Ekonomi

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti yayımlandı

TCMB Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti'nde, "Son dönemde artan küresel belirsizlikler nedeniyle merkez bankalarının indirim süreçlerinde daha temkinli bir yaklaşım izleyeceklerine ilişkin beklentiler güçlenmiştir." denildi.

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti yayımlandı
30-01-2025 15:43
İstanbul

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) Toplantı Özeti'nde "Kredi büyümesi ve kompozisyonunun dezenflasyon patikası ile uyumlu seyrini temin etmek amacıyla kredi büyümesine dayalı zorunlu karşılık uygulamasında 4 Ocak 2025 tarihinde değişiklik yapılmıştır." ifadesi kullanıldı.

TCMB Para Politikası Kurulu'nun 23 Ocak toplantısına ilişkin özet yayımlandı.

Küresel büyümedeki sınırlı iyileşmenin 2024 yılının son çeyreğinde de devam ederken, işgücü piyasaları arz talep dengesindeki normalleşme eğiliminin sürdüğü belirtilen özette, "Türkiye’nin dış ticaret ortaklarının ihracat paylarıyla ağırlıklandırılan küresel büyüme endeksinin 2024 yılında yüzde 1,9 artışla 2023 yılındaki yüzde 1,8’in sınırlı oranda üzerinde büyüyeceği, 2025 yılında ise büyüme oranının yüzde 2,2 ile tarihsel ortalamasına yaklaşacağı tahmin edilmektedir." denildi.

Özette, hizmet sektöründe olumlu seyir devam ederken imalat sanayisindeki zayıf görünümün korunduğu aktarılarak, ABD ekonomisindeki büyüme eğiliminin diğer gelişmiş ülkelerden olumlu ayrışmaya devam ettiği ifade edildi.

Küresel talep görünümü, arz yönlü faktörler ve jeopolitik risklerin emtia fiyatlarının dalgalı bir seyir izlemesine neden olduğu kaydedilen özette, "Küresel ekonomi ve ticaret politikalarına ilişkin artan belirsizlikler ile jeopolitik gelişmeler küresel iktisadi faaliyetin seyri açısından öne çıkan risk faktörleri olarak görülmektedir." değerlendirmesinde bulunuldu.

Özette, küresel enflasyondaki düşüşün devam ettiği belirtilerek hizmet enflasyonundaki katılığın zayıflamakla birlikte enflasyon üzerindeki yukarı yönlü riskleri canlı tuttuğu ifade edildi.

Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde (GOÜ) faiz indirim süreçleri devam ederken son dönemde artan küresel belirsizlikler nedeniyle merkez bankalarının indirim süreçlerinde daha temkinli bir yaklaşım izleyeceklerine ilişkin beklentilerin güçlendiği bildirilen özette, bu süreçte GOÜ piyasalarından portföy çıkışlarının gözlendiği kaydedildi.

Özette, mevduat faizlerinin 27 Aralık haftasına kıyasla 282 baz puan gerileyerek 17 Ocak haftası itibarıyla yüzde 52,9 seviyesinde gerçekleştiği belirtildi.

Aynı dönemde TL ticari kredi faizlerinin (kredili mevduat hesabı ve kredi kartı hariç) 212 baz puan azalarak yüzde 53,5 seviyesinde olduğu aktarılan özette, bireysel kredilerden ihtiyaç kredisi (kredili mevduat hesabı hariç) faizlerinin 178 baz puan azalarak yüzde 68,3 olurken; konut kredisi faizlerinin 46 baz puan azalarak yüzde 40,4 seviyesinde gerçekleştiği aktarıldı.

Özette, taşıt kredisi faizlerinin ise 17 Ocak itibarıyla yüzde 47,3 seviyesinde olduğu ifade edildi.

Bireysel kredilerin 4 haftalık büyüme oranlarının ortalamasının 27 Aralık’tan sonra yatay seyir izleyerek 17 Ocak’ta yüzde 3,5 seviyesinde gerçekleştiği aktarılan özette, şu değerlendirmelere yer verildi:

"Bu dönemde kredi kartları sınırlı bir artış sergilerken; ihtiyaç, konut ve taşıt kredilerinin büyümelerinde sınırlı düşüşler görülmüştür. Aynı dönemde TL ticari kredilerin 4 haftalık büyüme oranlarının ortalaması yüzde 1,4 seviyesinden yüzde 2,3’e gelmiştir. Kur etkisinden arındırılmış yabancı para (YP) ticari kredilerdeki 4 haftalık büyüme oranlarının ortalaması, bir önceki PPK dönemindeki yüzde 2,3 seviyesinden 2,2’ye gelmiştir. Kredi büyümesi ve kompozisyonunun dezenflasyon patikası ile uyumlu seyrini temin etmek amacıyla kredi büyümesine dayalı zorunlu karşılık uygulamasında 4 Ocak 2025 tarihinde değişiklik yapılmıştır. Bu doğrultuda yabancı para ticari krediler için yüzde 1,5 olan aylık büyüme sınırı yüzde 1’e indirilirken Türk lirası ticari kredilerde yüzde 2 olan aylık büyüme sınırı KOBİ kredileri için yüzde 2,5; diğer ticari krediler için yüzde 1,5 olacak şekilde farklılaştırılmıştır."

Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarından çıkış stratejisi kapsamında açılış ve yenileme işlemlerinde vade sürelerinin kısıtlandığı anımsatılan özette, bu çerçevede, döviz ve altın dönüşümlü kur korumalı mevduat ve katılma hesaplarında 6 ve 12 ay vadeli hesap açma ve yenileme işlemlerinin 20 Ocak 2025 tarihi itibarıyla sonlandırılmasına karar verildiği bildirildi.

Özette, TCMB'nin brüt uluslararası rezervlerinin, 27 Aralık’tan bu yana 8,2 milyar dolar artarak 17 Ocak 2025 itibarıyla 163,3 milyar dolara yükseldiği ifade edildi ve Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk priminin (CDS) 27 Aralık’tan bu yana sınırlı miktarda artarak 22 Ocak 2025 itibarıyla 265 baz puan seviyesine geldiği kaydedildi.

Türk lirasının 1 ay vadeli kur oynaklığının 22 Ocak itibarıyla yüzde 9,2 seviyesine, 12 ay vadeli kur oynaklığının yüzde 18,2 seviyesine düştüğü belirtilen özette, önceki PPK toplantı haftasından bu yana Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) piyasasına 1,6 milyar dolar giriş, hisse senedi piyasasından ise 0,3 milyar dolar çıkış olmak üzere toplam 1,3 milyar ABD doları net portföy girişinin gerçekleştiği aktarıldı.

Kasım ayında perakende satış hacim endeksinde aylık bazda yüzde 1,9 artış görüldüğü ve çeyreklik artışın sürmekle birlikte bir miktar hız kestiği aktarılan özette, altın hariç bakıldığında, perakende satış hacmindeki çeyreklik artışın daha ılımlı olduğu belirtildi.

Özette, aynı dönemde ticaret satış hacim endeksinin aylık bazda perakende satış hacmine kıyasla daha düşük oranda artış kaydettiği bildirilerek, "Hizmet üretiminin yanı sıra talebi hakkında da bilgi sunan hizmet üretim endeksinde, kasım ayında yüzde 0,2 oranında düşüş gerçekleşmiştir. Çeyreklik bazda yüzde 0,2 oranında sınırlı yükselen hizmet üretimi yıllık olarak gerilemiştir." ifadelerine yer verildi.

Otomobil ve beyaz eşya satışlarının önceki iki çeyrekteki gerilemelerini takiben 2024 yılının son çeyreğinde artarak telafi eğilimi sergilediği belirtilen özette, şu değerlendirmelere yer verildi:

"Kartla yapılan harcamaların aylık bazda artış oranları ekim ve kasım aylarında önceki çeyrek ortalamasının altına inerken aralık ayında bir miktar yükselmiştir. Ocak ayının ilk iki haftasına ilişkin veriler kart harcamalarında aylık bazda gerilemeye işaret etmektedir. İmalat sanayi firmalarına yönelik anket verileri, iç piyasa siparişlerinin aralık ayında gerilemekle birlikte 2024 yılının son çeyreğinde arttığını, ancak tarihsel ortalamasının altında bir seyir izlemeye devam ettiğini göstermektedir. Bu çerçevede, mal ve hizmet talebine ilişkin veriler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, son çeyreğe ilişkin göstergeler yurt içi talebin enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelerde bulunduğunu göstermektedir."

"Kasım ayı itibarıyla veriler sanayi üretiminde toparlanma eğilimi ima etmektedir"

Özette, kasım ayında sanayi üretim endeksinin, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış olarak aylık bazda yüzde 2,9, takvim etkilerinden arındırılmış olarak yıllık bazda yüzde 1,5 arttığı, çeyreklik bazda ise sanayi üretiminin ikinci ve üçüncü çeyreklerdeki sırasıyla yüzde 4 ve 1,3 gerilemenin ardından, kasım ayı itibarıyla dördüncü çeyrekte yüzde 1,1 arttığı aktarıldı.

Tipik oynaklık sergileyen sektörler dışlandığında, sanayi üretiminin çeyreklik bazda daha sınırlı bir artış kaydettiğine işaret edilen özette, bu çerçevede, kasım ayı itibarıyla verilerin sanayi üretiminde toparlanma eğilimi ima ettiği vurgulandı.

Özette, imalat sanayisine yönelik anket göstergelerinin, aralık ayında sanayi sektörü faaliyetinde toparlanma eğiliminin devamına işaret ettiği bildirilerek, "Bununla uyumlu şekilde, imalat sanayi kapasite kullanım oranı da ekim ayındaki düşüşünün ardından kasım ayında artmış, aralık ayında ise yatay seyretmiştir. İnşaat üretim endeksi, deprem kaynaklı inşa faaliyetlerinin süren desteğiyle birlikte, kasım ayı itibarıyla çeyreklik bazda yüzde 1,3 bir önceki yılın ekim-kasım dönemine göre ise yüzde 8,8 artış kaydetmiştir." ifadelerine yer verildi.

Kasım ayında mevsimsellikten arındırılmış istihdamın, 32,7 milyon kişi seviyesinde gerçekleştiği ve çeyreklik bazda yüzde 0,5 arttığı ifade edilen özette, bu dönemde, iş gücüne katılım oranının çeyreklik olarak 0,2 puan artış kaydettiği, işsizlik oranının ise kasım ayı itibarıyla son çeyrekte yüzde 8,7 seviyesinde yatay seyrettiği aktarıldı.

Özette, anket göstergelerinin, son çeyrekte imalat sanayi firmalarının geleceğe yönelik istihdam beklentilerinde tarihsel ortalamanın altında seyreden bir görünüme işaret ettiği belirtildi.

Kasım ayında cari işlemler dengesinin aylık bazda 2,9 milyar dolar açık verdiği kaydedilen özette şu değerlendirmelere yer verildi:

"12 aylık birikimli cari açık 7,4 milyar dolar seviyesinde gerçekleşerek bir önceki aya kıyasla 0,2 milyar dolar ile sınırlı artış göstermiştir. Söz konusu seyirde, enerji ve altın açıklarındaki yükselişlere karşın artan hizmetler dengesi fazlası etkili olmuştur. Nitekim bu dönemde, 12 aylık birikimli hizmetler dengesi fazlası güçlü seyrini sürdürmüş ve 60,9 milyar dolar seviyesine çıkmıştır."

Özette, geçici dış ticaret verilerinin, aralık ayında mevsimsellikten arındırılmış olarak, ihracatta daha kuvvetli olmak üzere, ihracat ve ithalatta artışa işaret ettiği aktarıldı.

12 aylık birikimli olarak bakıldığında dış ticaret açığında bir önceki aya göre artış gerçekleştiği ifade edilen özette, "Bu çerçevede, 12 aylık birikimli olarak cari açığın, aralık ayında artacağı öngörülmektedir. Altın ithalatı, aralık ayında 2 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşirken, birikimli olarak 17,1 milyar dolar olmuştur. Mevsimsellikten arındırılmış olarak tüketim malı ithalatı, üçüncü çeyrekte bir önceki çeyreğe göre gerilerken son çeyrekte yeniden artış kaydetmiştir." yorumu yapıldı.

"Yurt dışı borçlanma imkanlarının yüksek seviyelerini koruduğu gözlenmektedir"

Özette, son dönemde tüketim malı ithalatının artışına yüksek katkı veren mücevher kalemi dışlandığında ise son çeyrekteki artışın daha sınırlı olduğu bildirilerek, aralık ayına ilişkin geçici dış ticaret verileri ocak ayı için yüksek frekanslı öncü verilerle beraber değerlendirildiğinde, üç aylık ortalama eğilimler, ihracatın ılımlı bir artışla gücünü koruduğuna, ithalatın da artış kaydettiğine işaret ettiği belirtildi.

Ayrıca özette, yüksek frekanslı verilerin, ocak ayında mücevher ithalatında düşüş, mücevher hariç tüketim malı ithalatında ise artış gerçekleşebileceğini gösterdiği aktarılarak, şu değerlendirmelere yer verildi:

"Cari açığın finansmanı tarafında, bankacılık sektörünün 12 aylık birikimli uzun vadeli borç çevirme oranı, kasım ayında yüzde 134 civarında gerçekleşmiştir. Söz konusu oran, bankacılık sektörü dışındaki firmalarda yaklaşık yüzde 111 olmuştur. Bu çerçevede, yurt dışı borçlanma imkanlarının yüksek seviyelerini koruduğu gözlenmektedir."

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER