Cumhurbaşkanı Erdoğan, "köşe yazarıymış, ’düşüncesini belirtiyormuş’; ne olursan ol, beni bağlamaz. Eğer senin kalemin teröristin yanında yer alıyorsa sen benim karşımdasın" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Adıyaman, Afyon, Bolu, Bursa, Çankırı, Diyarbakır, Düzce, Elazığ, Hakkari, Hatay, Isparta, Karabük, Ordu, Samsun ve Ankara illerinden gelen muhtarlarla 22. Muhtarlar Toplantısı’nda bir araya geldi.
Programda konuşan Erdoğan, "Vatanımıza, birliğimize, beraberliğimize göz diken herkes bu milletin kendisine biçtiği akıbete de razı olmak zorundadır. Çünkü burada demokratik bir mücadele değil varlığımıza yönelen bir saldırı vardır. Türkiye olarak hiç kimse nefs-i müdafaa hakkımızı kullanmaktan bizi alıkoyamaz" dedi.
2013 yılından bu yana yaşanılan gelişmelerin Türkiye için aslında bir turnusol kağıdı işlevi gördüğünü belirten Erdoğan, "Ne kadar farklı isimler altında olan terör örgütleri varsa şimdi ortak hareket etme kararı aldılar. Bundan sonra hiç kimse, ölüm türküleri eşliğinde halay çekenleri bize demokrasi havarisi olarak gösteremez, dayatamaz. Çünkü hepsinin de gerçek yüzleri, gerçek niyetleri ortaya çıktı. Terör örgütünün pervasızlığı gücünden değil, acziyetinden kaynaklanıyor. Suriye’de istediğini elde edemeyen, sınır ilçelerimizde başlattığı kalkışma teşebbüsü hüsranla sonuçlanan, bölge halkından yüz bulamayan terör örgütü, rastgele hedeflere yönelik saldırılarıyla son ve en ahlaksız kozunu oynuyor. İnşallah gerekli tedbirlerin süratle alınmasıyla bu oyunu da boşa çıkaracağız. Bu bombalarla onlar bizim canımızı yakıyor olabilir ama inanın biz onları tamamen imha ederek şehitlerimize, gazilerimize, onların geride kalan yakınlarına karşı mahcup olmayacağız" ifadelerini kullandı.
"KARDEŞLERİM SİZ BU MİLLETİ, BU DEVLETİ NE ZANNETTİNİZ?"
"Şimdi Güneydoğu’da her taraf yakılıyor, yıkılıyor, şu oluyor, bu oluyor. Kardeşlerim siz bu milleti, bu devleti ne zannettiniz?" diye soran Erdoğan, şunları kaydetti:
"Oralardaki bütün o evler, A’dan Z’ye altyapısıyla üstyapısıyla yapılmak suretiyle oralarda yaşayan kardeşlerim çok daha farklı mahallelerde, ilçelerde yaşamaya devam edecekler. Biz bunu Van depreminde yaptık mı, biz bunu Bingöl depreminde yaptık mı, biz bunu Simav’da yaptık mı? Öyle bekleyerek değil, oyalayarak değil, bizden öncekiler gibi değil. Van’ı biz 1.5 yılda yepyeni bir Van yaptık. Ve Van’a Cumhurbaşkanlığıma geldiğim zamana kadar yaptığımız harcama 15 katrilyondu ama ortaya yepyeni bir Van çıktı. Aynı şeyi Bingöl’de yaptık, aynı şeyi Simav’da yaptık. Şimdi aynı şeyi de Allah’ın izniyle bütün bu tahribatların olduğu bölgede şu anda hükümetimiz yoğun bir şekilde bakanlarıyla bütün teknik kadrolarıyla altyapısından üst yapısına çalışmalarını başlattı. Bu devam ediyor. Yani atık su kanallarından tutun, içme suyu kanallarına varıncaya kadar, yağmur suyu kanallarına varıncaya kadar, elektrik şebekelerine varıncaya kadar bütün bunlar yapılmak suretiyle yeni bir Güneydoğu inşa edecekler. Bunları devamlı Sayın Başbakanımızla da bakan arkadaşlarımızla da konuşuyoruz ve bu adımı süratle atıp en erken ne zaman bitireceksek, bu 6 ayda mı biter, 1 yılda mı biter süratle bunlar bitecek. Ondan sonra da oradaki vatandaşlarımız çok daha farklı yerlerde yaşamaya... Tabiki sokaklar şimdiki gibi olmayacak, tarihi eserler restore edilecek, onlar aynen korunacak ama diğerleri de çok daha farklı şekilde inşa edilmek suretiyle Güneydoğu çok daha farklı bir konuma gelecek. Çünkü biz tarihi güçlü, o tarihten ders almış ve onunla da geleceğe yürüyen Türkiye’yiz. Hiç endişeniz olmasın. Tabi bazı medya grupları Batıya farklı servisler yapabilirler, bu servislerin hiçbirine inanmaya gerek yok. Şu anda süratla operasyonlar zaten bitmek üzere, bu operasyonların bittiği yerde bu şu anda başlıyor, başladı. Bilhassa şu son saldırılardan sonra terör örgütüne karşı en küçük bir merhametimiz, en küçük bir müsamahamız olamaz. Aksi yönde mesajlar verenler olabilir ve bu verenleri de terör örgütüne hizmet edenlerin safında gördüğümü ayrıca belirtmek istiyorum. Efendim, köşe yazarıymış, düşüncesini belirtiyor, ne olursan ol, beni bağlamaz. Eğer senin kalemin teröristin yanında yer alıyorsa sen benim karşımdasın. Gün, mücadele günüdür, gün zalimlerin üzerine en sert şekilde gitme günüdür."
(İHA)
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Adıyaman, Afyon, Bolu, Bursa, Çankırı, Diyarbakır, Düzce, Elazığ, Hakkari, Hatay, Isparta, Karabük, Ordu, Samsun ve Ankara illerinden gelen muhtarlarla 22. Muhtarlar Toplantısı’nda bir araya geldi.
Programda konuşan Erdoğan, "Vatanımıza, birliğimize, beraberliğimize göz diken herkes bu milletin kendisine biçtiği akıbete de razı olmak zorundadır. Çünkü burada demokratik bir mücadele değil varlığımıza yönelen bir saldırı vardır. Türkiye olarak hiç kimse nefs-i müdafaa hakkımızı kullanmaktan bizi alıkoyamaz" dedi.
2013 yılından bu yana yaşanılan gelişmelerin Türkiye için aslında bir turnusol kağıdı işlevi gördüğünü belirten Erdoğan, "Ne kadar farklı isimler altında olan terör örgütleri varsa şimdi ortak hareket etme kararı aldılar. Bundan sonra hiç kimse, ölüm türküleri eşliğinde halay çekenleri bize demokrasi havarisi olarak gösteremez, dayatamaz. Çünkü hepsinin de gerçek yüzleri, gerçek niyetleri ortaya çıktı. Terör örgütünün pervasızlığı gücünden değil, acziyetinden kaynaklanıyor. Suriye’de istediğini elde edemeyen, sınır ilçelerimizde başlattığı kalkışma teşebbüsü hüsranla sonuçlanan, bölge halkından yüz bulamayan terör örgütü, rastgele hedeflere yönelik saldırılarıyla son ve en ahlaksız kozunu oynuyor. İnşallah gerekli tedbirlerin süratle alınmasıyla bu oyunu da boşa çıkaracağız. Bu bombalarla onlar bizim canımızı yakıyor olabilir ama inanın biz onları tamamen imha ederek şehitlerimize, gazilerimize, onların geride kalan yakınlarına karşı mahcup olmayacağız" ifadelerini kullandı.
"KARDEŞLERİM SİZ BU MİLLETİ, BU DEVLETİ NE ZANNETTİNİZ?"
"Şimdi Güneydoğu’da her taraf yakılıyor, yıkılıyor, şu oluyor, bu oluyor. Kardeşlerim siz bu milleti, bu devleti ne zannettiniz?" diye soran Erdoğan, şunları kaydetti:
"Oralardaki bütün o evler, A’dan Z’ye altyapısıyla üstyapısıyla yapılmak suretiyle oralarda yaşayan kardeşlerim çok daha farklı mahallelerde, ilçelerde yaşamaya devam edecekler. Biz bunu Van depreminde yaptık mı, biz bunu Bingöl depreminde yaptık mı, biz bunu Simav’da yaptık mı? Öyle bekleyerek değil, oyalayarak değil, bizden öncekiler gibi değil. Van’ı biz 1.5 yılda yepyeni bir Van yaptık. Ve Van’a Cumhurbaşkanlığıma geldiğim zamana kadar yaptığımız harcama 15 katrilyondu ama ortaya yepyeni bir Van çıktı. Aynı şeyi Bingöl’de yaptık, aynı şeyi Simav’da yaptık. Şimdi aynı şeyi de Allah’ın izniyle bütün bu tahribatların olduğu bölgede şu anda hükümetimiz yoğun bir şekilde bakanlarıyla bütün teknik kadrolarıyla altyapısından üst yapısına çalışmalarını başlattı. Bu devam ediyor. Yani atık su kanallarından tutun, içme suyu kanallarına varıncaya kadar, yağmur suyu kanallarına varıncaya kadar, elektrik şebekelerine varıncaya kadar bütün bunlar yapılmak suretiyle yeni bir Güneydoğu inşa edecekler. Bunları devamlı Sayın Başbakanımızla da bakan arkadaşlarımızla da konuşuyoruz ve bu adımı süratle atıp en erken ne zaman bitireceksek, bu 6 ayda mı biter, 1 yılda mı biter süratle bunlar bitecek. Ondan sonra da oradaki vatandaşlarımız çok daha farklı yerlerde yaşamaya... Tabiki sokaklar şimdiki gibi olmayacak, tarihi eserler restore edilecek, onlar aynen korunacak ama diğerleri de çok daha farklı şekilde inşa edilmek suretiyle Güneydoğu çok daha farklı bir konuma gelecek. Çünkü biz tarihi güçlü, o tarihten ders almış ve onunla da geleceğe yürüyen Türkiye’yiz. Hiç endişeniz olmasın. Tabi bazı medya grupları Batıya farklı servisler yapabilirler, bu servislerin hiçbirine inanmaya gerek yok. Şu anda süratla operasyonlar zaten bitmek üzere, bu operasyonların bittiği yerde bu şu anda başlıyor, başladı. Bilhassa şu son saldırılardan sonra terör örgütüne karşı en küçük bir merhametimiz, en küçük bir müsamahamız olamaz. Aksi yönde mesajlar verenler olabilir ve bu verenleri de terör örgütüne hizmet edenlerin safında gördüğümü ayrıca belirtmek istiyorum. Efendim, köşe yazarıymış, düşüncesini belirtiyor, ne olursan ol, beni bağlamaz. Eğer senin kalemin teröristin yanında yer alıyorsa sen benim karşımdasın. Gün, mücadele günüdür, gün zalimlerin üzerine en sert şekilde gitme günüdür."
(İHA)