Mali'nin Mopti bölgesinde avcı kabile Dogonlar tarafından 23 Mart Cuma günü Fulanilere ait Ogossagou köyünde gerçekleştirilen ve 160 kişinin hayatını kaybettiği katliam, gözleri Afrika'nın en büyük yarı göçebe kabilesi olan bu etnik topluluğa çevirdi.
Afrika'da İslam'ı ilk kabul eden kabileler arasında yer alan Nijerya, Gine, Senegal, Kamerun, Mali başta olmak üzere Batı ve Orta Afrika'da birçok ülkeye yayılan Fulanilerin nüfusunun 40 milyondan fazla olduğu tahmin ediliyor.
Fulanilerin bazıları yerleşik hayata geçse de büyük bir kısmı halen yoğun şekilde hayvancılıkla göçebe hayatını devam ettiriyor. Hayvanlarına otlak ve sulak alanlar bulmak için uzun mesafeler kateden Fulaniler, bu yolculuklarında yerleşik çiftçiler ve kabilelerle karşı karşıya geliyor.
Nijerya'da Fulani toplulukları ile yerleşik çiftçiler arasındaki şiddet olayları olağan bir durum olarak kabul ediliyor. Nijerya'da "çoban-çiftçi çatışması" olarak adlandırılan bu şiddet olayları 2014'te dünyadaki en fazla ölüme yol açan dördüncü şiddet olayı oldu.
Etnik çatışmaların nedenleriMali'deki Ogossagou katliamını gerçekleştirdiği iddia edilen Dogon topluluğu da ülkenin orta kesimindeki Bandiagara kentinde tarım ve avcılıkla uğraşarak yerleşik hayat sürüyor.
Tarihsel olarak Fulani-Dogon komşuluğu bazen şiddetin de görüldüğü gerginliklerle dolu olsa da sulak alanlar ve otlaklar için çıkan bu gerginlikler önceleri kabile büyüklerinin ara buluculuğuyla yatıştırılıyordu.
Ancak 2012'de ülkenin kuzeyinde özerklik isteyen silahlı gruplarla çıkan çatışma 2015'te merkez bölgelere de yayıldı. Bu durum istikrarsızlık ve denetimsizliği beraberinde getirdi.
Geçen cuma günü de Dogon avcılarının kıyafetlerini giyen silahlı kişiler, Fulanilerin yaşadığı Ogossagou köyüne saldırı düzenleyerek 160 kişiyi öldürüp çok sayıda kişiyi yaraladı. Saldırganlar daha sonra köyü ateşe verip bölgeden uzaklaştı.
Devletin Mopti bölgesindeki egemenliğinin zayıflaması ve artan şiddet olayları halkı artık devlete güvenemeyeceklerine inandırdı. Daha önce ara buluculukla yatıştırılan etnik çatışmalar bölgede devlet mevcudiyetinin azalmasına bağlı toprak ve egemenlik kaygısı nedeniyle şiddetlenmeye başladı.
Kabilelerin birbirine üstünlük kurma, diğerini hakimiyeti altına alma çabaları bölgede çatışma ve şiddetin artmasına neden oldu.
Dogonların devlet desteğiyle yaşadığı güç zehirlenmesi, Fulanilerin bir kısmının da bölgede kurtarıcı olarak gördüğü ve liderinin de Fulani olduğu terör örgütü İslami Mağrip El Kaidesi'ne (AQMI) sırtını dayamak istemesi iki kabile arasındaki güç gösterisini şiddetlendirdi.
Devlet desteğiyle milis güçlerin oluşturulmasıMali'nin başkent Bamako hariç özellikle Mopti, Timbuktu ve Segou gibi şehirlerde ordu güçlerinin olmaması bölgede terör örgütlerinin ve isyancı grupların sayısında artışa yol açtı.
Ülkenin kuzey ve orta kesimlerinde yaşanan çatışmalar ile kabileler arası şiddet olayları nedeniyle 50 binden fazla kişi yerlerini terk etmek zorunda kaldı.
Komşuları ve partnerleri tarafından terörle mücadelede yeterince çabalamadığı gerekçesiyle eleştirilen Mali yönetimi, 2015'te Cezayir Anlaşması'yla milis grupların kurulmasını kabul etti.
Mali hükümeti, güvenliği sağlamak, isyancılar ve terör gruplarıyla mücadeleyi sürdürmek için silah kullanmayı bilen kişiler ve yönetimle uzlaşan gruplardan kurulan milis güçlere silah desteği verdi.
Ogossagou köyündeki katliamdan sorumlu tutulan, Dogon dilinde "Tanrıya güvenen avcılar" anlamına gelen Dana Amassagou milis gücü de 2016'da Dogon toplumunu "savunmak" gerekçesiyle kuruldu.
Etnik topluluk bazında oluşturulan milis gruplar, ordunun disiplininden ve sorumluluklarından uzak, insan hakları konusunda eğitilmemiş kişilerden oluşuyordu.
Mevcut hükümeti desteklemeyen Fulanilerin tamamını Mağrib El Kaidesi ile bağlantılı göstererek hedefe koyan Dogonlar, toprak kavgasını başka kılıfa sokarak meşrulaştırma gayretine girdi.
Fulanileri terör gruplarına destek vermekle suçlayan Dana Amassagou, geçen yıl da Fulani köylerine yönelik birçok saldırıdan sorumlu tutuldu.
Dogonlar iddiaları reddetse de Dana Amassagou, Ogossagou katliamının ertesi günü feshedildi.
Fulaniler de saldırılardan korunmak amacıyla Sahel'de Kurtuluş İttifakı'nı (ASS) kurdu.
BM ve Fransız güçlerinin güvenliği sağlamada yetersizliğiMali'nin kuzey ve orta kesimleri 2012'den bu yana ayrılıkçı çatışmalar ve terör saldırılarına sahne oluyor. Gerek Fransa'nın "Barkhane Operasyonu" adı altında Mali'de görevlendirdiği 4 bin asker gerek Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde kurulan 15 bin kişilik barış gücü BM Mali Çok Boyutlu Entegre İstikrar Misyonu (MINUSMA), şu ana kadar güvenlik tehdidini ortadan kaldırmayı başaramadı.
Bölge ülkeleri, Fransa ve BM'yi Mali'de barış için yeterli çabayı sergilemediği gerekçesiyle eleştiriyor.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com