MUĞLA
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve 2 polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin davanın duruşması, sanıkların esas hakkındaki savunmalarıyla sürüyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast girişimi ve 2 polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin davada, 2'si firari, 43'ü tutuklu 47 sanığın yargılanmasına Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi.
Adliye binasındaki salonların fiziki yetersizliği nedeniyle Muğla Ticaret ve Sanayi Odasının salonunda görülen davanın beşinci duruşmasının sekizinci oturumunda, daha önceki duruşmalara Türkçesi kahraman anlamına gelen "hero" yazılı tişörtle geldiği için tepki çeken tutuklu sanık eski astsubay Gökhan Güçlü'ye esas hakkındaki savunması için söz verildi.
Güçlü, 15 Temmuz gecesi terör operasyonuna çıktıklarını sandığını ve üstlerinin emirlerini yerine getirdiğini savundu. "Karada" isimli televizyon dizisinin senaryosunu okuyarak kendini savunmaya çalışan ve "Bir başsavcının kirli ilişkilerini anlatacağım." diyen sanığa Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, izin vermedi.
Baştoğ, "Diziyi anlatıyorsun birtakım sözler, kirli ilişkiler falan deyip birilerine gönderme yapacaksın, bu diziyle savunma yapman uygun değil." dedi.
Sanığın savunmasını hazırlaması için yeterli süre tanınmadığı iddia üzerine ise Baştoğ, "Dijital ortamda nisan ayından beri, dosya olarak da 2 ay 10 gün önceden elinizdeydi." diye konuştu.
Baştoğ, sanığın sık sık savunmasının dışına çıkmasına müdahale ederek, "Savunmanı yapmıyor, hedef gösterip ciddi ithamlarda bulunuyorsun. Böyle devam edemezsin." uyarısında bulundu.
Güçlü, polis memuru Nedip Cengiz Eker'in şehit edilmesiyle ilgili hastane kayıtlarının savcı tarafından değiştirildiğini öne sürmesi üzerine Baştoğ, yeniden araya girmek zorunda kaldı.
Baştoğ, "Ciddi ithamlarda bulunuyor, savcılığı hastaneye gidip delilleri değiştirmekle suçluyorsun. Eleştirmek ve tartışmanın da belli bir üslubu olması lazım. Günlerdir 'sipariş rapor' gibi ifadeler kullanıyorsunuz. Raporları getirdim açıkladım. 'Ey sanıklar yalan söylüyorsunuz' demedim. Sizi rencide etmemek için 'Fotokopiyi yanlış görmüşsünüzdür' dedim. Ayrıca 'skandal' gibi ifadeler kullanmanız da doğru değil. Sağa sola sataşayım mahkeme sözümü kessin, böylece savunmam engellendi havası oluşturma gayreti içine girme. Her şey üslubuna uygun olsun." ifadelerini kullandı.
Sanığın güvenlik kamerası kayıtlarının tam incelenmediğini ileri sürmesine ise Baştoğ, "Mahkeme heyeti olarak oturup pişpirik oynayıp çay içmiyoruz. İtirazlar geldikçe görüntüleri yeniden inceliyoruz." diye tepki gösterdi.
Duruşma devam ediyor.