İstanbul
Anadolu Ajansı (AA) tarafından Boğaziçi Üniversitesi işbirliğinde, Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla 2 Aralık'ta gerçekleştirilecek "II. Haberin Telifi ve Medyada Yapay Zeka Sempozyumu"nda, haber, yapay zeka ve telif hakları masaya yatırılacak.
Sempozyumdaki "Haberin Üretiminde Yapay Zeka-Medya-Telif Üçlemesi" başlıklı oturumda, "Yapay Zekanın Medya İçerikleri Kullanılarak Eğitilmesi & Telif Davaları" konusunda sunum yapacak Dr. Öğretim Üyesi Muhammed Furkan Akıncı, medya kuruluşlarının içeriklerinin yapay zeka modellerinde kullanılmasına ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Anadolu Ajansının hem akademik hem de sektörü ilgilendiren bir sempozyum düzenlemesinin çok ilgi çekici olduğunu belirten Akıncı, "Anadolu Ajansı bir bakıma kendisiyle alakalı olabilecek hukuki belirsizlikler üzerine dünyadaki uzmanları çağırıp bu konuda sempozyum düzenleyip bir yol haritası çıkarmaya çalışıyor. Bu açıdan bunu oldukça önemli buluyorum." ifadelerini kullandı.
Akıncı, yapay zekanın kullanıldığını ancak bunun hukuki sonuçlarının tam olarak ele alınmadığını vurgulayarak, yapay zekayla ilgili konularda telif hukukunun eski parametrelere göre hareket ettiğini anlattı.
"Yapay zekanın yıkıcı etkisine, öyle ya da böyle adaptasyon sağlanacak"
Zamanla buna uyum sağlanacağını kaydeden Akıncı, şunları söyledi:
"Yapay zekanın yıkıcı etkisine, öyle ya da böyle adaptasyon sağlanacak. Zamanında bu yazılımlar için de aynıydı. Yazılımlar popüler olmaya başladığında 'Bunları nasıl koruyacağız? 'Telife mi koyalım, başka bir şey mi yapalım.' diye tartışıldı. Dünyada bu konu telif hukukunun içine alınarak çözüme kavuştu. Ancak yapay zeka üretiminde kullanılan telifin de aynı şekilde parametreleri değiştirmesi gerekiyor. Daha henüz başlangıç noktasındayız."
Akıncı, yapay zekanın geliştirilmesiyle alakalı hukuki belirsizlikler olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"OpenAI, Microsoft ve Midjourney gibi adı yapay zekayla ile bağdaştırılan pek çok şirkete açılan telif davaları mevcut. Bu davaları açanlar da daha çok New York Times gibi büyük medya şirketleri. Medya şirketleri kendi ürettiği içeriklerin yapay zeka modelleri geliştirmek için kullanıldığını ve kendilerinin herhangi bir şekilde gelir elde edemedikleri yönünde bir telif ihlali olduğunu öne sürmekteler. Bu davaların karara bağlanması, buradaki hukuki süreci tamamlaması oyunun kurallarını tamamen değiştirecektir. Çünkü bir yapay zeka geliştirilmesi için çok ciddi büyük verilere ihtiyaç var. Bunun kısıtlandırılması ya da serbest bırakılması bütün dünyadaki yapay zekanın gelişimiyle alakalı önemli sonuçlar doğuracaktır."
"Yapay zeka konusunda medya şirketleri bir çatı altında örgütlenmeli"
Muhammed Furkan Akıncı, medya şirketlerinin içerik üretirken belli etik kurallara bağlı olması gerektiğini belirterek, "Çünkü bu halüsinasyon dediğimiz üretken yapay zekanın özellikle doğru olmayan şeyleri doğru olarak düşünerek haber yapması çok olası. Bunları belli risk parametreleri altında doğrulayarak, çift kontrol ederek yayınlamak gerekiyor." diye konuştu.
Akıncı, dünyada en fazla içerik üretenlerden birinin medya sektörü olduğunu dile getirerek, yapay zekanın medya sektörünün ürettiği içerikleri kullanama ihtimalinin kısıtlayıcı bir durum oluşturacağını anlattı.
Bu konuda medya şirketlerinin bir çatı altında örgütlenmesi gerektiğini vurgulayan Akıncı, "Sonuçta bir lobicilik faaliyetinden bahsediyoruz. Bunların örneklerini Avrupa Birliğinde zamanında görmüştük. Kendilerine özel bağlantılı hak elde ettiler. Bütün Avrupa Birliği çerçevesinde bunların kullanımı başladı. Bu, sektörün ölmemesi, belli ölçüde ayakta kalması için yapılmış hareketler. Aynı şekilde yapay zekada da böyle bir örgütlenmenin gerektiğini düşünüyorum." diye konuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com