New York
Dünyada yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) en fazla vurduğu ülke olan ABD’de günlük vaka sayıları son 2 haftada tekrar yükselişe geçerek rekor seviyelere ulaştı.
Florida, Teksas, Alabama gibi özellikle güney eyaletlerinde enfeksiyon oranlarında patlama yaşanırken, dün günlük vaka artışı 50 bini geçti.
Maryland Üniversitesi Tıp Fakültesi Bulaşıcı Hastalıklar Bölümü Başkanı Dr. Faheem Younus, ABD’de yükselişe geçen Kovid-19 vakalarıyla ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Kovid-19 vakalarının artmasının sürpriz bir durum olmadığını belirten Younus, Çin’de ortaya çıkıp bütün dünyayı dolaşan virüsün ABD’nin güney eyaletlerine gelmesinin de kaçınılmaz olduğunu söyledi. Younus, şunları kaydetti:
“Virüsün Çin'den dışarı yayılmayacağını düşünenler gibi ABD'nin güney eyaletleri de virüsün kendilerine gelmeyeceğini düşünüyordu. Sanırım şimdi bundan ders almalıyız. Bu virüs, yaz kış, fakir zengin, Demokrat Cumhuriyetçi gibi hiçbir ayrım yapmadan herkese bulaşabilir.
Her insan bu salgına karşı açık. Dolayısıyla son zamanlardaki artış sürpriz değil. Virüsün her birimizi ayırmadan yayılmasına yönelik biz de ona karşı birlik olup cephe oluşturmalıyız.”
“Virüsün mevsimlik olduğunu umut etmek kötü bir strateji”
Younus, siyasi söylemlerle virüsün bilimsel gerçekliğinin ayırt edilmesi gerektiğine işaret ederek, şöyle devam etti:
“Politikacı değilim, virüsün siyasi yönüne yorum yapmamaya çalışıyorum. Doktorlar olarak virüsü siyasileştirmek istemiyoruz. Bu çok da tehlikeli olur. Mart ayında bu virüs için yaz veya kış mevsimin fark etmeyeceğini söylemiştim. Daha önce olduğu gibi bu ve benzeri salgınlar mevsimlere uymaz. Virüs dünyanın bir yerinde her zaman kendine ortam bulur. Dolayısıyla bu virüsün mevsimlik olduğunu umut etmek kötü bir stratejidir. Evet, ümit güzeldir ama kötü bir stratejidir.”
“Virüs fırsatları kaçırmaz ve cezalandırır”
Eyaletlerin Kovid-19 döneminde ekonomiyi erken açıp açmadıkları yönündeki soru üzerine Younus, salgının sağlık, ekonomik ve siyasi yönleri olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Bu komplike ve çok boyutlu bir soru. Hükümetlerin işi, salgının sağlık, ekonomik ve siyasi yönünü tartarak tedbirlerde aşırıya kaçmadan orta yolu bulmaktır. Ülkeyi uzun süre kapalı tutamazsınız. Bu sadece ekonomiyi değil sağlık sektörünü de olumsuz etkiler. İnsanlar sadece virüsten değil bu süreçte tedavi edilmeyen diğer hastalıklardan da ölür.
Dolayısıyla, bilimin temel ilkeleri etrafında birleşip kapalı mekanlarda toplanmamayı, maske kullanmayı, sosyal mesafeyi korumayı ve ellerimizi yıkamayı öğrenmeliyiz. Bu davranışlarda mutabık kalırsak hayat devam eder, ekonomi toparlanır.”
Younus, bilimin salgın konusunda gayet açık olduğunun altını çizerek, “Salgın olduğunda tedbirlerini alırsın, gidişatı kendi haline bırakmazsın. Öyle yaparsan virüs fırsatları kaçırmaz ve cezalandırır.” ifadelerini kullandı.
“Ölüm oranları için henüz erken”
ABD’de vaka sayısındaki rekor artışlara rağmen can kaybında aynı yükselişin görülmemesi konusunda da Younus, şu değerlendirmede bulundu:
“Bunun birçok açıklaması var. Öncelikle, ölüm oranları, artıştan bir iki hafta sonra gelir, bu nedenle henüz erken. Hastane sistemine aşırı yüklenme başlayınca işte o zaman işler zorlaşacak. İkincisi, ölüm oranlarının düşük olmasının nedeni virüsü 3 ay öncesine göre daha iyi tanımamızla ilgili olabilir.
Artık insanlara pıhtılaşmayı önleme, plazma yöntemi gibi daha iyi tedavi yöntemleri uygulanıyor, daha fazla antiviral ilaç kullanılıyor. Bunların ölümleri yavaşlattığını söyleyebiliriz. Özetle, eğer kötümser biriysem ‘Bir iki hafta daha bekle.’ derim, iyimsersem ‘Artık daha iyi tedavi yöntemlerimiz var.’ diye düşünürüm.”
Younus, öte yandan, ölüm oranlarındaki azalmada virüsün mutasyona uğradığı ve zayıfladığı şeklindeki yorumları ise çok tehlikeli bulduğunu vurgulayarak, “Bu tip temennilere meyletmek çok tehlikeli. Virüsle mücadelemizi dileklerimize asla dayandırmamalıyız. Bu düşmanın bize merhametli olmasını ummamalıyız.” uyarısında bulundu.
“Salgına karşı bu savaşı kazanacağız”
ABD’de mevcut virüs artışının “ikinci dalga” olarak görülmemesi gerektiğini belirten Younus, ikinci dalgayı sonbahar sonu veya kışın başlangıcında beklediklerini söyledi.
Younus, “Özellikle başlangıçta aynı semptomları gösteren influenza gibi diğer normal virüslerin çıkacağı aralık ayı için çok endişeliyim. Bunlar toplumda ciddi bir gerginlik oluşturacak. İkinci dalgada bundan korkuyoruz.” diye konuştu.
Diğer yandan, Kovid-19 aşısının bulunması konusunda ümitli olduğunu aktaran Younus, “Bu işi 20 yıldır yapıyorum. Şimdiye kadar aşı geliştirme konusunda ülkeler tarafından bu kadar yatırım yapılan, iş birliğine ve hatta sağlıklı bir rekabete girilen hastalık görmedim.” ifadelerini kullandı.
Younus, şöyle devam etti:
“Kovid-19 için yürütülen aşı çalışmaları gerçekten olağanüstü. Sanırım birden fazla aşı bulunacak ama insanlar şunu anlamalı ki aşı sihirli bir çözüm olmayacak. Aşılar zaten asla yüzde 100 etkili olmaz, çoğu aşı yüzde 50-60 tesirinde kalır. İkinci konu, aşı herkese yapılamayacak, belki yaş önceliği getirilecek ya da sağlık personeli gibi salgınla mücadele eden temel çalışan gruplara öncelik tanınacak. Aşının olası yan etkileri de ayrı bir tartışma konusu olacak.”
Aşı bulunsun veya bulunmasın insanlığın Kovid-19 salgınının üstesinden geleceğine inandığını kaydeden Younus, “Eğer salgına karşı mücadelede belli kuralları izlersek hepimiz güvende olacağız ve bu savaşı kazanacağız.” dedi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com