Bahçeşehir Üniversitesi Kütüphane Dökümantasyon Daire Başkanı Dr. Kenan Erzurum (71), AA muhabirine yaptığı açıklamada, doğduğu köyde okul olmadığı için başka bir köyde taşımalı eğitim gördüğünü, Düziçi Öğretmen okulundan sonra İstanbul'da yüksek öğretmen okuluna gittiğini anlattı.
Kütüphanede ve TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezinde çalıştığını ve kuruluşundan beri de Bahçeşehir Üniversitesi Kütüphanesinde görev yaptığını ifade eden Erzurum, 5 kültür eseri, 4 hikaye, 1 roman ve 12 şiir kitabı yayınladığını söyledi.
Çok küçük yaşlarda memleketinden ayrıldığını ancak her yıl birkaç kez köyüne gittiğini belirten Erzurum, "Ailemde de oya yapan, kilim dokuyan kadınlar vardı. Yaptıkları modelleri sorduğumda desenlerin, modellerin isimlerinin unutulduğunu fark ettim. Bu beni çok üzdü, bu kültür ürünlerinin unutulmasını önlemek için kitaplaştırılması gerektiğini düşündüm. 2010'da gidişimde bir fotoğraf makinesi aldım ve akrabalardan aldığım emanet arabayla Kadirli'nin köylerini dolaşmaya başladım. 6-7 yılda 35 köyü dolaştım. Gittiğim yerlerde kilimleri fotoğrafladım, kilimin hangi malzemeden dokunduğunu, motifin, nakışın adını ve hikayesini yazdım. Kayıtları aldığım tarihi ve kilimin sahiplerini de not ettim. Kilimlerin künyesini çıkardım, onlara kimlik oluşturdum." diye konuştu.
Erzurum, "Türkmen ve Avşar Dokumaları Kadirli'nin Kilimleri" kitabını Türkçe ve İngilizce hazırladığını ifade ederek, motif isimlerinin yöresel ağız olması nedeniyle İngilizce yazarken çok zorlandığını anlattı.
"Nakış ve motiflerde de doğadan esinlenmişler"Kadirli'nin Türkmen ve Avşar aşiretlerinden oluştuğunu anlatan Erzurum, şöyle devam etti:
"Bu aileler uzun yıllar göçebe hayatı yaşadıkları için bütün kültür ve kazanımları göçebelik üzerineydi. Kışın Çukurova'ya geliyorlar, yazın da Toroslar'a çıkıyorlar. Türkmen ve Avşarlar yerleşik hayata geçerken arazi de ekmeye başlamışlar. Başlarda kıl ve yün olan dokuma malzemelerine pamuk da eklenmiş. Nakış ve motiflerde de doğadan esinlenmişler. Su yolu, yılan kovdu, karagöz, pıtrak, gazi düzmesi, yıldız gibi isimler vermişler. Bu isimler o kadar benzeterek verilmiş ki... Nakışların da hikayesi var. Mesela 'seymen' diye bir motif var. Türken ve Avşarlar gelin alırken kızın atının çevresine atlı silahlı 4 kişi koymuşlar. Seymen nakışında da ortada gelini, etrafında 4 askeri temsil eden desen vardır. Baklava dilimi deseninde de tatlı yaşamak isteği resmedilmiş. Hemen hemen bütün kilimlerin kenarında olan su yolu nakışı da yaşadıkları yerin su kenarı olmasından gelmektedir."
Erzurum, kilimlerle ilgili diğer yayınları da incelediğini belirterek, "Benim araştırmam Avşar ve Türkmen kültüründen gelen bir bölgenin dokuması ve motifler üzerine yapılmış bir araştırma. Kilim ve motiflerle teferruatlı ve geniş kapsamlı bir araştırma. Kilimlerin, motiflerin hikayelerine de yer verdim." dedi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com