SETA Medya ve İletişim Direktörü İsmail Çağlar, “Medyanın siyasi pozisyonu olur. Ama siz o pozisyonun boyutlarını çok aşıp bir siyasi aktöre, bir siyasi partiye dönüşürseniz terörü bir muhalefet etme biçimi olarak kullanırsınız” dedi.
Çağlayan Adliyesi’nde Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın şehit edilmesi sonrası medyanın terör eylemlerinde kullandığı dil tartışma konusu oldu. Moral FM’de yayınlanan Fethi Çağıl’ın hazırlayıp sunduğu ‘Gün Başlarken’ programına katılan SETA Medya ve İletişim Direktörü İsmail Çağlar haber yapımında ‘kişisel haklar’, ‘can güvenliği’, ‘milli çıkar’ ve ‘milli güvenlik’ noktalarının göz önünde bulundurulması gerektiğinin altını çizerek, “Medyanın siyasi pozisyonu olur. Ama siz o pozisyonun boyutlarını çok aşıp bir siyasi aktöre, bir siyasi partiye dönüşürseniz terörü bir muhalefet etme biçimi olarak kullanırsınız” dedi.
SETA Medya ve İletişim Direktörü İsmail Çağlar, Çağlayan Adliyesi’ndeki terör saldırısı sonrası tartışma konusu olan “Medya ve Terör” hakkında ise, “Önümüzde iki tane seçenek var. Bir; özdenetim. Medya bu filtrelemeyi, kendisi yapacak, bunu meslek içi eğitimleriyle yapacak. Türkiye’de habercilik geleneğinin daha gelişmesiyle yapacak. Bu mesleğin teknik yönlerinin daha fazla ön planda olması vurgulanması ile yapacak. Burada bir özdenetim uygulayacak. Bu özdenetim uygulanmadığı zaman hiçbirimizin istemediği bir sonuç, başka bir seçenek devreye giriyor; o da denetim seçeneği” diye konuştu.
Çağlar, haber yapımında kişisel haklar, can güvenliği, milli çıkar ve milli güvenlik noktalarının göz önünde bulundurulması gerektiğinin altını çizerek, “Medyanın siyasi pozisyonu olur. Ama siz o pozisyonun boyutlarını çok aşıp bir siyasi aktöre, bir siyasi partiye dönüşürseniz terörü bir muhalefet etme biçimi olarak kullanırsınız. Çağlayan Adiliyesi’nde gerçekleşen terör eylemi sonrası bir takım medyanın bilerek, bir kısmının ise bilmeyerek siyasallaştığını ve yaptıkları haberlerle terörün propagandasına katkı sağladıkları görülmüştür" dedi.
(İHA)
