Asayiş

'Mahrem imam' FETÖ'nün Yazıcıoğlu soruşturmasına müdahalesini anlattı

FETÖ'nün sözde "Gaziantep bölge avukatlar imamı" Kamil B, etkin pişmanlık kapsamında verdiği ifadede örgütün Yazıcıoğlu ile 5 kişinin öldüğü helikopterin düşmesine ilişkin yürütülen soruşturmaya müdahalesine ilişkin bilgiler verdi.

'Mahrem imam' FETÖ'nün Yazıcıoğlu soruşturmasına müdahalesini anlattı
13-01-2021 13:35

GAZİANTEP

İstanbul'da saklandığı hücre evinde yakalandıktan sonra Gaziantep'te tutuklanan FETÖ'nün sözde "Gaziantep bölge avukatlar imamı" Kamil B, etkin pişmanlık kapsamında verdiği ifadede, helikopterin düşmesi sonucu Büyük Birlik Partisi kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile 5 kişinin hayatını kaybetmesinin ardından yürütülen soruşturmalara örgütün nasıl müdahale ettiğini anlattı.

Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, İstanbul'da saklandığı hücre evinde yakalanarak, Gaziantep'e getirilen ve çıkarıldığı hakimlikçe tutuklanan Kamil B, etkin pişmanlık hükümleri kapsamında verdiği ifadede, örgüt hakkında detaylı bilgiler verdi.

Örgütle 1991 yılında tanıştığını ifade eden Kamil B, üniversite örgüt evinde kaldığını ve 1994 yılında örgütün yurdunda müdür yardımcısı görevinde bulunduğunu kaydetti.

Öğrencileri mülakat yaparak yurda kabul ettiğini belirten Kamil B, Ankara'da, yurttan ve yaklaşık 15 öğrenci evinden sorumlu olduğu sırada firari sanık Mehmet K'nin de o dönem "büyük bölge Yenimahalle sorumlu imamı" olduğunu, daha sonra onun vasıtasıyla 2005 yılında "Muş il imamı" olarak faaliyet yürüttüğünü kaydetti.

Mehmet K'nin "Gaziantep bölge imamı" olmasıyla, kendisini terfi ettirdiğini ve "Gaziantep bölge avukatlar imamı" olduğunu ifade eden Kamil B, "Göreve başladıktan sonra bu yapı içerisinde kendimi Cemal olarak tanıttım." dedi.

Kendisine Gaziantep, Adana, Mersin, Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye, Adıyaman, Elazığ, Malatya, Bingöl, Muş, Bitlis, Batman, Siirt, Diyarbakır, Şırnak, Kilis, Mardin ve Şanlıurfa illerinin bağlı olduğunu ve bu illerin sorumlularıyla belirli aralıklarla toplantı yaptığını aktaran Kamil B, bu toplantılardaki bilgileri aylık olarak Ankara'da yapılan toplantıda avukatlar yapılanmasının sözde Türkiye imamı "Yıldırım" kod adlı Muhammet Emir Y'ye aktardığını söyledi.

Yazıcıoğlu soruşturmasına örgüt müdahalesiyle ilgili itiraflarda bulundu

Kamil B, helikopterin düşmesi sonucu BBP kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile 5 kişinin hayatını kaybettiği olayın ardından yürütülen soruşturmalarda FETÖ'nün müdahalesiyle ilgili Elazığ avukat imamı Abdullah Ö'nün verdiği ve kendisinin de adının geçtiği ifadesiyle ilgili ise şunları kaydetti:

"Öncesinde benim bilgim olmadan, sonrasında bilgi sahibi olduğum, Muhsin Yazıcıoğlu soruşturması kapsamında örgüt içerisinde faaliyet yürüten Elazığ avukatlar imamı Abdullah Ö'ye bağlı avukat Mustafa A'nın helikopterin düşmesi sonrasında bir takım askerler tarafından malzemelerin sökülerek alınması nedeniyle bu askerlerin avukatlığını üstlenmesinden dolayı örgüt elebaşı Fetullah Gülen ve örgüt içerisinde sıkıntı yaşandı.

Bu sıkıntıların giderilmesi için bu hususta toplantılar ve görüşmeler düzenlendi. Bu toplantılara, Elazığ avukatlar imamı 'Kaan' kod adlı Abdullah Ö, Malatya ili örgütün dernekler sorumlusu Turan C, Malatya dar bölge imamı Orçun kod Halil K, Elazığ il imamı Mehmet D, avukat Mustafa A, güneydoğu büyük bölge imamı Mehmet K, örgütün Türkiye imamı Barbaros K, örgütün Türkiye avukatlar imamı Yıldırım kod adlı Muhammet Emir Y, örgütün güneydoğu savcı ve hakimler imamı Fevzi kod Feyzullah G. ve ismini bilmediğim askeri mahrem imam ile görüşmemiz oldu."

"Talimat üst düzey bir askeri mahrem tarafından verildi"

Helikopterden cihazların sökülmesine ilişkin şüpheli askerlerin avukatlığını, örgüte bağlı avukat Mustafa A'nın yapması talimatını Turan C'nin verdiğini daha sonra öğrendiğini aktaran Kamil B, şöyle konuştu:

"Bu konuyu görüşmek üzere hemen Malatya'ya o zaman FETÖ'nün Malatya dernekler imamı olan Turan C'nin yanına gittim. Turan C'ye Yazıcıoğlu soruşturmasında adı geçen askerlerin örgütün Elazığ'daki avukatlarından Mustafa A'ya neden verildiğini, bana niye bilgi verilmediğini sordum.

Çünkü ben bölgenin avukatlarından sorumlu imamıyım. Böyle önemli bir soruşturma dosyası hakkında neden bilgi verilmediğine tepki gösterdim. Turan C. de bana hitaben 'Bu askerlere bir avukat görevlendirilmesi talimatının üst düzey bir askeri mahrem tarafından kendisine verildiğini' söyledi.

Bu askeri mahrem imam, Turan C'ye özellikle soruşturma dosyasını tanınmayan, çok ismen ön plana çıkmamış, örgüt içerisinden bir avukata verilmesini istediğini söylemiş.

Turan C. de bu askeri mahrem imama 'Bizde böyle çok tanınmadık ön plana çıkmamış bir avukatın olmadığını, genelde örgüt avukatlarının tanındığını ve bilindiğini' söylemiş.

Ancak askeri mahrem imam bu durumun sıkıntı oluşturmadığını, Turan C'nin uygun gördüğü örgüt içerisinden bir avukatın yapabileceğini söylemiş. Turan da bunun üzerine Mustafa A'ya bu görevi vermiş."

"Askerlerin örgüt içerisinde olduklarını anladım"

Turan C'ye askeri mahrem imamın talimatıyla bu davanın örgüt mensuplarına verdirmesi nedeniyle ve süreci kendisine aktarmamaları nedeniyle kızdığını ifade eden Kamil B, şöyle devam etti:

"Bu talimatı veren üst düzey askeri mahrem imam ile görüşmek istediğimi Turan'a söyledim. Turan da bu askeri mahrem imam ile irtibat kurdu, bu şahıs bir müddet sonra bizim bulunmuş olduğumuz muhtemelen Turan'ın bürosu diye hatırladığım ofise geldi. Bu şahsı ilk defa orada gördüm. örgüt yapısını bildiğimden dolayı askeri mahrem imamın devreye girerek soruşturmada adı geçen askerlere bizim örgütteki avukatlardan birini istemesinden dolayı adı geçen askerlerin FETÖ/PDY içerisinde faaliyet gösteren kimseler olduğunu anladım.

Yine de böyle bir soruşturmada adı geçen askerlerin bizim avukatlarımız tarafından savunmasının doğru olmadığını, askeri mahrem imama söyledim. Kendisi de bana kendileri açısından bir sıkıntı teşkil etmeyeceğini, avukatın örgüt içerisinde faaliyet gösteriyor olmasının kendilerince bir mahsur oluşturmadığını söyledi. Benim bu askeri imam ile görüşmem 10-15 dakika sürmüştür.

Daha sonra askeri mahrem imam bulunduğumuz yerden ayrıldı. Turan bana bu konunun çok büyütülmemesi gerektiğini, her şeyin şeffaf olduğunu, normal avukat müvekkil ilişkisi olduğunu, Mustafa'nın bunun para karşılığı yapan bir avukat olarak değerlendirilmesi gerektiğini, arkadaşlara anlatmamızı onların bu işi büyütmemesini sağlamamızı söyledi."

Avukat-müvekkil ilişkisi olduğu yalanıyla tepkileri azaltmayı hedeflemişler

Kamil B, 2014 yılının nisan ayının son haftası Elazığ'da bu konuyu görüşmek üzere toplantı yaptıklarını belirterek, "Toplantıya ben, Turan C, Mehmet D, Halil K. katıldı. Toplantıya girmeden önce dinleme ve izlemeye karşı tedbir amaçlı cep telefonlarımızı kapatarak dışarıda bıraktık.

Bu toplantıdan önce Mehmet D. çok kızgın ve tepkiliydi. Biz toplantıda işin tamamen avukat müvekkil ilişkisi olduğunu, bunun para karşılığı yapıldığını, her şeyin şeffaf olduğu yönünde açıklama yaparak tepkili çevrelerin tepkisini almak gerekir şeklinde karar aldık.

Bu toplantıda ben Turan C. ile birlikte Turan'ın ofisinde askeri mahrem imamla yapmış olduğumuz görüşmeyi de toplantıda diğer arkadaşlara anlattım. Bu özel görüşme yaklaşık yarım saat 40 dakika kadar sürmüştür.

Daha sonra Halil ve Turan'ı Malatya'ya bıraktıktan sonra Gaziantep'e döndüm." bilgisini paylaştı.

Bu toplantıdan sonra ABD'ye FETÖ elebaşını ziyarete gittiklerini ifade eden Kamil B, Yazıcıoğlu konusuyla ilgili bir görüşmesinin olmadığını dile getirdi.

FETÖ elebaşı konunun kapatılmasını istemiş

Türkiye'ye geldikten sonra ise çeşitli görüşmeler yaptığını ifade eden Kamil B, şöyle devam etti:

"Türkiye'ye geldikten hemen bir gün sonra Malatya'ya uğrayarak Halil K. ile birlikte Turan C'yi yanıma alıp Elazığ'a giderek Mehmet D. ile görüştük. Mehmet D. bana hitaben 'İzmir'de bulunan örgütün Türkiye imamı Barbaros K. ile görüştüğünü, onun da daha sonra konuyu örgüt elebaşına ilettiğini, Fetullah Gülen'in de örgüt içinde faaliyet gösteren bir avukatın helikopter kazasında adı geçen şüpheli askerlerin dosyasını takip etmesinin örgütü çok büyük sıkıntıya sokacağını, bu duruma çok kızdığını, konunun hemen kapatılması talimatını Barbaros'a söylediğini, Barbaros'un da bu konuyu kendisine ilettiğini' söyledi.

Mehmet D. de bana bu konuyu güneydoğu bölge imamı Mehmet K. ile görüşeceğini söyledi. Ben öğrendiğim bu durumu Yıldırım kod Muhammet Emir Y'ye kakao-talk programı üzerinden aktardım."

"Bana 'Bu işi tereyağından kıl çeker gibi hallettik' dedi"

Kamil B, daha sonra kendisinin talimatıyla Mustafa A'nın askerlerin avukatlığını bıraktığını söyledi.

Yaklaşık birkaç gün sonra Mehmet D'nin Gaziantep'e geldiğini, bölge imamı Mehmet K, hakim-savcı bölge imamı Fevzi kod adlı Feyzullah G. ile toplantı yaptıklarını anlatan Kamil B, "Mehmet D. bana Muhsin Yazıcıoğlu dosyasının kapatılması konusunun savcılıkla görüşüldüğünü ve dosyanın kapatıldığını söyledi. 'Bu işi tereyağından kıl çeker gibi hallettik' dedi. Bu konunun detayını Mehmet D, Mehmet K. ve Feyzullah G. bilmektedir.

Daha sonra dosya kapatıldı, bu konu bir daha görüşülmedi. Daha sonra Mehmet D, Mustafa A'nın genç olduğunu, saf olduğunu, güvenilemeyeceğini, böyle bir davanın buna verilmemesi gerektiğini ve bunun ABD'ye götürülmemesi gerektiği, FETÖ elebaşı ile görüştürülmemesi gerektiğini söyledi.

Mehmet K'nin de bana hitaben 'Mehmet D. doğru söylüyor, Mustafa A. madem böyle birisi neden ABD'ye götürdünüz' diye sitem etti. Ben de kendisine 'Madem Mustafa A. güvenilir değil Elazığ'daki örgüte ait kurumların avukatlık vb. gibi işlerini takip ettiriyorsunuz' diye söyledim.

Sonra normal konulardan konuştuk. Mehmet D. aynı gün tekrar yanımızdan ayrılarak gitti." şeklinde bilgi verdi.

İlerleyen süreçte 2020 yılının ilk aylarında Abdullah Ö'nün ifadesinin basına yansıması üzerine ABD'de bulunan Yıldırım kod adlı Muhammet Emir Y. ile mesajlaştığını ve kendisine Abdullah Ö'nün kim olduğunu sorduğunu belirten Kamil B, kendisinin de 2014'lü yıllarda Elazığ avukatlar imamı olduğunu söylediğini ifade etti.

Kamil B, örgütün dağılması için bildiklerini ve Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte beş kişinin hayatını kaybettiği olayla ilgili soruşturma kapsamında bildiklerini anlattığını belirterek, "Bu örgüt kesinlikle başka ülkeler tarafından ülkemizin güven ve huzur ortamını bozmak için kullanılan taşeron bir örgüttür." ifadelerini kullandı.

Olayla ilgili süreç

Ümraniye'de 30 Aralık'ta aynı binadaki 2 hücre evine düzenlenen operasyonda ByLock kullanıcısı örgütün sözde avukatlardan sorumlu mahrem imamı Kamil B. ve öğretmenler sorumlusu Eşref Ü. ile örgüt üyeliğinden aranan kadın gözaltına alınmıştı.

Bu arada, 25 Mart 2009'da düşen helikopterden GPS cihazlarının sökülmesiyle ilgili yargılanan eski yarbay Davut Uçum ile eski astsubay Aydın Özsıcak, FETÖ'nün darbe girişiminde Cumhurbaşkanına suikast girişiminde yer almış ve yargılandıkları davada da mahkum olmuştu.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER