İstanbul
Söz yazarı ve besteci Kaptanzade Ali Rıza Bey'in vefatının üzerinden 87 sene geçti.
İstanbul'da 14 Haziran 1881'de dünyaya gelen Ali Rıza bey, babası Mehmet Bey, Mecidiye Kruvazörü Kumandanı olduğu için "Kaptanzade" olarak anıldı.
Henüz 14 yaşındayken kanun ve sonrasında da piyano çalmaya başlayan sanatçı, çoğunluğunu piyano ile verdiği yüzden fazla eser besteledi.
Babası sayesinde Servelli İtaliano isimli müzik öğretmeninden 7 yıl nazariyat ve armoni dersleri alan usta bestekar, okulunu bitirdikten sonra Gümrük İdaresinde estimatör olarak çalıştı.
Buradan ayrılıp çeşitli ticarethanelerin gümrük komisyonculuğunu yürüten Ali Rıza Bey, 1918'de İstanbul Operet Heyeti'ni kurdu.
Operet, şarkı ve marşlar besteledi
Çeşitli mekanlarda piyano, ney çalarak ve ders vererek geçimini sağlayan sanatçı, birçok operetin, şarkının ve marşın bestesine imza attı.
Eserlerinin tümünde Türk makamlarını kullanan Kaptanzade, ilk olarak "Kardeş Türküsü"nü (Chanson Fraternel) sonrasında ise Halit Fahri Ozansoy'un "Çiftçi Türküsü"nü besteledi.
"İzmir Marşı" olarak bilinen, sözleri "İzmir'in Dağlarında Çiçekler Açar" olarak sonradan değiştirilen "Kafkasya Dağlarında Çiçekler Açar" marşının bestesinin sahibi Ali Rıza Bey, bir röportajında, bestelediği eserlere ilişkin şunları söylemişti:
"Meşrutiyet bidayetinde bestelediğim 'Kardeş Türküsü' Chanson Fraternel'dir. Bu eser çok rağbet gördü. Bütün mektep ve müsamere programlarında kabul edildi. Bundan sonra Halit Fahri Bey'in 'Çiftçi Türküsü'nü besteledim. Bu da beğenildi.
Harb-i Umumi iptidalarında 'Kafkasya Dağlarında Çiçekler Açar' marşını besteledim. Zannederim bu marş sizin meçhulünüz değildir. O zaman ya askerdiniz, ya talebe. Her iki takdirde de bu marşı dinlemiş ve söylemiş olacaksınız.
Bu musiki programlarının mekteplerde tatbikine başlandığı sırada Maarif müdürü Saffet ve müfettiş Nazım beylerin teşvikiyle mekteplerde nazariyat-ı musiki hocalığını kabul ettim.
Yetiştirdiğim gençler arasında bilhassa bugün Avrupa'da musiki tahsil eden Nurullah Bey'i zikredebilirim."
Meşhur şarkıların bestesini yaptı
Operetlerinde ve bazı fantezilerinde çoksesliliği deneyen bestekar, bugün de bilinen ve farklı isimler tarafından söylenen "Yıldızların Altında", "Gel Gitme Kalmasın Gözüm Yollarda", "Hasta Kalbimde Yanan Derdim", "Denizde Akşam" ve "Efem" gibi şarkıların bestesine de imza attı.
Ali Rıza Bey, daha çok operetleriyle tanınmasının yanı sıra ayrıca "Macun Okkası" ve "İstanbul Efendisi" adlı müzikal tiyatro oyunlarında rol aldı.
Yazar Abdürrahim Cabir Vada'nın kızı Hikmet Hanım ile evlenen bestekar, 16 Şubat 1934'te konser vermek için gittiği Edremit'te kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. Vefatından sonra eşyalarını dahi alan olmayan sanatçının mezarı ise 2009'da ortaya çıkarıldı.
TRT nota arşivinde yaklaşık 50 eseri kayıtlı olan meçhul bestekarın, dönemin plaklarına okunmuş fakat Ali Rıza Beye ait olduğu bilinmeyen besteleri de bulunuyor.
TRT nota arşivinde yaklaşık 50 eseri kayıtlı olan bestekarın, dönemin plaklarına okunmuş fakat Ali Rıza Beye ait olduğu bilinmeyen besteleri de bulunuyor.
Bugün de TRT'nin "Arşivden Gelen Sesler" ve "Arşivden Tınılar" gibi listelerinde Kaptanzade'nin bestelediği eserler dinlenebiliyor.
Eserlerinden bazıları şöyle:
"Gel Gitme Kalmasın Gözüm Yollarda", "Yıldızların Altında", "Dağ Perisi", "Kapıldım Gidiyorum Bahtımın Rüzgarına", "Hasta kalbimde yanan derdim", "Denizde Akşam", "Macun Okkası", "İstanbul Efendisi", "Kayseri Gülleri", "Akşam Garipliği", "Son Dilek", "Efemin Bayramı."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com