önemli hususun ise, Türkiye’nin DAİŞ’le mücadelede, özellikle Kuzey Irak’ta hem peşmerge hem de Musul Ulusal Muhafız unsurlarına verdiği eğitim desteği olduğunu belirten Kurtulmuş, "Türkiye, Kuzey Irak’ta, bahse konu olan bölgede, hem peşmergelerin eğitimi hem de Musul’un DAİŞ’ten kurtulması için ortaya konulan Musul Ulusal Muhafızları Birliği’nin eğitilmesi için oradadır" dedi.
"Üçüncü olarak, Türkiye yeni oraya gitmiyor" diyen Kurtulmuş, "Türkiye’nin Kuzey Irak’taki varlığı önemli bir şekilde devam ediyor, 27 Eylül 2014’ten beri devam ediyor. Mart 2015’ten itibaren Türkiye bu eğitimlerini veriyor. Bu eğitimler sonucunda DAİŞ’le mücadele için 2 bin 400 Kuzey Iraklı Musul Muhafızı olarak eğitilmiştir" ifadelerini kullandı.
Bu konuyla ilgili dördüncü olarak ifade etmek istediği hususa ilişkin bilgi veren Kurtulmuş, "Türkiye’nin, TSK’nın oradaki varlığı, basındaki abartılı birtakım yayınlar dolayısıyla abartılı bir şekilde kamuoyuna yansımıştır. Bunun böyle yansıması Irak hükümetindeki ciddi hassasiyeti ortaya çıkarmıştır. Irak hükümetindeki hassasiyeti anlıyoruz, buna saygı duyuyoruz. Türkiye, Irak’ın toprak bütünlüğüne saygı duyan bir ülkedir. Türkiye’nin Kuzey Irak’taki varlığı merkezi Irak hükümetine karşı değil, tam tersine Merkezi Irak Hükümeti’nin de gücünü artıracak şekilde DAİŞ’le mücadelede etkin bir mücadelenin sağlanması içindir. Türkiye, DAİŞ’le mücadele, bahse konu olan mücadelede Irak halkının yanındadır. Basında yer alan bu abartılı haberler sonucu Irak makamında ciddi hassasiyetler oluştu. Milli Savunma Bakanımız Sayın İsmet Yılmaz Bey, Irak Savunma Bakanı Halid El Ubeydi ile görüştü ve gerekli konuyu bütün teferruatıyla kendisini bilgilendirdi. Sayın Başbakanımız, Irak hükümetinin hassasiyetleri giderilinceye kadar ilave asker sevkiyatı yapılmayacağı bilgisini vermiş oldu. Mesele, Irak’ın terörle mücadelesine destek iken, orada eğitim vermek için bulunan askerlerimizin özellikle Musul bölgesinde DAİŞ’le cepheye çok yakın bir mesafedeyken onların da hayatlarını korumak, onları da güvence altına almak Türkiye’nin sorumluluk alanındayken, maalesef Irak’ın içerisinde, Türkiye’ye karşı hasmane tutumda bulunanların yaptığı açıklamaları esefle karşıladığımızı ifade etmek istiyorum. Türkiye’nin oradaki varlığı, ne yayılmacılıktır, ne emperyalist bir gayrettir ne Irak’ın bütünlüğüne karşı bir tehdittir, ne de Irak’ın içerisinde şu veya bu gruba destek vermektir. Irak’ın çok yoğun bir şekilde mücadele ettiği DAİŞ’e karşı Irak hükümetinin yanında yer almaktadır" şeklinde konuştu.
Kurtulmuş, beşinci önemli konunun, Türkiye-AB Zirvesi olduğunu belirterek, Türkiye 29 Kasım’da Brüksel’de gerçekleşen zirvede son derece verimli ve pozitif gündemle bu toplantının gerçekleştiğini ifade etti. Kurtulmuş, "Başlı başına bu toplantının 11 yıl aradan sonra pozitif gündemle toplanması Türkiye için önemliydi. Türkiye ile Avrupa yılda iki kere AB ile Türkiye bir araya gelecek, dış politika ve güvenlik politikalarında işbirliğini sürdürecek, düzenli olarak terörizmle mücadele konusunda işbirliği sürdürülecek. 17. ekonomi ve parasal politika faslının açılmasına karar verildi. Önümüzdeki dönemde 5 faslın açılması gibi önemli kararlar alınmıştır" dedi.
IRAK’TAN, ’TÜRK ASKERİNİN ÇEKİLMESİ’ YÖNÜNDE GELEN AÇIKLAMA
Kurtulmuş, açıklamaları sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, "Başbakan Davutoğlu’nun yazdığı mektubun ardından Irak tarafından gelen açıklamalar var, ’Türk askerinin çekilmesi’ yönünde. Bir diğer açıklama da BM Güvenlik Konseyi’ni toplantıya çağırma gibi bir açıklama oldu, neler söyleyeceksiniz" sorusuna Kurtulmuş, "Türkiye, kendi başına orada kendi amaçlarıyla ilgili bulunmuyor. Teröre karşı ortak mücadele kapsamında Musul ulusal muhafızlarını eğitmek için oradadır. Sadece bu eğitim desteğini veren ülke Türkiye değildir. Birçok ülkenin de, Avrupalı ülkelerin de çeşitli vesilelerle eğitim desteği verdiğini biliyoruz. Hollanda’dan, Fransa’ya kadar birçok ülkenin bu bölgede eğitim desteğini verdiğini biliyoruz. Dolayısıyla, tamamen Türkiye’den talep edilen bir hizmettir. Kamuoyunda oluşan çok yüksek algı nedeniyle Irak hükümetinde hassasiyet oluştu. Sayın Başbakanımızın mektubu ve ilgili Bakanların görüşmelerinden sonra, Merkezi Irak Hükümetinin de bu tutumunu değiştireceği kanaatindeyim" karşılığını verdi.
RUSYA’NIN EKONOMİK YAPTIRIMLARI
Rusya’nın ekonomik yaptırımlarına karşı Türkiye’nin atacağı adımların olup olmayacağına ilişkin bir soru üzerine Kurtulmuş, "Biz, krizi tırmandıran taraf olmayacağız krizin kısa süre içinde sonlandırılması için gayret sarf ediyoruz. Her alanda söylüyorum, ekonomi tarafında Rusya tarafının atacağı adımlar varsa Türkiye tarafının da atacağı adımlar var ama niye olarak bu adımların atılmasından yana değiliz. Rusya tarafının da bu adımları atmasından yana değiliz" diye konuştu.
RUSYA’NIN İSTANBUL BOĞAZI’NDAN GEÇEN BİR SAVAŞ GEMİSİNİN ÜZERİNDEKİ ASKERİN ELİNDE FÜZEYLE GÖRÜNTÜ VERMESİ
Rusya’nın İstanbul Boğazı’ndan geçen bir savaş gemisinin üzerindeki bir askerin elinde füzeyle görüntü vermesine ilişkin soruya Kurtulmuş, "İlgili bütün girişimlerde bulunulmuştur. Biliyorsunuz Boğazlardan geçiş Montrö Boğazlar Sözleşmesi çerçevesinde belirlenmiş bir husustur ve oradan geçilen ülkenin güvenliğini tehlikeye atmayacak şekilde geçişlerin olması gerekir. Biz, maalesef o görüntüleri biraz da şova dönük görüntüler olarak algıladık. Böyle bir geçişe, böyle bir şova ihtiyaç yoktur. O görüntünün, Türkiye’nin güvenliğini tehdit altına aldığı da açıktır. Hiçbir şekilde, oradan geçiş yapan Rus gemilerine karşı en ufak tehdit söz konusu değildi. O görüntünün olmamasını arzu ederdik, biraz da çocukça bir şov olduğunu ifade edeyim. Bununla ilgili olarak da uluslararası hukukun Türkiye’ye tanıdığı bütün imkanlar kullanılarak, önce Dışişleri Bakanlığı’na Rus büyükelçi davet edilmiştir. Ümit ederim ki Türkiye bir daha aynı görüntüyle karşı karşıya kalmaz" karşılığını verdi.
"ULAŞIM ALANINDA BAZI EKONOMİK YAPTIRIMLARLA KARŞI KARŞIYA KALABİLİRİZ"
Rusya’nın yaptırımlarına karşı alınacak tedbirlere ilişkin bir soru üzerine Kurtulmuş, "Yaş sebze meyve ihracatından tutun turizm alanında karşılaşacağımız birtakım zorluklara kadar. Ulaşım alanında bazı ekonomik yaptırımlarla karşı karşıya kalabiliriz. Böyle bir ekonomik yaptırım süreciyle karşı karşıya kalmak istemeyiz. Sonuçta ekonomik olarak Rus pazarı daralırsa, nihayetinde biz alternatif pazarlara yöneleceğiz. Türkiye, alternatif pazarlara da çalışmıştır. Aynı şekilde, turizm alanında Rus turistler Türkiye’ye gelmekten imtina ederse, bununla ilgili gerekli tedbirleri aldık. Başka ülkelerin de Türkiye’yi turizm alanı olarak gördüğü açıktır. Türkiye belli sıkıntılarla karşı karşıya kalır ama Rusya tarafı da benzer sıkıntılarla kalır. Meselesinin o boyuta gelmeyeceğini ümit ediyorum. Biz, kendi tedbirlerimizi aldık" dedi.
Başka bir gazetecinin, "Bakanlar Kurulu’nda, Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne aykırı olduğuna yönelik bir tespit yapıldı mı" sorusuna Kurtulmuş, "Bunlar, güvenlik toplantısında da gündeme geldi, bunlarla ilgili çok yakın takiplerimizi yapıyoruz. Rus tarafına gerekli bütün uyarılar yapılmıştır. Bir daha böyle bir olayla karşı karşıya kalmayacağımızı ümit ediyoruz. Karşı karşıya kalırsak da bunların tedbirleri vardır" cevabını verdi.
(İHA)